Giriş
(19)

Türkiye'de nereye yerleşirdiniz?

osssy
Bu başlıkta İstanbul'dan ayrılma hayali kuruyoruz arkadaşlar.Çocukların eğitimi, nitelikli çevre kurabilme, güvenlik, yemek ve hava gibi yaşam kalitesini belirleyen unsurları dikkate aldığınızda İstanbul'dan ayrılıp Türkiye'de (Ankara'nın batısında) nereye yerleşirdiniz? Bu aşamada iş imkanlarını di
Bu başlıkta İstanbul'dan ayrılma hayali kuruyoruz arkadaşlar.
Çocukların eğitimi, nitelikli çevre kurabilme, güvenlik, yemek ve hava gibi yaşam kalitesini belirleyen unsurları dikkate aldığınızda İstanbul'dan ayrılıp Türkiye'de (Ankara'nın batısında) nereye yerleşirdiniz? Bu aşamada iş imkanlarını dikkate almıyoruz. Teşekkürler.
+1
osssy
(03.11.25)
antalya
0
asap raki
(03.11.25)
Çanakkale'de okurken hayatımın bir döneminde oraya yaşayacağıma inancım vardı çok istiyordum çok güzel bir şehir gerçekten.
Çok yer gezdim gördüm diyemem ama gezip gördüklerim içinde şu an yaşanılacak yerler listemde bir numara olan şehir Sinop.
Çok güzel, çok sakin, kafanı nereye çevirsen deniz, insanları çok iyi, orada bir hafta kalınca neden ülkenin en mutlu şehri olduğunu anlıyorsunuz gerçekten.
0
mutekebbir
(03.11.25)
nitelikli çevre çok değişken bir seçenek. muğla merkez, izmir bostanlı, eskişehir.
0
mikahakkinen
(03.11.25)
tabii ki Çanakkale

- evinize 5-10 dk mesafede çok güzel okullar olacak. (hem devlet, hem özel)
- yerlisi zaten hoşgörülü ve kalitelidir. dışarıdan gelen insanlar da, çok yüksek oranda eğitimli insanlar. nitelikli bir çevre kurmanız mümkün.
- güvenli bir şehir.
- havası çok temiz.
0
co2s2
(03.11.25)
Antalya ve Çanakkale'nin nereleri olabilir mesela? Bir de şehirden kaçıp şehre değil de daha kırsal bir yere yerleşsek, insanıydı, eğitim sağlık vs. derken ideal bir yer bulabilir miyiz acaba?
0
🌸osssy
(03.11.25)
çanakkale merkez - Cevatpaşa mahallesinin denize maksimum 100-200 metre mesafedeki bölümleri.

ya da çınarlı köyü'nün Dardanos mevki
0
co2s2
(03.11.25)
Edremit, Balıkesir
Burhaniye, Balıkesir
0
cemallamec
(03.11.25)
hani ben doğma büyüme izmir bostanlı'lıyım son bir kaç senedir iş sebepli istanbulda yaşıyorum.
İzmir bostanlı'nın eski haliyle bir alakası kalmadı belki hafta içi gündüz saatleri bir sakinliği var fakat güneş battıktan sonra hele ki yaz geceleri iğrenç bir yere dönüyor artık. İşletmeler eskiden de kaldırımı işgal ederdi ama bu işgal ara sokaklara bu kadar yayılmamıştı şu an ise ara sokaklarda bile kaldırımlar işgal altında bu yetmiyormuş gibi yollara da masa konmaya başlanmış yayaya yürüyecek bir yer bırakmamışlar.
her yerden tas kafa esmer tipler geçiyor iğrenç bir yere dönmüş ben artık canım bostanlıma dönmek bile istemiyorum.
Türkiye'de genel olarak bir kalitesizleşme var bir yer beğenildiğinde hemen tas kafa esmer o gırtlaktan konuşmayı seven tayfa dadanmaya başlıyor. ben bu ülkede huzurlu bir yer olacağına dair inancımı yitirdim ondan kırsalda sessiz sakin bir yer bulmak gibi umudum var.
çanakkale diyenlere de çanakkalenin de nüfusunun arttığını ve şehrin yapısı itibari ile genişleyecek bir alanı olmadığını, şehre girişlerin çıkışların zor olduğunu ve herhalde 10 seneye çanakkalenin de sıkıntılı bir yere döneceğini düşünüyorum.
+1
denizgonen
(03.11.25)
Gökceada
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(03.11.25)
Fethiye, Marmaris, Bodrum, Didim.
0
gabe h coud
(03.11.25)
İstanbul’dan Çanakkale Kepez’e taşınma kararımız hayatımızda verdiğimiz en iyi karardı. İkinci en iyi kararımız ise trden taşınmak. Trye geri dönsek Çanakkale Kepez’den vazgeçmem
0
suicides underground
(03.11.25)
kuzey ege - insan kalitesi fena degil, suya yakin, ne cok sicak ne soguk
trakya- insan kalitesi fena degil, sinira yakin, istenirse yeni kopru ile ege'ye inmek kolay
+1
cooperr
(03.11.25)
Karlıova/Bingöl. Şaka değil.

Sebep İstanbul’un tam zıddı olması.
Et ucuz, kaliteli ve lezzetli. Balı şahane. Yerel ürünler de hakeza.
Bingöl’e 70, Erzurum’a 110km. Hiçliğin ortası sayılır.
Yeşili ve suyu var. Havası tertemiz. İnsanı güzel. Hayat pahalılığı yok. Curcuna, keşmekeş yok.
Deprem bölgesi olması biraz kafamı karıştırıyor ama buradaki apartman dairesi fiyatına orada sağlam mustakil ev yapılabilir.
Benim hayalim ama eşimi ikna edemiyorum.

Sizin içinse, sıcağı sorun etmezseniz Manavgat güzel yer, tavsiye edebilirim. Özellikle iç tarafları. Hastane/sağlık imkanları var. Antalya yakın. Side/sorgun gibi sahilde olmadığı için sezonda çok kalabalık olmuyor. Alanya gibi bunaltıcı değil. Doğası şahane. Yeterince gelişmiş. Daha fazla sosyal ihtiyaçlar için Antalya’ya kaçılabilir. İnsanı da iyidir.
0
yadigar
(04.11.25)
Sinop değil. Gezmesi güzel ama asla yaşanmaz. Bir yer yaşanacak yer olarak nitelenecekse sağlık hizmetleri benim için çok önemli. Sinop'ta özel hastane, özel muayenehane diye bir şey yok. Devlette sıra bekler durursunuz, aldığınız hizmet de evlere şenlik olur her zamanki gibi. Çoğu branş da yok zaten. Onun için 3 saat mesafedeki Samsun'a gitmeniz lazım.

Ayrıca her ihtiyacımı hızlı şekilde çözeyim dediğimiz AVM lerden maalesef Sinop'ta bulunmuyor. Sineması da yok. Aklınıza gelebilecek hiçbir şey yok kısaca.
0
sadakatsiz
(04.11.25)
Ben dört ay önce İstanbul'dan Antalya/Finike'ye taşındım. Antalya'ya kendi aracınla 1.30 saat sürüyor, her yarım saatte bir Antalya merkeze otobüs var. Otobüsle 2.5 saat sürüyor. Olimpos, Adrasan gibi yerler sadece 30 dakika mesafede. Kaş'a 70 dk. 20 km kesintisiz sahili var. Çok güzel koylara sahip. Dağ havası aldığından merkeze göre yazları daha serin oluyor, özellikle akşamları. Yeni çok bina yapılıyor, sıfır ev alıp oturabilirsiniz. Dağ kenarında da yeni evler var, sahile yürüme mesafesinde de.

Ve herhangi bir ilçeye göre çok aktif bir hastanesi var. Yazın yeğenlerim rahatsızlandığında çok ilgililerdi. Parkta düştü, on dakika içinde tomografi dahi çektiler. Gözünden de rahatsızlandı, çözdüler.

Elbette, çok sakin bir yer. Çok sulu bir yer olduğundan sinekler rahatsız edici olabiliyor bir de. Kaş gibi fancy bir yer değil. Ama bence kaş'a göre daha lokasyon avantajları var.
+1
the man with no name
(04.11.25)
çanakkale için biraz yazlık havası da olsun derseniz güzelyalı ve dardanos tarafı da güzel yaşanabilir. istanbuldayız ama ailemiz kaynaklı güzelyalı'da bir düzenimiz de var, çok iyi geliyor, onlar full orda yaşıyorlar. ancak araba lazım mutlaka merkeze gitmek toplu taşıma ile biraz zor. denize de girebildiğiniz güzel bir lokasyon.
0
awlmi
(04.11.25)
Güzelyalı artık güzel değil ki yangından sonra bitti dardanos ve güzelyalı:((
0
suicides underground
(06.11.25)
Antalya
-1
arbre
(06.11.25)
@suicides geçen hafta ordaydım, toparlamış bir miktar, seneye daha da toparlamış olur. güzelyalının merkezinde zaten çok problem oluşmadı, çevre giriş çıkış tarafı çok üzücü oldu tabi.
0
awlmi
(06.11.25)
(18)

Yabancı Arkadaşlar Hep Böyle mi?

the man with no name
Küçük bir yere taşındım. Burada Rus bir kızla taşındım. Uzun süre depresyondaymış ilişkileri sebebiyle, bu yüzden buraya gelmiş. Dört aydır bu ilçede ve çalışmıyor, az bir kira verdiği için kalmaya devam ediyor. Biz iki ay önce tanıştık. Benim ingilizcem çok iyi değil. Onunla da pratik etme şansım o
Küçük bir yere taşındım. Burada Rus bir kızla taşındım. Uzun süre depresyondaymış ilişkileri sebebiyle, bu yüzden buraya gelmiş. Dört aydır bu ilçede ve çalışmıyor, az bir kira verdiği için kalmaya devam ediyor. Biz iki ay önce tanıştık. Benim ingilizcem çok iyi değil. Onunla da pratik etme şansım oluyor. Başlangıçta isteğim daha duygusal bir ilişkiydi ama o kafaya yakın olmadığı ya da en azından benimle olmadığını hissettiğim için hiç o yönde yaklaşmadım. Sonra dışarıda görüşmeye hep devam ettik, birlikte çevreyi keşfettik. Dışarıda tüm masrafları ben karşıladım. Çünkü herhangi bir şekilde yönelmedi bile, çalışmadığına verdim. Dert etmedim gerçekten. Kendisine bir arkadaş olarak dahi oldukça ince davranıyorum, zaten karakterim de böyle. Örneğin bir arkadaşım gelmişti, üçümüz birlikte gezdik. Arkadaşımın arabası olduğu için onu da aldık, normalde gidemediğimiz yerlere götürdüm evde tıkılı kalıyor diye. Ama kendisinden bir arkadaş olarak hiç incelik almıyorum. Tamamen canı istediği gibi hareket ediyor. O öyle oldukça ben de öyle olmaya başladım. Çünkü birlikte olmanın nasıl bir şey olduğunu bilmiyor bence. Bireyselliği ve canının istediği gibi davranması beni biraz sinirlendiriyor. Ama saygı duyuyorum kültür farkıdır diye.

Kendi ev sahibi ilçeye geldiği için dört gündür bende kalıyor. Ona kendi yatağımı verdim rahat etsin diye, ben koltukta yatıyorum. Sadece canı istediğinde oturup konuşuyor, psikolojiyle ilgilendiği için sürekli birilerini dinliyor telefondan. Ben ilk gün ona da kahvaltı hazırladım, ben onu öyle yemem, şimdi değil diye yemedi. Normaldir dedim. Sonra kendine hazırladı. İlk günden beri toksik ev arkadaşı gibi tavırları var. Ben kendi başıma ev almışım, ev kurmuşum. Evde sürekli bir yerleri eleştiriyor. Şunu neden böyle yapıyorsun, her gün çöp atılır mı, ayakkabıyı neden içeri alıyorsun? Herkes elektrikli şofbenle ısınıyor, neden gün ısı taktırdın falan gibi. Ama bunları kibirli bir tavırla soruyor. En ilginci de yemek pişirdiği tencereyi suya tutup tekrar kullanabileceğini söylemesi. Ben makineye atmayı tercih ediyorum, benim normalim bu dediğinde de kibirli bir tavır hissediyorum. Beni yetersiz gördüğünü hissettiriyor. Her şey ok ama odadan çıkmaması filan çok ilginç geliyor bana. Sonuçta burası bir hostel değil, ben de onun hosteldeki arkadaşı değilim. Biraz kuruldum ama bu kadar bireysel takılması normal mi? Örneğin ben bir şey göstermek istiyorum telefonda filan, şimdi değil diyor haha. Asla kendi ritminden taviz vermiyor.

Bilmiyorum, anlatmak istediğimi anlatabildim mi? Tüm yabancılar mı böyle, ilk kez yabancı biriyle arkadaşlığım oldu ve kültür şoku gibi bir şey yaşıyorum. Ya da ingilizcem süper olmadığı için ve burada kimseyi tanımadığı için sadece beni kullanıyor, bilemedim. Aslında burada çokça Rus da var ama onlarla asla iletişim kurmuyor.
0
the man with no name
(25.10.25)
Yabancı = Türk olmayan kastediyorsunuz sanırım. Niye milyar tane insan aynı olsun? Onlarca kültür var, kültürün içinden onlarca altkültür, normlar, toplumsal kurallar var. Birey düzeyinde binlerce farklılık var, kişilik özellikleri var, kişisel deneyimler var.

Sormak istediğiniz soru şu sanırım:

Bu kişinin bu davranışları geldiği kültürden mi kaynaklanıyor yoksa bu kişide mi bir tuhaflık var?

Anlattığınız şeyler bilinçi davranış seçimleri. Kadınların hesap ödememesi mesela Avrupa’da çok yaygın değil, Rusya’yı bilmiyorum. Ama anlattığınız çoğu şey kişiden kişiye değişebilecek örüntüler. Yani kısacası söyledikleriniz temelinde bence bu kişi biraz tuhaf.
+3
but that was just a dream
(25.10.25)
hem evet, hem hayır.

yabancılar çoğunlukla daha birey merkezli bir hayat yaşıyorlar. herkes kendini esas görüyor, kendine uymayan şeyle ilgilenmiyor. ama sizin arkadaştaki bir tık fazla sanki.
-1
co2s2
(25.10.25)
Sevişmediniz mi daha?
0
Cezcez
(25.10.25)
cezcez +1. sevişmiyorsan böylece win win durumu oluşmuyorsa def et gitsin. ne uğraşıyorsun. bunun yabancı yada türk olmakla alakası yok. karakteri bozuk karşıdakinin.
+1
gercekdunya
(25.10.25)
Hayır yabancılar hep böyle değil. Hiç bir şeyin hepsi öyle ya da böyle değildir zaten.

(bkz: The sexless innkeeper)
+3
anon1m
(25.10.25)
Neden sırf arkadaşlığı devam etmek adına her şeyi yapabilecek gibi davranıyorsun ki? Sana eziyet bu kadın resmen, okurken sinirlendim. Sevgililik ümidi, cinsel beklenti falan da yok.. ee neden arkadaşsın sen onunla? Zorunda mısın?
+1
antihero
(25.10.25)
Belki inanmayacaksınız ama onunla sevişmek istemiyorum. Sevişseydim de bu tavırlarının hissettirdikleri değişmeyecekti. Ben belki kültür farkıdır diye karakterine yormak istemedim ama anlaşılan kullanılıyorum anon1m’in işaret ettiği gibi. Ben sadece incelik görmemem normal mi diye sorgulamak istedim.

@antihero ben de yeni taşındım. Burada pek arkadaşım yok. Bazen oturup sohbet etmek güzel oluyor. Ama oturduğumda da bunları hissediyordum. Sanırım dediğin gibi mesafe koymalıyım artık.
-2
🌸the man with no name
(25.10.25)
hem ekonomik olarak masraflarini karsilatiyor, hem bedava evde kaliyor, hem kendisi bedava kaldigi yerde rahat yatakta yatiyor, hem yatagina kahvalti geliyor, hem sohbet etmiyor, hem de kibirle elestiriyor :) ahahaha
@anon1m'in bknz'i muazzam cuk diyip oturmus. duyuru tarihinin en iyi bakinizi.

bunu iyiliginiz icin diyorum, alinmayin: yaptiginiz enayilik. sözlük tanimi hatta.
kapinin önüne koyun. iyilik borcunuz yok buna, bir daha da görmezsiniz, utanmayin. coktan posta yemeyi haketmis.
18 senelik yurtdisi hayatimda böyle birini görmedim.
+2
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(25.10.25)
kişinin yaşı kaç? evine geri döndükten sonra böyle böyle yapılırsa böyle böyle karşılık ver, şunu yap, şunu yapma diye nasihat vermeniz gerekebilir. insanlarla nasıl yaşanılacağını gerçekten bilmiyor olabilir.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(25.10.25)
tüm yabancılar böyle değil. çok aklı başında, duyarlı rus arkadaşlarım oldu. ruslar biraz odundur ve çıkarcıdır ama bu ne yabancılık ne de kültürle alakalı birşey.

tavsiyem etrafında tutma. ama mesafe koyduğunda da sana vicdan yaptırıp seni kötü hissettirecek oyunlara girecek. işte o aşamada duruşunu koruman lazım.

bu insan beni hak ediyor mu, ona harcadığım emeğin, ilginin karşılığını alıyor muyun ? cevabın hayır ise bir saniye bile durma.

şunu da düşün bu insanla vakit geçirdikçe kendi özdeğerini de kaybedeceksin ve bu bir sonraki ilişkine-iletişimine de yansıyacak. yani zehirli bir durum.
+1
orpheus
(25.10.25)
hocam sen kendi kendine modern köleye dönüşmüşsün. yakında bu arkadaş bu ev benim sen git dısarda kal der :)

kusura bakma da seninki sevgi veya iyilik değil. enayilik.
+4
koela
(25.10.25)
arkadaşlar tamam, daha vurmayın :) herkese teşekkür ederim yorumları için. sorulara yanıt vereyim.

burası çok küçük bir ilçe ve başka bir arkadaşım olmadığı için birlikte dışarıda epey vakit geçirdik. buradaki tek arkadaşımdı. kendisi 33 yaşında. ev sahibi olayını ben de sorguladım. ev sahibi evrak işleri için ilçeye geldi. ev sahibi de yabancı. ve bu kız da çok ucuza kaldığı için ev sahibine "bu ev benim" demek istememiş. aralarında resmi belge de yokmuş. zaten ülkesine dönmemek için zorluyor, çünkü çalışmak da istemiyor. ben hayır desem orada kalacaktı, ama evde fazla yatacak bir yer yok.

aslında ben işaretleri çoktan aldım, daha mesafeliydim. dışarıda görüşmek için hep o arıyordu genelde. ama böyle bir ricada bulununca da bir şans daha vermek istedim. evdeki tavrından sonra ve bunun kültür farkı olmadığından sizlerin sayesinde emin olduktan sonra zaten daha görüşmeyi düşünmüyorum.
-1
🌸the man with no name
(25.10.25)
Iki Rus arkadaşım var. Ikisi de kadın, 45-55 yaş aralığında. Ikisi de aşşşşırı cömert. Ikisi de benim bildiğim doğrucu ve bu konuda çok inatlar. Genç olan sürekli kız kardeşiyle, kuzeniyle saatlerce telefonda konuşur, daha bireysel takılır. Diğerini bir Türk ev hanımından ayıramazsın.

Bunun haricinde bana söylenen: erkek kazanır maaşını kadının eline sayar, kadın kraliçe arı gibi hem yönetici hem işçi. Çalışmıyorsa ev ve çocukların sorumluluğu tamamen kadının üzerinde. Benim gözlemlediğim: erkek şunu yapalım, bunu yiyelim der, kadın istemiyorum dediği zaman karar verilmiştir. Diretme, ikna çabası vs olmaz.
0
beetlejuice
(25.10.25)
Bir gün bile bekleme. Bu akşam yollarını ayır. Biraz burnunun sürtmesi ya da başkasına bulaşması gerekiyor.
0
gabe h coud
(25.10.25)
benim gördüğüm (uzun süre doğu blokuyla haşır neşir bir işte çalıştım)
benim neslim ve üstü Rus kadınlarda pek bir sorun yok, hatta baya baya benziyoruz (42 yaşındayım)

ama genç nesil ortalamada aşırı maddiyatçı derim ona şaşmadım hiç- ama yine de toplamda huyları ortalamya göre fazla kötü, evi beğenmemesi tencereyi yıkamaması ohoo yani size fazla kıl bir tip denk gelmiş bence.
yabancılar içinde de ben avrupadaki Çinli kızlar kadar benmerkezci, şımarık, aşırı toksik insan görmedim, Ruslar bu ortalamanın altında kalır normalde.
0
subcomponent
(26.10.25)
hayır bence çok tırt ve öküz birine denk gelmişsiniz. elbette bu bireysel bazda bile değişebilen bir şey, sonuçta her türk de aynı değil ama ruslar kültürel olarak bize aslında batı avrupalılardan filan çok daha yakındır. yani gelene bir şeyler ikram etme, samimi davranma vb. konularında daha iyi anlaşabileceğimiz insanlardır ki rus diyorsun mesela belki tatar asıllıdır, çeçen asıllıdır, orta asya taraflarındandır onlar daha bile yakın bize bu konularda.

kültürel farklılık muhakkak olabilir ama bu yaşadıklarınızın bence kültürle alakası yok, anlattıklarınızdan hareketle karşınızdakinin düşüncesiz ve görgüsüz bir insan olduğunu düşündüm. pek çok yabancı arkadaşım oldu. bir fransız arkadaşımla bir sene ev arkadaşlığı yaptım, hırvat sevgilimle altı ay beraber yaşadım. hiç bu tür şeyler görmedim hatta yabancı insanlarla muhatap oldukça ben daha ziyade "ulan birbirimize ne kadar benziyoz ha" diye düşünmeye başladım. misal fransızda yediğinden ikram etme ya da markete bakkala çıkarken "bi şey ister misin" diye sorma huyu yoktu. bana göre bu bir kültürel farktır ama zararı yok. nitekim adam bizimle birkaç ay geçirdikten sonra bunları da yapmaya başlamıştı. yapmasa yine yadırgamazdım ama benim gözümde kültürel fark dediğimiz şeyler bunlardır, bir nevi milletten beslenip üstüne onlara ders vermek kültürle ilgili bir şey değil düpedüz ayılık.
+1
der meister
(26.10.25)
yıllarca yurtdışında kaldım ve farklı memleketlerden dostlarım oldu, şu anda da türkiye'de couchsurfing üzerinden evimde düzenli olarak insan ağırlıyorum. anlattığın profil artık rus kadınlarını ağırlamama sebebim. her millette, her komünitede her tip insan vardır ve hiçbir insan grubu genellenemez, bunda hemfikiriz fakat bugüne kadar 11-12 rus kadın ağırladım (toplamda ağırladığım kadın-erkek insan sayısı 100'den fazla) ve bu 12 kişiden (biri kazak, sovyet zamanı doğmuş, kazakça bilmiyor, anadili rusça) 10 tanesi tam olarak anlattığın gibi davrandı. hiçbir bağımız olmamasına ve evimde konaklamasına rağmen sıfır minnet (lafta teşekkür, ilginin ve çıkarlarının devamı gelsin diye), onlar için yaptığım her şey bir zorunluluk, kendi yaptıkları her şey doğrusu ve benim yaptıklarım ”saçma” vs. vs.ydi. Ben aşırı ilgiye ve insan kullanmaya alıştıkları çıkarımını yapmış ve rus kadını ağırlamaktan vazgeçmiştim, hiçbir sıcaklık görmediğim için. Couchsurfing'de başka onlarca milletten çoook güzel iletişim kurduğum insanlar ağırladım, hala da dostluk ediyorum kendileriyle. Yani cevabım, yaşadığın durum yabancılarla ilgili değil ama böyle bir rus tipi var
+1
tejeve
(26.10.25)
(bkz: kiyakciligin sonu ayakciliktir)

atasozlerini cok seviyorum ya, herseyin cevabi var.
0
cooperr
(27.10.25)
(2)

Evimizi anlık olarak su basıyo, nereye taşınalım acil anadolu yakası

turk kizi
Gece yağan yağmuru kaldıramadı bina, her yerden su geliyor şu an. Kadıköy’deyiz, burdan umudu kestik artık. Maltepede en makul nereye taşınabiliriz marmaraya yakın? Çok ince eleyip sık dokumaya vaktimiz yok, hemen halletmek istiyoruz.
Gece yağan yağmuru kaldıramadı bina, her yerden su geliyor şu an. Kadıköy’deyiz, burdan umudu kestik artık. Maltepede en makul nereye taşınabiliriz marmaraya yakın? Çok ince eleyip sık dokumaya vaktimiz yok, hemen halletmek istiyoruz.
0
turk kizi
(25.10.25)
idealtepe'yi öneririm. hem sakin, hem metro'ya hem de marmaray'a yakın bölgeleri var. minibüs caddesi altı marmaray'a, üstü metro'ya yakın. 50. yıl parkı'nın oraları çok sakindir, eğer sakinlik arıyorsanız.

marmaray'a yakınlık olarak Küçükyalı 63 denilen bölge de yaşanılabilir bir yer. Bostancı'ya da yakın hem. Altıntepe biraz daha buraya göre bence marmaray'a daha uzak kalıyor yürüyerek.
0
the man with no name
(25.10.25)
maltepe'nin kadıköy sınırı. adı bostancı geçen ama aslında altıntepe olan bir bölüm var. derenin hemen kenarı. eski evim.
0
co2s2
(25.10.25)
(4)

meta ve google reklamı kullanıp satışını artırabilen var mı

Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
yoksa bir çeşit keriz tokatlama mı? 10 liralık reklam verdim, 11 lira kazandım diyen var mı?
yoksa bir çeşit keriz tokatlama mı? 10 liralık reklam verdim, 11 lira kazandım diyen var mı?
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(31.08.25)
Yuzbinlerce olusum kullaniyor bu servisleri reklamveren tarafinda, 20 yildir keriz tokatliyor olabilir mi meta ve google?
0
ghilleinthemist
(31.08.25)
@ghilleinthemist +1

bu ay 20 bin tl'lik reklam verdim müşterime, 280 bin tl'lik satış oldu. üstelik bu sadece meta. bu biraz da markanın ne sattığıyla, dijitaldeki kimliğinin seviyesiyle de ilgili.
0
the man with no name
(31.08.25)
200k cirosu olan bir firmaya 1 ay reklam verdim. Rica etti, ayarladim ve aylik 6k sadece. 1 ay bitti devam etmek istemedi. Abi çok iş geldi, yetişemiyorum dedi. 300k civarı cirosu oldu. Birakti reklami.
0
Shepard
(31.08.25)
Sektöre göre değişir. Temmuzda kırtasiye reklami verirseniz çöpe bile gidebilir harcadiginiz, ama eylül ekimde kesin ise yarar denebilir.

Bunun ongorulemeyecegi sektörler de var.

Zaruri ürünler satıyorsaniz orası da daha farklı.

Diğer tarafı sürekli reklam akışı olunca, meta ürünlerini sürekli kullananlarda bir asinalik oluşuyor, yani o reklamı gören müşteri üç ay sonra de görebilir.

Kesinlikle ise yarar gibi yazdım ama o da değil, muallak ve kafa patlatilmasi gereken şey. Ama reklam vermeden hedef kitle ve ürününüzü, sektörünuzu iyi bileceksiniz.
0
encokbenisevinnolur
(31.08.25)
(2)

Çene ekleminden ses gelmesi (tmpe), çaresi var mı

substituent
Esenlikler, yaklaşık 4 yıl önce çıktı bu illet bende. Çenemi açıp kaparken sağ tarafından ses geliyordu. Oraya git buraya git, anladık ki tmpe imiş. Sebep olarak da çok diş sıktığımdan dedi doktor. Çözüm olarak massater botoksu yaptırmanı söyledi 6 ayda bir. Başka bir doktor da diş plağı vermişti. İ
Esenlikler, yaklaşık 4 yıl önce çıktı bu illet bende. Çenemi açıp kaparken sağ tarafından ses geliyordu. Oraya git buraya git, anladık ki tmpe imiş. Sebep olarak da çok diş sıktığımdan dedi doktor. Çözüm olarak massater botoksu yaptırmanı söyledi 6 ayda bir. Başka bir doktor da diş plağı vermişti.

İlk olarak, diş sıkmadan olduğunu düşünmüyorum. Öyle olsaydı her iki çene eklemimde problem olurdu bence. Benim sol taraftaki dişim kırıldığı için çekilmişti. Bu nedenle hep sağ tarafla yiyordum. Bence tek taraflı yemek yemeden bu hale düştüm. Buna ek sağ kulağımda tinnitus oluştu. Bunu da kbb doktoru söylemişti, tek taraflı yemek yemeden de tinnitus olabiliyormuş diye. Ondan sonra anladım olayı.

İlk iki sene düzenli botoksu yaptırdım. Ne yalan söyleyeyim çok işe yaramadı. Plağı da kullandım, o da. Sonra implant yaptırınca eski plak olmadığından plağı bıraktım. Zaten çok kalitesizdi devlet hastanesinde yaptırmıştım. Daha sonda da botoksu yaptırmadım çok pahalı oldu, ve işe yaramadığını düşündüğümden boşa para veriyormuş gibi hissettim.

Şimdi sağ çenemden ses geliyor. Bayağı şiddetli hatta. Ağrı vs. hiçbir şey yok (doktor ağrı olup olmadığını soruyordu hep). Ses var, ve şu an dediğim gibi çok yüksek. Bunun dışında başka bir belirtisi yok.

Nolacak şimdi? Ne yapmak gerek? Doktor tedavi edilmezse ameliyata kadar gider demişti. Bu süreçteyken botokssa devam mı etmeli? Tecrübesi olan var mı?

Bu arada, diş sıkma için psikiyatriye gidiyorum da, onun da etkisi sıfır. Yıllardır tonlarca ilaç kullandım, bence hiçbir işe yaramıyor. Diş sıkma için buspon verdi doktor, (10mg günlük) bi hayrını görseydim yazmazdım zaten bunu şimdi.

Cevaplar için teşekkürler.
0
substituent
(23.03.25)
Dişlerinizi sıkıp sıkmadığınızı dişlerdeki aşınmadan anlarlar. Bu konuda bir şey dediler mi?

Ben sağ tarafı daha çok sıkıyorum. Çektiğim ağrıdan anlıyorum. Birkaç sene öncesine kadar ertesi gün çok ağrı olmuyordu, ama sonradan şiddetli ağrı çekmeye başlayınca botoks yaptırmaya başladım ve memnun kaldım. Gece plağı bende hiç işe yaramadı.
0
auroraaurora
(24.03.25)
ben kendi seyrimi anlatayım, belki bir fikir olur:

bana 20 sene önce kulağın içine girerek bir operasyon yapmışlardı üniversite hastenesinde. o operasyondan sonra çenemdeki kıtlama/ses bir süre geçti. çenemi rahatça açıp kapatıyordum. ama bir ay sonra filan yeniden çenede aynı kıtlama devam etti. tekrar gittim, ağrı yoksa böyle devam et dediler. plak da kullandım, işe yaramadı. ama plak çenemdeki kıtlamanın ve çenemin açılmasının daha kolay olmasını sağladı.

20 senedir ağrı yok, şükür. bu şekilde idare ediyorum. başka doktorlar da bir çözüm söylemedi.
0
the man with no name
(24.03.25)
(1)

araba yıkamalık petrol istasyonu önerisi?

kel aynak kusu
haftada bir kere, su-köpük yapıp arabayı elden geçirmek gibi bir rutinim vardı ama sürekli gittiğim yerde hem fiyat artmış hem de su-köpük süreleri kısalmış.80tl'ye alelacele bir temizlik yapmak -yapamamak- anca kendini kadnırmak oluyor. var mı anadolu yakasında tavsiyeniz, şu istasyonun fiyatı şu k
haftada bir kere, su-köpük yapıp arabayı elden geçirmek gibi bir rutinim vardı ama sürekli gittiğim yerde hem fiyat artmış hem de su-köpük süreleri kısalmış.

80tl'ye alelacele bir temizlik yapmak -yapamamak- anca kendini kadnırmak oluyor.

var mı anadolu yakasında tavsiyeniz, şu istasyonun fiyatı şu kadar, içini temizlemek için alan da var dediğiniz bir yer?

not: arabam 3 kapılı ufak bir polo. iç-dış yıkamaya 400tl verip, 20dk'da her köşesini bitirmelerini izlemek canımı sıkacak
0
kel aynak kusu
(31.07.24)
ataşehir'de hal'in oradaki Petrol Ofisi bu konuda ihtiyacınızı karşılar diye düşünüyorum, ben hep oraya gidiyorum. en son 40 tl'ydi tek jeton. üç araç yıkama yeri ve ayrıca otomatik yıkama alanı var.
0
the man with no name
(31.07.24)
(6)

aracın balatalarının değişmesi gerektiğini nasıl anlarım?

iwillsee
sıfır aldığım aracımı (otomatik vites) 30 bin km rutin bakımına yetkili servise götürdüm. müşteri temsilcisi kişi şöyle uzaktan bir göz atıp balatalarınız fena durumda değişmesi gerek dedi. akabinde de "kadınlarrrr çok fren yaptığı için balatalar çabuk eskiyor halbuki bazı errrrkeklerrr öyle ki hiç
sıfır aldığım aracımı (otomatik vites) 30 bin km rutin bakımına yetkili servise götürdüm. müşteri temsilcisi kişi şöyle uzaktan bir göz atıp balatalarınız fena durumda değişmesi gerek dedi. akabinde de "kadınlarrrr çok fren yaptığı için balatalar çabuk eskiyor halbuki bazı errrrkeklerrr öyle ki hiç frene basmıyor ve 150 bin km ye kadar balata değişimi ihtiyacı hissetmiyorlar" gibi über cinsiyetçi bir cümlü kurdu.

ben de "nasıl yani o dediğiniz erkekler hiç mi kırmızı ışıkta durmuyorlar ya da trafikte aniden önlerine bir şey çıktığında frene basmıyorlar ? " deyince adam "evet vallahi billahi hiç frene basmıyorlar inanın bana" dedi.

neyse ben bu adama pek inanmadım ve ustanız görsün yorum yapsın ona göre söylesin dedim. usta görmüş ve 3 bin km daha idare eder demiş.

ben de 3 bin km daha kullandım ve şu an frenlerle ilgili hiç bir sorun yaşamıyorum ya da ses duymuyorum.

internette sıfır araçlarda balata değişimi genelde 40-50 bin km den sonra olabilir demişler.

günde 50 km yapıyorum ve standart şehir içi trafiği. otomatik vites. anormal fren yaptığımı düşünmüyorum ama ışıklarda dur kalk yapıyorum ve önüme aniden çıkan araç ya da başka bir şey çıkarsa mecburen frene basıyorum tabi ki çarpmamak için (yetkili servis temsilcisinin asla frene basmayan errrkekler fantazisi geliyor aklıma her seferinde)

sonuç olarak şu an yetkili servisin dediğine güvenim yok ancak aklımda şüphe var cidden balataları değiştirmeli miyim? ya da değiştirmem gerektiğini nasıl anlarım nasıl emin olurum? frenlerden bir ses gelmesini beklersem artık geri dönülemez hasarlar mı bırakmış olur? yetkili servise şimdi gitsem hemen değişelim der ama yukarıda anlattığım hadiseden dolayı güvenmiyorum.
0
iwillsee
(03.05.24)
balatalarda değişim zamanını gösteren bir işaret olur, balata aşındıkça görünür hale gelir bu işaret. o seviyeye geldiyse değiştirin.

o seviyeyi görmek için lastikleri söküp balatalara bakmak lazım. servise güvenmediyseniz basitçe bir lastikçiye götürüp baktırabilirsiniz.

bitik balata ile uzun süre kullanırsanız disklere zarar verebilir, bir de disk masrafı çıkabilir ama bu biraz ekstrem bir durum, 30 binde olacak şey değil (abartılı derecede sık ve sert fren yapmıyorsanız).
0
orient blue
(03.05.24)
Frene bastığınızda bir ses duyarsınız ince bir gıy sesi gibi ayağınız frenden çekene kadar devam eden bir ses. Bu ses varsa balatalardan şüphelenmelisiniz. Ha sesin olmaması demek balatalarda sıkıntı olmadığı anlamına gelir mi bunu bilmiyorum.
0
but that was just a dream
(03.05.24)
valla neresinden baksan komik bir yorum, kadinlari araba kullanmayi bilmemekle yaftalamis, erkekleri de aptal olmakla. kirmizi isikta frene basmayan onlerine bir sey ciktiginda frene basmayan biri aptal olur herhalde. kendisine soyleseydiniz keske, erkekler aptal mi o zaman diye?
0
kassiopeia
(03.05.24)
servis saçma yorum yapmış. diskler bile 80 binde değişiyor. diske zarar vermemek için ucuz olan parça olan balatayı değiştirmeniz olağan uygulama.
0
kveldulv
(03.05.24)
Yetkili servisler 30 bin bakımını bu amaçla kullanmayı seviyor, anlayan birisi değilim ama bende şöyle oldu, gittiğimde daha servis kaydı açılırken balataların da bu zamanlarda değişmesi gerekiyor genelde diye yolu yapıldı, sonra gün içinde aradılar ön balataların değişmesi gerek dendi, reddettim çünkü dürüst iş yapmıyorlar bence aynı olayı corsa aracımda da yaşamıştım.
Bu tür şeylerden anlayan bir yakınınıza göstermenizi tavsiye ederim
0
atom karincanin torunu
(03.05.24)
ben de benzer bir soru sormuştum geçmişte, oradaki yanıtlara da göz atabilirsiniz:

www.eksiduyuru.com
0
the man with no name
(03.05.24)
(12)

Köpek Isırdı

the man with no name
Arkadaşlar, biraz önce idealtepe parkı'nda yürürken dosdoğru üstüme koşarak bir köpek saldırdı, sakinliğimi korudum kaçmadım ama fena halde ısırdı. karşıdan köpeğini gezdiren biri de geliyordu, onun yardımıyla kurtuldum.köpeğin kulağında aşılama kartı vardı, kuduz aşısı olmam gerekir mi? o kişi aynı
Arkadaşlar, biraz önce idealtepe parkı'nda yürürken dosdoğru üstüme koşarak bir köpek saldırdı, sakinliğimi korudum kaçmadım ama fena halde ısırdı. karşıdan köpeğini gezdiren biri de geliyordu, onun yardımıyla kurtuldum.

köpeğin kulağında aşılama kartı vardı, kuduz aşısı olmam gerekir mi? o kişi aynı köpek beni de ısırdı sorun olmadı dedi.

imgyukle.com
0
the man with no name
(07.04.24)
Foto açılmadı ama kuduz riske atılmaz ayrıca ısırığın tipine göre tetanoz da gerekebilir. Gidin acile
0
nundu
(07.04.24)
Vakit geçirmeden acile git. Aşılama kartını falan salla. Belediyeler akraba istihdam yeri. Kimse aşıyla falan uğraşmaz.
0
ferenc
(07.04.24)
Teşekkürler, yorumlar sonrası yakındaki özele gittim. Aşılar Kartal Araştırma’da dediler. Oraya gidiyorum şimdi.
0
🌸the man with no name
(07.04.24)
Tetenoz daha önemli
0
sonhakan
(07.04.24)
mutlaka ol
0
malheiros
(07.04.24)
Isırık kötü. Gidin çünkü enfeksiyon riski fazla köpeklerin ağzında çok fazla bakteri var.
0
logisticsmanager
(07.04.24)
tedbir için hem kuduz hem de tetanoz aşısı yaptırın. geçmiş olsun.
0
false pretension
(07.04.24)
çok teşekkürler öneriler için. süreç hakkında bilgi vereyim, belki faydalanan olur.

doktor görür görmez kuduz ve tetenoz aşısı olmamı sağladı. kuduz aşısı dört dozmuş, tetenoz tek. üç kere daha gideceğim. bir de bol sabunla yıka dedi, yıkadım.

dümdüz ellerim cebimde yürüyordum, aralarda havlıyordu köpekler ama bu defaki kadar kararlı şekilde üstüme gelen olmamıştı. anladım ki kimse güvende değil. bir de çocukların yoğun olduğu bir park. yardım eden adam olmasaydı daha fena olabilirdi. herkes dikkatli olsun.
0
🌸the man with no name
(07.04.24)
Çok geçmiş olsun.

Bu başıboş köpek işi tatsız bir noktaya doğru gidiyor hadi hayırlısı.
0
kukuleta
(07.04.24)
Çok geçmiş olsun. Maalesef sokaklar serengeti düzlüklerine döndü.
0
kolaygelsin
(07.04.24)
Geçmiş olsun. Ben de ısırıldım, belediye veterinerini de tanıyordum, bana bir kere aşılarını yapıp kısırlastırıp küpeliyoruz ama rutin olması gereken aşılar bir daha olmuyor demişti. Isırıldığım zaman belediyeye haber vermiştim, normalde olması gereken o sokak köpeğinin o bölgeden alınıp gözlem altında tutulup kuduz yoksa tekrar salınmasıymış. Ancak kendileri bunu yapmaya cesaret edemedikleri için ben her gün beni ısıran köpeği kontrol ediyordum bir gariplik var mı diye.
0
jazzabel
(08.04.24)
çok geçmiş olsun. aşıyı olmanız iyi olmuş, özellikle kuduzdan daha geçtiğimiz aylarda birilerinin öldüğünü düşünülünce.

@jazzabel hahaha
0
euteamo
(08.04.24)
(6)

Saraybosna'da ne yapayım?

nic cage
Is icin gidiyorum da yarim gun boslugum olur bi de aksam. Var mi sunu yap bunu dene sunu ye bunu al dediginiz bi sey?
Is icin gidiyorum da yarim gun boslugum olur bi de aksam. Var mi sunu yap bunu dene sunu ye bunu al dediginiz bi sey?
0
nic cage
(03.11.23)
Başçarşı’da turlayabilirsiniz. Latin köprüsünü görebilirsiniz 1. Dünya savaşının başlamasına sebep olan suikastın olduğu yer. Sarajevo’da yenilecek şey bellidir: cevapi köftesi
0
but that was just a dream
(03.11.23)
Eski bir bira fabrikası vardı en son gittiğimde, Google'da çıkar mutlaka. akşam oranın barında bira içebilirsiniz. sakin, güzel bir atmosferi vardı eğer hareketli bir gece tercih değilse.
0
the man with no name
(03.11.23)
kaymaklı cevabi yanına da somun söyle
0
kveldulv
(03.11.23)
Sarajovski pivo muydu neydi çok güzel bir fabrika içinde restoranı da var gidilebilir.
Biz galatasaray’da yedik cevapi eski bir futbolcunun mekank çok lezzetliydi. Bir de asıl bir restoran var başçarşıda adı dveri orda kesinlikle gulaş ve özel ekmeklerinden ye inanılmaz.
Börek de ise kesinlikle sač boreğe gidin. O da başçarşıda.
0
wild honey suckle
(03.11.23)
Köftenin yanı sıra Klepe dedikleri bizim mantının benzerini deneyebilirsiniz.
0
deveyidiken
(03.11.23)
Moon dogs diye Pink Floyd coverlayan dayılar vardı. Onların çıktığı mekan var mı diye sor.
0
knazım
(03.11.23)
(10)

Küçükyalı-Sabiha Gökçen

the man with no name
Selamlar, pek uçak kullanan biri değilim, yarın yurt içinde 08.05'te kalkacak uçağım var. Bayram dönemi de olduğundan merak ettim.Küçükyalı Metro'dan 06.18'de metro ile 37 dk sürüyor. 07.05 gibi orada oluyorum. Uçak kapısının 7.35'te açıldığını düşünerek metro ile gitmek doğru olur mu? Yoksa taksi k
Selamlar, pek uçak kullanan biri değilim, yarın yurt içinde 08.05'te kalkacak uçağım var. Bayram dönemi de olduğundan merak ettim.

Küçükyalı Metro'dan 06.18'de metro ile 37 dk sürüyor. 07.05 gibi orada oluyorum. Uçak kapısının 7.35'te açıldığını düşünerek metro ile gitmek doğru olur mu? Yoksa taksi kullanacağım saatten dolayı.

Sadece sırt çantam var, uçakta yanıma alacağım.
0
the man with no name
(21.06.23)
online check-in yapın (edit: ve hala varsa fast track alın). bana göre biraz fazla ucu ucuna. ben olsam biraz daha erken çıkardım.
0
inheritance
(21.06.23)
alan giris guvenliginde cok sira oluyor. bence de biraz ucu ucuna. hele bir de valiz verecekseniz daha da erken cikardim.
0
65 derece
(21.06.23)
imkanı yok yetişemezsiniz.

online check-in varsa ve bagajınız yoksa, direkt uçağa gidecekseniz, minimum yarım saat geri çekin saatinizi.

eğer bagaj da verecekseniz 1 saat daha erken çıkın.
0
teritori
(21.06.23)
bence yetişilir. ama biraz kuyruk olur. bagaj varsa yetişmesi zor ve kritik.
0
jelly bear
(21.06.23)
bagajım yok, sadece yanıma sırt çantası alacağım. en erken metro saati böyle. bu durumda taksiyle gideyim. teşekkür ederim.
0
🌸the man with no name
(21.06.23)
Küçükyalı metro otobüs durağından e-10 otobüse niye binmiyorsunuz?
Google'a göre 5.24'te Küçükyalı'dan geçen otobüse binseniz rahat yetişirsiniz, garanti olsun diye bir öncekine de binebilirsiniz.

Edit: goo.gl
0
kobuzchu kiz
(21.06.23)
@kobuzchu kiz ona baktım ama mobiett'de Kadıköy kalkış 5.30 görünüyor, o yüzden emin olamadım. 05.15'te e5'e çıkayım en iyisi, bir şansımı deneyeyim :)

teşekkür ederim.
0
🌸the man with no name
(21.06.23)
Şmdi mobiett'ye baktım ben de (saatlerine web sitesinden bakıp yazmıştım) ve kafam karıştı ama sonra meseleyi çözdüm. Mesele uygulamaya içeriği yazanların saçmalaması. Saatleri yazmaya sabah 5'te başlamışlar ama listenin sonunda 3.45 ve 4.55 otobüsü var.
0
kobuzchu kiz
(21.06.23)
@kobuzchu kiz süpersiniz, çok teşekkür ederim. 5.24'te durakta olacağım :)
0
🌸the man with no name
(21.06.23)
Çok riskli. Kapılardaki sırayı geçtim metrodan kapıya bir yürüme mesafesi de var.
0
dr doofenshmirtz
(21.06.23)
(20)

Mağdur değil miyiz?

the man with no name
Arkadaşlar, önceki seçimlerde vaatlerden çok iktidar değişikliği öncelikli diye oy verirdim. ancak bu seçimde iktidar değişikliği kadar millet ittifakı, ekonomik ve sosyal vaatleri ile de çok öne çıkıyor.ancak broşürlerinde, beyannemelerini filan incelediğimde gençlere, emeklilere, esnaflara, memura
Arkadaşlar, önceki seçimlerde vaatlerden çok iktidar değişikliği öncelikli diye oy verirdim. ancak bu seçimde iktidar değişikliği kadar millet ittifakı, ekonomik ve sosyal vaatleri ile de çok öne çıkıyor.

ancak broşürlerinde, beyannemelerini filan incelediğimde gençlere, emeklilere, esnaflara, memura, engelliye, yaşlılara vaatleri önceliklendiriyor. bu ülkede işinde gücünde bir özel sektör çalışanına bir vaat göremedim. örneğin yaklaşık 4.000 gün ssk kaydı olan beyaz yaka bir işçi, iktidar değişikliği ile gelecek daha fazla özgürlük ve demokrasi dışında faydalanacağı neredeyse hiçbir şey göremiyorum. vaatler arasında belki de bana hitap eden tek şey kış saati uygulamasına son verilmesi, öyle söyleyeyim. diğer gruplara yapılacak iyileştirmelerden dolaylı etkilenmekten usandımm. doğrudan bir şey de bana ve benim gibi insanlara yarasın.

oysa bu ülkenin yükünü herhangi bir yere sırtını yaslamamış bu işçiler, beyaz yakalar daha çok çekmiyor mu? neredeyse hiçbir şey elde etmeden çalıştık ve üstüne bir sürü sorunlarımız oldu.

çok kafama takıldı, ben mi yanlış düşünüyorum? yoksa yeteri kadar mağdur değil miyiz? bu defa mv seçimlerinde oy vermeyi düşünmüyorum gerçekten.
0
the man with no name
(05.05.23)
tabii ki yanlis dusunuyorsun. 1. burada secim kazanmaya calisiliyor. haliyle en politik olarak pragmatik vaatler veriliyor belki baska partiye oy verecek olan insanlarin dikkatini cekmek icin 2. beyaz yakalinin hic genc cocugu veya yasli annesi babasi yokmus gibi yazmissin. veya emekli hic calismamis gibi 70 yasina kadar. 3. diger gruplara yapilan iyilestirmeler benim kaybim mantigi asiri toksik.
0
hot potato
(05.05.23)
@hot potato teşekkürler. ben diğer gruplara yapılan vaatler yapılmasın demedim. kapsayıcılığın dışında bir politika güdüldüğüne işaret etmek istedim. toksik bir durum mu emin değilim, sürekli her şeye karşı anlayışlı olmak ve empati kurmak artık bana daha toksik gelmeye başladı açıkçası. neden hep empati kuran ben ve benim gibiler oluyor. bu yüzden belki de bize bir şey vaadedilmiyor belki de. bireyin hayatını iyileştirmek yerine belli gruplara daima öncelik verildiğinden bahsetmek istedim.
0
🌸the man with no name
(05.05.23)
Özellikle bekarları ağzına alan yok. Şu ortamda en çok sıkıntı çeken grup bence. Her şey ailelere yönelik planlanıyor.

Örneğin bekara ev vermem diye artık çok yerleşmiş bir anlayış var etrafta. Ya da şirketler ve kurumlar bekar çalışanlara yeni mezun muamelesi yapıyor sıkıntı bir iş varsa direkt bekarlar öne sürülüyor. Aynı şekilde izinlerin dağıtımda da bu böyle. Baya ikinci sınıf insan muamelesi görüyorsun evli değilsen.

Evin bile ev değil "bekar evi" olarak düşünülüyor ve yanına kalacak birini almanı falan bekliyorlar.
0
akhenaten
(05.05.23)
Hocam benim bulabildiğim olarak şurayı incelemeni tavsiye ederim. Eminim ki kendi sitelerinde va daha kapsamlı şeyler vardır.

www.evrensel.net

Birkaç örnek madde alarak yorum yapayım.


- Yazılı ve sözlü sınavda en yüksek puan alandan başlamak üzere liyakat esaslı alımlarının yapılması sağlanacak.

Yorumum: yukarıda saydığın gruplara hiç girmeyenlerin de faydanabanileceği bir şey. Belki de sen de bu durumun mağdurusun. İl/ilçe belesiyesi el değiştirdikten sonra işe girebilen insanlar tanıyorum.

- Devlet okullarındaki evlatlarımıza beslenme desteği başlatılacak.
Yorumum: çocuğun varsa direkt senin ekonomini de etkileyecek bir madde.

- Çiftçilerin ve balıkçıların kredi faizleri silinecek.
Yorumum: onların yükünün azalması, üretimin artması ürün fiyatlarının ucuzlaması haliyle bireysel ve toplumsal ekonominin iyileşmesi demek.

Bir de şöyle bir video gördüm, izlemedim ama bakmanı tavsiye ederim. youtu.be
0
senolll
(05.05.23)
ülkede son yıllarda alım gücü en çok düşen kesim özel sektör çalışanı beyaz yakalı kesim. Ülkeyi terk etmek isteyenlere bakarsan zaten kimin hayatı kötüleşmiş kimler benzer seviyede görürsün. Asgari ücretliler hep böyleymiş, memurlar hep bir şekilde ortada. Emekliler geçmişte evini alabildiyse ve küçük şehirdeyse bu krizden pek etkilenmemiş olabilir vs vs.

Sonuç olarak evet, mesela ülkenin refahını artırmak isteseler Eyt'yi geçirmemeleri, memur sayısını azaltmaları falan lazım. Ama siyaset mecburen çoğunluğa oynuyor, adamlar 4 çocuk yaparken biz evlensek bile çocuksuz takılıyoruz. Yani gelecekte de böyle olmaya devam edecek veya demokrasi kavramı biraz değişecek.

Sen yine oy ver bence, bu oy "kötü gidişi durduracak". İleride beyaz yakalıların haklarını koruyan bir parti ortaya çıkar mı yeterli oy alabilir mi bilmiyorum.
0
nhk ni youkosu
(05.05.23)
75 yasındaki adamdan minnet umarsan böyle
0
abi bi dizi buldum on numara
(05.05.23)
Başkan bu sebepten oy vermiyorsan o zaman bundan 6 ay sonra buralarda başlık açma ya da şikayet etme. Oy vermemek benim için ikisi de aynı o yüzden bana fark etmez demek bu noktada, eğer mutluysan oy verme.

Türkiye gibi bir ülkede politikacinin konuşacağı şeyler ilk karşı taraftan alacağı oylar olacak. Türkiye Finlandiya değil ki konuşalım.

Kk politikalarinda sana sıfır etki var demek saçma olur. Bir sürü şey var. Biz şu an ülkenin bozulmuş ayarlarini yerine getirmek ile ugrasiyoruz, beyaz yakadan konusmasa da olur. Beyaz yaka "benim hakkimda konuşmadı o zaman banane" diyorsa o zaman mutludur hayatından.
0
logisticsmanager
(05.05.23)
Ben size %100 katılıyorum. Ben hariç herkese doğrudan fayda sağlayacak bir şey vaad edilirken ben sadece ödediğim vergilerle kaynak olarak kullanılacağım gibi hissediyorum.
0
namandigurai
(05.05.23)
Maaelesef öyle populizm uğruna hep belli kesimlere vaat veriliyor, muhalefet bizi cepte görüyor, akp ise zaten bunlar bize oy vermez diye kasmıyor arada kalıyoruz. resmen sokak köpeği kadar değerimiz yok seçim vaadi anlamında.
0
nuisance
(05.05.23)
@logisticsmanager ben cb seçiminde oy kullanacağım. mv seçimlerinde oy kullanmak konusunda saydığım bu sebeplerden kararsızlığım var dedim. oy kullanmayacağımı belirtmedim. fikir almak için yazdım. üstelik olduğum seçim bölgesinde hiçbir mv adayı da bana hitap eden insanlar değil. tüm seçimlerde bir kere dahi iktidardan yana oy kullanmadım. ve geldiğim noktada hala dışlanmış hissettiğim için düşüncelerimi paylaştım. benim haklı olduğum yanlara değinmek yerine stratejik oy kullanmaya devam diyorsunuz. zaten hep öyle yaptım.
0
🌸the man with no name
(05.05.23)
olay vaatten çok bu düzenin değişmesine önce normalleşelim sonra vaatlere bakarız.
0
mikahakkinen
(05.05.23)
65 yaş üstü adayların gençleri anlamayacağı açık.
Verdikleri sözlerin çoğunu yapamayacakları ortada.
İktidar değişmezse et kısa zamanda bin lira falan olur. Bu kesin gerçek.
0
vizivozo
(05.05.23)
cepte görüyorlar +1

diğer kesimin üstüne oynamak daha karlı ve kolay. siyaset dili yıllar içerisinde bu kesim üzerinde döndü ve gelişti. daha da kolay ayrıca ve oyları beyaz yakaya göre çok daha değişken. bu yüzden bu kesimin üstüne çalışmak daha karlı geliyor.

dediklerine katılıyorum ancak mv seçimleri de en az cb seçimi kadar önemli. akp gidecek ama ana muhalefet olarak kalacak. bu noktada ne kadar az mv sahibi olurlarsa o kadar iyi ancak şu anda çoğunluğu alacaklar gibi duruyor ve bu başta kendilerinin yargılanmaları olmak üzere, düzelmesini istediğimiz birçok şeyin önünde engel.

bu yüzden oy vermek, özellikle chp ya da iyip'e vermek çok önemli. tabi bölgenizde başka parti güçlüdür orası ayrı.
0
not sure if serious
(05.05.23)
Aynen bro oy kullanma bu süper demokratik bir başkaldırı, kesinlikle ülkenin geleceğini değiştirecek bir hamle gibi geldi bana da bu. Tiananmen Meydanı'nda kendini yakan rahip dayıdan sonraki en çok ses getirecek pasif direniş örneği bu olabilir gibi geliyor, kitleleri arkandan sürükleyeceğine eminim. Hayırlısı olsun.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(05.05.23)
katılıyorum ama bu yeni bir şey değil. bu sebeple muhalefet 20 yıldır kaybediyor. bence hala elle tutulur, kitleleri arkasında sürükleyen bir vaadi yok. ana çerçeve $300mr para getireceğiz ve herkese para vereceğiz. mesele bu malesef. bana kalırsa bu bir kolaycılık ve popülizm.
doğu illerindeki çiftçilere elektrik bedava verecez demiş kılıçdaroğlu mesela. böyle bir şey yapılıyorsa niçin sadece doğu illerine yönelik var? diğer bölgelerde çiftçiler yok mu? bu popülizm işte. kaybettiren dil tamamen bu. kalkınmada öncelikli iller vs diye bunu doğru bir şekilde anlatabilse bu kadar tepki görmeyebilirdi ama bu durumda çeşitli teşvik paketleri ve kredi imkanları içeriyor programlar. burada ise doğrudan bedava elektrik vaadi söz konusu. kaldıki kaçak elektrik kullanımı gibi ülkemizde ciddi bir problem olmasına rağmen...
0
debian
(05.05.23)
Haklısın kardeşim.
Ben de hiç yalnız yaşayan bekar erkekler için bir vaad göremedim.
Bu konuda çok kırgınım onlara.
İyi düşünmüşsün.
Ben de sandığa gitmeyeyim bari.
0
Mirket
(05.05.23)
modern demokrasilerde maalesef çoğunluğun sözü geçer. çoğunluk da önce kendi çıkarları için konuşur.

Türkiye'de beyaz yakalı çalışanlar aktif çalışan nüfusun sadece %25'i. yarısı bile değil. Üstelik beyaz yakalı işçilerin çoğu işçi olduğunun bile farkında değil ya da kabul etmiyor. Kimse sayıca bu kadar az, üstelik kendi durumunun bile farkında olmayan, hak talep etmeyen bir kitle için uğraşmaz, vakit harcamaz.

Diğer yandan beyaz yakalıları kandırmak çok kolay. Şık bir ofiste, havalı giyinebilsin, öğlen yemek kartıyla kahveciden kahvesini alabilsin, 2-3 havalı kariyer etiketiyle bu insanları gece gündüz çalştırabiliyorsun zaten. Bir örgütlenmeleri yok, tamamı kendini şirketin ortağı bir sermayedar sanıyor. İşçi olduğunun bile farkında değil.

Mesela bir fabrikada torna ustasını saat 5 oldu mu tutamazsın. Adam biner servisine gider. İsterse iş kalmış olsun. Sabah 9'da gelir kaldığı yerden devam eder. İşi bitirmek için kal dersen de mesaisini ister, ödemezsen gider sendikaya şikayet eder. Çok kafası bozulursa istifa eder gider arkasına bile bakmaz. Patrondan falan da korkmaz kolay kolay. Mesela maaşını 2 gün geç yatır adam kapatır makineyi parasını alana kadar şalteri açmaz.

Aynı fabrikada o torna ustasının yaptığı işi yurtdışına satan "regional sales director" sabaha kadar çalıştırılabilir. Mesai istemez, zaten isteyemez. ARkasını savunacak bir sendikası yoktur. Patrondan ödü patlar. İstifa edip gitmeye yüreği yetmez çünkü muhtemelen o fabrikanın namı büyüktür, cv'sinde öyle bir şirketten ayrıldım yazmaya eli gitmez. Bu adamlara dandik bir özel sigorta, uyduruk bir şirket arabası kullanım hakkı verdin mi tamam zaten.

Çok komik ama Türkiye'de mavi yakalı işçiler sağ muhafazakar siyasete daha yakındır. Beyaz yakalı işçiler de genelde sosyal demokrat siyasete yakındır. Ama sosyal demokrasinin en temel unsuru sendikalaşmayı en iyi başaranlar mavi yakalılardır.


Bildiğim bir sektörden de örnek vereyim.
Eskiden reklam kampanyalarının fotoğraf ya da film çekimleri yapılırken bir saat sınırı yoktu.

mesela bir reklam filmi çekilecek ve bu çekimin 24 saat süreceği düşünülüyor. Sabah 8'de başlar çekim, ertesi sabah 8'de biter ara verilmeden. Hatta yönetmenin, fotoğrafçının, oyuncunun kaprisine göre bazı sahneler tekrar çekilir 36 saat 40 saat aralıksız çalışılırdı.

Bu çekimlerde beyaz yakalı da, mavi yakalı da çalışır. Mavi yakalılar dekoru kurar, malzeme taşır, ışıkları kurar, getir götür nakliye işlerini yapar, yemek hazırlar, kamera sistemlerini kurar vs. Beyaz yakalılar da reklamı yapılacak şirketin ve reklamı yapan ajansın temsilcileridir. İşin plana uygun gidip gitmediğini takip etmek için settedir. Setten sonra o reklam malzemelerinin hazırlanması, mesela filmin montajının yapılması, ilanların baskıya hazırlanması da beyaz yakalının görevidir. Yani setten sonra da beyaz yakalı çalışmaya devam eder. 36'lik aralıksız bir çekimden sonra, 2-3 saat uyuyup gelen fotoğraflarla reklam bannerları hazırlamak için bilgisayar başına oturur mesela tasarımcılar.

Hazırlanan reklam bannerları medya planına göre dağıtmak için pazarlama ekibi mesai harcar... Korkunç yorucudur bu süreçler de.

Şartlar böyleyken, mavi yakalıların "sinema işçileri sendikası" dedi ki günlük çalışma saati 16 saati aşamaz. Bunun da 12 saati normal ücretle ücretlendirilir, 12 saatten sonrası için normal ücretin 1,5 katı ücret alınır. Bu olayın üstüne gerçekten de saati doldu mu mesela ışık şefi şalteri indirip arkasına bile bakmadan gidiyor artık.

mavi yakalıların görünüşte beyaz yakalıları da rahatlatan bu kararına en büyük itiraz kimden geldi? Patronlardan değil. Onlar tamam dedi sendikayla ters düşmemek için. Ama beyaz yakalılar, pazarlama müdürleri falan çıldırdı uzun süre. Ben çok pazarlama çalışanı duydum: "ama benim pazarlama bütçemi 2 katına çıkarmam lazım" diyen. Düşün adam kendine ait olmayan bir parayı, kendininmiş gibi savunuyor.

Şimdi diyebilirsin ki ama o bütçenin hesabı o pazarlama ekibine soruluyor çünkü o da onun stresini yaşıyor. Kardeşim o zaman sen de sendikanı kur. O üstüne gelen stresi baskıyı yönet.

Çok genel geçer bir sözdür bu, hak verilmez, hak talep edilir. Hem sayıca azsın, hem kraldan çok kralcısın, hem kendi haklarını bile umursamayacak kadar "kariyer" uğruna öz saygını ayaklar altına almışsın, hem adam gibi bir sendikalaşmaya bile gidememişsin. Senin haklarını kimse savunmaz ki?

Türkiye'de yüzbinlerce yazılımcı var mesela. Kaçı sendika üyesi?
Şöyle havalı bir yabancı şirkette işe girince hepsinin ağzı burnu kayıyor havalar civalar...

Böyle bir kitleye tabii ki kimse bir vaat sunmaz.

Mavi yakalılar daha pragmatisttir. Mavi yakalının tek çalışma motivasyonu para ve yan haklardır. Daha iyi para veren, daha iyi haklar sunan, daha iyi çalışma ortamı vaat eden işe gider. Bu siyasi olarak da böyledir. 90'larda mavi yakalılar bir seçimde ANAP'a oy veriyor, bir sonraki seçimde daha iyi bir vaat varsa DSP'ye oy veriyor. Adam son derece haklı olarak önce kendi cebini ve yaşamını düşünüyor.

Beyaz yakalılarda böyle bir öz bilinç yok. İş anlamında beyaz yakalıların ağzına bir parça bal çalınıyor: "KARİYER". Bu hikayeyle bu adamları istediğin gibi güdebilirsin. Ekşi duyuruda bile çok başlık var böyle, "daha büyük şirketten iş teklifi aldım, maaşı ve yan hakları daha az ama kariyerim için daha iyi olacak, gideyim mi?". Bu adam sırf kariyeri uğruna iş yerinde her türlü haksızlığı sineye çekebilir. O yüzden de sırtına binerler. Siyaseten de böyle.

Çantada kekliktir bu kitle. Çünkü siyasette de ağzına çalışan balın adı şu: Yaşam tarzı... Bak biz seçilmezsek artık rahat rakı içemezsin, mini etek giyemezsin dedin mi bu adamın oyunu alırsın. Ya da biraz muhafazakar bir beyaz yakalıysa biraz korkuttun mu tamam ceptedir.
0
anten
(05.05.23)
ağzına sağlık muhalif biri olarak ben de tam olarak aynı şeyi düşünüyordum. maaşlı çalışan bir keriz olarak bana hiç bir partinin bir adet vaadi yok. aksine, asgari ücrete zamlar, eytler, memur zamları vs gibi durumlar için yaratılması gereken kaynaktan dolayı büyük bir enflasyon gerçekleşecek ve sonucunda biz bu enflasyon zammı kadar maaş zammı alamayacağız. yani aynı tas aynı hamam. bu ülkenin vasıflı mal üreten ve çilesini çeken kesimi için teşvik ve vaatler sıfır. gelir vergisi dilimlerini düzenleme vs gibi bir konu bile kimsenin aklıma gelmiyor.

sonuç olarak trnin mevcut vizyonu bu, devlet yardımlarıyla yürütülen bir dar gelirli gemisi. herkes ya devlete çalışacak, ya devletten para alarak yaşayacak. beyaz yakalı kerizler olarak bizim oyumuz zaten cepte olduğu için bizi düşünen yok.
0
roket adam
(05.05.23)
yükü mükü geç. hayattaki en büyük zenginlik özgürlük ve demokrasi. bunlar olmadıktan sonra sadece maddi zengin olursun. özel sektördeki çalışan yükü sırtlıyor mu? evet ama zaten özel sektörün şartları "genele yayarsak" daha iyi. bu seçim öyle şartları bi düşüneyim seçimi değil. bi taraf iyileştirme yapıcaz diyor öteki oy veren gaydir diyor allahsızdır teröristtir diyor. hür iradenizle oy kullanın.
0
KidLazer
(05.05.23)
beyaz yakanın ucuz avrupa tatili, konser ve ucuz bira dışında bir talebi mi var?
varsa bu taleplerini iletecek bir görünürlülüğü, gücü mü var?
ofisler ben işçi değilim sendika neymiş öegh diyen tiplerden geçilmiyor.
siyasetçilerin önünde sihirli küre yok baksın aaa bu ofis insanlarının da şöyle bir sorunu varmış dur onu da düşünelim diyemiyorlar, kusura bakmayın.
araba fiyatları düşecek, dolar düşecek de zaten beyaz yaka oltaya geliyor dahasına ne gerek var?
0
Whily
(05.05.23)
(9)

Everything Everywhere All at Once

tantavizisyon
Bu filmi anlayan var mi? Netflix'ten Ocak ayinda acip kapamam bir olmustu, cok karisik. Tek hatirladigim camasir makineleri ve kaotik evlerinde yasayan çinlilerin fantastik dunyasi. Nasil Oscar almis anlamadim, Bati Cephesinde Yeni Bir Sey Yok varken...Bu filmi izleyip 2022'nin en iyi filmiydi bence
Bu filmi anlayan var mi? Netflix'ten Ocak ayinda acip kapamam bir olmustu, cok karisik. Tek hatirladigim camasir makineleri ve kaotik evlerinde yasayan çinlilerin fantastik dunyasi. Nasil Oscar almis anlamadim, Bati Cephesinde Yeni Bir Sey Yok varken...

Bu filmi izleyip 2022'nin en iyi filmiydi bence diyen var mi merak ettim?

Iyi haftalar efem.
0
tantavizisyon
(13.03.23)
Bu filmi ciktigindan beri izlemeye calisiyorum hep bir aksilik cikti izleyemedim. Dun gece uyuyamadim actim izledim internete bakayim insanlar ne dusunmus diye dedim ben izlerken 7 oscar almis :D

Izledigim en guzel filmlerden biriydi, 2022'nin kesinlikle en iyisiydi bence.
0
aguen
(13.03.23)
bence de asla oscar alacak nitelikte bir film değil. filmin fikri iyi diyorlar ancak filmde sürekli bir dövüş sahnesi var. dövüş sahnesi izlemekten o kadar yoruldum ki. popodan bir şeye temas edip de zamanda dönüşüme giren karakterlerin olduğu bir filme oscar vermek ilginç gerçekten.
0
the man with no name
(13.03.23)
Bu film en iyi film dahil 7 tane Oscar aldıysa Matrix'in 17 tane falan Oscar alması gerekirdi, hatta sırf Matrix için yeni yeni kategoriler açıp onun Oscar'ları da Matrix'e verilebilirdi.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(13.03.23)
faklı bir film ve farklı olmak çok kıymetli. çağın ruhuna uyuyor, kuantum vs, önemli sorular soruyor ve diğerlerine benzemiyor. pozitif ayrımcılık da var tabi işin içinde.
0
tiny penny
(13.03.23)
bana çok yorucu geldi bu film. tekrar izleme isteği uyandırmadı. tekrar izlesem beğenirim belki.
0
nothing in my way
(13.03.23)
Zamanın ruhuna uygun ama kötü. Bu yıllara bu gidiyor yapacak bişey yok. 7 Oscarlık bişeyi de yok, ama bu da demek ki akademi ödülü dediğimiz şey eski akademi ödülü değil.

www.benizledim.com
0
nhk ni youkosu
(13.03.23)
sonunu getiremediğim nadir filmlerden oldu. ki başladığım filmlerin %95'ini bitiren bir insanım.

film bir kere çok fazla. diyalog fazla, aksiyon fazla, twist fazla, olay fazla. yukarıda biri zamanın ruhuna uygun demiş. tam tersi olduğunu düşünüyorum. sinema (sinema sanatı diyemeyeceğimiz blockbusterları ya da süper kahraman filmlerini saymıyorum) minimalizme ve hikayesini daha azla anlatma uğraşına girmişken şu filme 2023 yılında oscar vermek zamanın ruhundan bihaber olmaktır. aftersun karakterlerine hikayeyle ilgili tek cümle kurdurmadan, sadece footage görüntüyle koca bir olay örgüsü anlatıyor. ki son yıllarda izlediğim çoğu indie avrupa yapımı da böyle. sinemanın sanatsal anlamda gittiği yön bu. bağıra çağıra hikaye anlatmak aşırı lame geliyor bana artık.

gerçi marvel neden kıçından çinli süper kahraman uydurup filmini çektiyse akademi de bu filme o yüzden oscar verdi işte. şaşırmamak lazım.
0
sir gawain
(13.03.23)
Abi oscar alan filmlerin %75'i "oscar alacak nitelikte bir film değil" zaten. Bu film mukemmel mi, hayir ama bahsedilen matrix gibi kendine ozgu bir dunyasi ve epey emek var, dolayisiyla sasirmadim almasina. bundan 10 kat daha tirt filmler oscar aldi.
0
hot potato
(13.03.23)
anlamalık değil mad max fury road gibi eğlenmelik bi film bence bu. bir sürü farklı olasılık kadının kendi seçimlerini anlama süreci. sonra da kendi seçimleri üzerinden kızını anlamaya çalışıyor. böyle hatırlıyorum.

hot potato'nun dediği gibi "kendine ozgu bir dunyasi ve epey emek var" başarılı film olması için yeterli. yoksa en iyi film çok öznel bir şey.
0
curious mind
(13.03.23)
(1)

instagram reklam bütçesi

penceredengorunenmorbina
normalde günlük minimum 19 tl olurdu şimdi 38 tl ile başlıyor. herkeste mi böyle yoksa bende mi bir problem var?
normalde günlük minimum 19 tl olurdu şimdi 38 tl ile başlıyor. herkeste mi böyle yoksa bende mi bir problem var?
0
penceredengorunenmorbina
(12.03.23)
evet, minimum bütçe sınırı yukarı çıktı maalesef.
0
the man with no name
(13.03.23)
(24)

İş yemeği / eve geç gelen partner

crinix
5 senelik bir ilişki içindeyim. Son 2 yıldır da birlikte yaşıyoruz. Evimizi, hayatımızı ikimiz de ailelerden destek almadan birlikte kurduk, okullarımızdan birlikte mezun olduk, iş aradık değiştirdik, birbirimizin tam anlamıyla iyi ve kötü gününde hep yanındaydık.Sevgilim mezun olup kıdemli bir mima
5 senelik bir ilişki içindeyim. Son 2 yıldır da birlikte yaşıyoruz. Evimizi, hayatımızı ikimiz de ailelerden destek almadan birlikte kurduk, okullarımızdan birlikte mezun olduk, iş aradık değiştirdik, birbirimizin tam anlamıyla iyi ve kötü gününde hep yanındaydık.

Sevgilim mezun olup kıdemli bir mimarla ortak olup bir mimarlık ofisinde çalışmaya başladı.
1-2 ayda bir müşterileri ile birlikte içkili akşam yemeğine çıkıyorlar. Bu akşamlarda eve gelme saati belli olmuyor. Birkaç kez gece 2-3 gibi, sabaha karşı geldiği bile oldu. Baskıcı, maço bir tip değilim ancak bu beni çok rahatsız ediyor. Hem benimle geçirebileceği zamanı bu şekilde dışarıda geçirmesi, hem bir dönüş saati olmaması, hem de yemekteki herkesin karşı cins olması, bundan mutsuz olduğumu belirtmeme rağmen çözülmemesi bende travma oldu. Defalarca kez kavga ettik, özür diledi vs. vs. Pek bir şey değişmedi.
Önceden haber ver gecikeceksen diyorum, bildirdiği tek şey "gecikeceği" ve bunun ona istediği saatte eve dönme hakkı verdiğini düşünüyor.

Bu da yetmezmiş gibi bir de iş günleri, saatleri dışında da birlikte çalıştığı mimarla yazışıyor whatsapp'tan.

Geldiğimiz noktada, "ben böyle mutluyum, o yemeklerde mutluyum çünkü saygın biriyim, mimar X hanımım" diyor. "Onlarla A, B, C gibi senin ilgilenmediğin konuları konuşup paylaşabiliyorum." diyor.
Ben onun ilgi alanlarını paylaşmıyormuşum, benim mutlu hatırladığım eski anılarımızda bile onun çok mutsuz olduğu zamanlar varmış (eski yazışmalardan, mektuplardan örnekler gösteriyor), sen bana şunu demiştin, bana bunu yapmıştın, vs. vs.
Onu boğuyormuşum, sıkıyormuşum, benim yüzümden eve gelmek dahi istemiyormuş, onunla onun ilgi alanlarını, müzik zevkini paylaşmıyormuşum, vs. vs.

Geçmişte tabii ki de hatalarım oldu ancak onları kabul edip düzeltmek için elimden geleni yaptım.

Tüm bunlara rağmen yakın zamanda dahi hem iyi günde mutluluğu hem de kötü günde üzüntülerimi paylaşmıştı.
Kafamı karıştıran nokta da bu.
Artıları eksileri tartmaya çalışıyorum.

Kağıt üstünde evli olmasak da, biz her şeyde birbirimizin diğer yarısıydık, ve geldiğimiz nokta bu.
Siz ne düşünürsünüz?
0
crinix
(03.03.23)
Partnerin sosyal sınıf atladığı için seni maddi manevi yetersiz görüyor olabilir. Ne demek bu? Artık daha çok kazanıyor. Daha çok kazandığı için daha seçkin insanlarla takılıyor.
0
elitoangelito
(03.03.23)
"Onu boğuyormuşum, sıkıyormuşum, benim yüzümden eve gelmek dahi istemiyormuş, onunla onun ilgi alanlarını, müzik zevkini paylaşmıyormuşum, vs. vs."

yanlış anlama ama sal beni artık diyor sana. ancak bunu kendi yapmaya cesareti yok. bu yaptıkları da içgüdüsel olarak seni kışkırtarak ayrılık sebebinin sen olmasını sağlamak ve kendi vicdanını rahatlatmak.
0
orpheus
(03.03.23)
bu ilişkiyi ters yüz etsek erkek iş toplantılarına kalsa, iş için yurtdışına seyahat etmesi gerekse bunlar kadının hep hoş görmesi gereken şeyler olacakken tersi olduğunda sıkıntı çıkıyor.
ben yazdıklarınızda sizin de alınganlık yaptığınız şeyler olduğunu düşündüm çünkü açık açık yukarıda yazdığınız şeyleri söyleyen biri ilişkide de kalmaz, ayrılırdı bence.
0
deartheodosia
(03.03.23)
Karşı cinsle yemeğe göndermekten ve onlarla mesajlaşmasından korktuğunuz biriyle niye birliktesiniz? Bence özgüven probleminizi çözün.

Ne demek benimle geçireceği zamanı onlarla geçiriyor? 5 yıldır birliktesiniz zaten. Aynı evde yaşıyorsunuz. Bu insanın hiç kendi alanı olmasın mı? Okurken ben de boğuldum sıkıldım valla. En son böyle hissettiğimde işim olmadığı halde boş boş okulda oturup eve gitmeyi geciktiriyordum. Ne acı bir şey.
0
ruhen hastayim ben
(03.03.23)
ruhen hastayım’ın yazdığını ben de yazıcaktım da üşendim sonra. birliktesiniz diye 7/24 birlikte vakit geçirmek istemek çok yorucu ve manasız.
0
deartheodosia
(03.03.23)
O ilişki bitmiş kardeşim. Ortak noktamız yok olanlar da bitti demiş. Senin yüzünden eve gelmek istemiyormuş daha ne desin?
0
rodeocu
(03.03.23)
ilişkinin vadesi dolmuş, ayrıl coco.
0
candide
(03.03.23)
Bazen insanlar farkli yonlere dogru buyuyebilirler, bu cok dogal ve normal bir sey. Bu surecte yakinligi surdurmek caba gerektirir. Biriyle omur boyu birlikte olmak 40 cenazeye katilmaktir gibi bir laf vardi. Insanlar degisir, kendini yeniden dogurur hep. Siz degisime direniyor, degisimden korkuyor ve fark etmeden karsinizdakini boguyor olabilir misiniz?
Ayrica Iliskiniz kafanizdaki sinirli kadin erkek rollerine uymadigi icin alisma surecinde olabilirsiniz, bunyeniz gelisime direniyor olabilir.

Bana yazdiklarinizim bazilari pek inandirici gelmedi, ama dogruysa bile sikintili olan kisim 5 yillik bir iliskide ayda bir iki gidilen yemeklerde bile hala 'ihmal ediliyor' rolune giren biri, karsi taraf icin cok yorucu. Ayrica esimiz/sevgilimiz tum ihtiyaclarimizi karsilamaz, karsilamamali, herkesin nefes alacagi, farkli deneyimleri paylasabilecegi alanlara ihtiyaci var. Bu bizleri ve iliskiyi zengin ve saglikli tutan bir durumdur.
Iliskinizin durumunu bilemem ama kendinizle ilgili neden 5 yildir sizinle olan birinin zaman zaman yemege cikmasi, kendine bir alan yaratmaya calismasi, saglikli yetiskin deneyimleri sizi bu kadar rahatsiz ediyor, kadin erkek iliskisi ile ilgili sinirlayici gorusleriniz neler, neden ciddi bir ozguven problemi yasiyorsunuz bunlari dusunmek hem simdiki hem de gelecekteki iliskileriniz icin faydali olabilir.
0
kassiopeia
(03.03.23)
Yazdiklarinizi okuyunca ben partnerinizi cok hakli buldum. Bu etkinlikler ona kendisini onemli ve saygin hissettiren, hayatinin sizinle paylasamadigi paylasmasina da gerek olmayan bir tarafini destekleyen ve kendisini iyi hissettiren bir firsat sunuyor. Size "o erkeklerin bana olan ilgisi hosuma gidiyor" demiyor ki, "flort etmekten besleniyorum" falan demiyor yani, "keyif aliyorum, iyi hissediyorum" diyor. Siz de diyorsunuz ki "benimle gecirebilirdi o zamani". Hayat "sevgilimizle gecirdigimiz zaman vs geri kalan her sey" degil ki yani, bir yandan hayatimizi surdurup bir yandan da sevgilimizi dahil edecegiz bu duruma. Ona bakarsaniz doktora gitmek de sizinle gecirebilecegi zaman, gitmesin mi doktora?

O kadar yazmissiniz ama siz bu iliskide sevgilinize ne katiyorsunuz ondan bahsetmemissiniz. "Zor zamanda destek olduk" e guzel de gecti o zamanlar. O da size destek olmus, siz ona. Tamam bir donem destek olduk diye sonsuza dek kendini gelistirmese de, artik sevmesek de, mutlu olmasak da biriyle birlikte mi olalim sonsuza dek? Birlikte guzel zamanlariniz olmus, ama o degismis, ben bunu anliyorum. Degismek kotu bir sey olmak zorunda degil.

Size cok net beni boguyorsun, seninle bir sey paylasamiyorum demis. SIz sordunuz mu mesela, ne yaparsam iliskimizi resetleyebiliriz, benden beklentin ne, benimle su x aktiviteyi denemek ister misin, ben sunu yapmak istiyorum gel birlikte yapalim, bana herhangi bir websitesi, sosyal medya hesabi veya kitap falan onerebilir misin senin konularini biraz daha ogreneyim, vs.

Ayrica bazi beklentiler de yeniden gozden gecirilebilir. Mesela sevgiliniz is yemegine gittiginde gece ikide doner, diye bir fikir birligine varabilirsiniz. (keza siz de) BOylece her defasinda aksam sekizden sonra gec kaldi, niye gec kaldi diye dusuneceginize saat ikiden sonra gec kaldigini dusunmeye baslarsiniz, planlarinizi ona gore yaparsiniz. Sevgiliniz cerrah olsaydi ameliyattayken attiginiz mesaja cevap vermediginde "kimbilir ne yapiyor" diye dusunmezdiniz, farkli durumlar farkli dinamikler gerektirir.

Ha sorunuz "siz ne dusunurdunuz" - ben sevgilimin bana kibarca ben ayrilmak istiyorum dedigini dusunurdum.
0
sopiro
(03.03.23)
Okurken sinirlendim. Kendine başka ev bulup çık. Açıklama bile yapma. Sana saygı duymayan birine saygı duyup açıklama yapmana gerek yok. Bunu en kısa sürede yap.
0
dissendium
(03.03.23)
Bırak karşı cinsle yemeğe çıkmayı, iş yerinde doğru dürüst ortak paylaşımı olmayan insanlar bile whatsapp grupları maskesi altında deli gibi flörtleşiyor. Evli insanlar da buna dahil üstelik.

Şu “kişisel özgürlük alanı, karşı cinsle muhatabiyeti beni ilgilendirmez, özgürlük vs.” gibi zırvalarla dolu pembe dünyanızdan çıkın! Ya da çıkmayıp böyle sonuçlarıyla muhatap olun.

Partnerinizi şahsen itham etmiyorum. Ama karşı cinsle bir şekilde sürekli iletişim içinde olup “etkileşim” içinde olmamak İMKANSIZDIR! İNSAN DOĞASINA AYKIRIDIR! AKSİNİ SÖYLEYEN DE SAHTEKARDIR VE KENDİ HAYATINDA AYNI ŞEYLERİ GİZLİ GİZLİ DEFALARCA YAŞAMIŞTIR.

Elbette ilişki içerisinde insanlar özgür olmalı. Ama o özgürlük, bu özgürlük değil.

Adam/kadın duyuruda hiç görmediği insanla flörtleşiyor aylarca, çeşitli şekillerde; sen kalkmış sabaha karşı eve dönen, “iş yemeği” adı altında bunu maskeleyen insanı rasyonelize etmeye çalışıyorsun.

Hayallerle yaşayanı gerçekler ne yapar bilirsin!
0
duchess jessamine
(03.03.23)
anlattığınız detaylarda çok net "gaslighting" de var. size alttan alta suçlu taraf olduğunuzu hissettirmiş çoktan. "düzeltmek için elden geleni yapmak" bu biraz zamanın da gerektirdiği bir şey. herkes bir şekilde değişiyor. kendinizde bir sorun aramayı bırakın, başarabilirseniz. ama artık durum hassaslaşmış. bu kadar sallamayayım deseniz de alttan alta aranızdakiler kafanızda mesele olmaya devam edecek. bence konuşmanın dahi anlamı yok. çünkü yine suçlanacaksınız. hele bir şeyleri anlatmayı asla denemeyin, anlaşılmayacaksınız. ya sallamayıp keyfinize bakacaksınız ya da ayrılacaksınız.
0
the man with no name
(03.03.23)
eninde sonunda canın yanacak. olabilecekleri yazmıyorum. temiz temiz ayrıl. insanların bu yanını aslında ilişki başında bile görüyoruz ama görmezden geliyoruz.
0
gabe h coud
(03.03.23)
hanım diyince kendini bir şey sanan eziğin teki. tekmeyi bas kendi yoluna git.
0
Hallegadola
(03.03.23)
Sabaha kadar hangi toplantı sürüyormuş ya. Sal bu işi. Bitmiş bu olay
0
jackyr
(03.03.23)
İş yemeği neden sabaha karşı bitiyor ki? Partneriniz X hanım olmaktan önce müşterileriyle arasındaki ilişkinin sınırlarını belirleyebilen pozisyonda olmayı öğrenmeli bence. iş yemeğine tabi ki çıkılır ama sabaha karşı nedir yani. Sizinle geçirebileceği zamanı onlarla geçiriyor gibi düşünmeyin, ayrı bir alanı olması güzel ve önemli. Ama müşterileriyle geçirdiği zaman size göre makul bir zaman değilse bu durumda tercih sizin. Siz aynı şeyi yapsanız ne tepki verecek, özel alan diyebilecek mi o önemli. Durum size uymuyorsa ayrılırsınız.

Onu boğduğunuz sıktığınız konusunu bilemeyiz. Orada hatanız varsa siz de bunu düzeltmeye çalışabilirsiniz. Diğer taraftan partneriniz sizinle sorunları çözmekten ziyade doğrudan sizi hatalarınızla suçlamaya girmiş gibi. Geçmişle suçlamak vs. biraz üste çıkma çabasıdır genelde. O yemekleri neden sevdiğini bile sizin ona hissettirmediklriniz üzerinden açıklamış. Karşılıklı düzeltilebilir bir şeyler ama iki tarafın da istemesi lazım. bence tadı kaçmış ve şimdi bitmese de yakında bitecek bir ilişki.
0
aquarium
(03.03.23)
duchess jessamine, bu iddiana göre tüm çalışanlar aldatıyor :) ya öyle şeyler yazıyorsunuz ki tüm insanları töhmet altında bırakıyorsunuz. ne alaka cidden? o zaman bir partner/eşimiz olduktan sonra hiç karşı cinsle konuşmayalım, iş yapmayalım, bir arada bulunmayalım… bence anahtar şu: flört etmek isteyen fırsat oluşturup herkesle flört eder/aldatır, istemeyen de hangi durumda olursa olsun kendini korur/geride tutar, aldatmaz.
0
deartheodosia
(03.03.23)
Para kazanmaya başlayınca insanların değişmesi çok komik gelmiştir bana hep. Bir de ünvan sahibi olunca statüsünün değiştiğini zannedenler. Sorunlarınız standart ve çok türk işi sadece roller değişmiş. Hikaye biraz serin geldi bana. Güvenin ve saygın sarsılmış gibi hikayenden anlaşılan bu. Kadın açıkça söylemiş bazı ihtiyaçlarımı karşılayamıyorsun, ben de başkalarından karşılıyorum diye. Elini taşın altına koy ortak bir çözüm bulun. Yoksa fazla sürmez bardağın taşması
0
hasmetizm 2046
(03.03.23)
ben de iliskilerde kisisel alan birakilmasindan yanayim. birakmayanla devam edemiyorum. ama o ozgurluk, bu ozgurluk degil +1

insanlar "modern" veya "avrupai" neyse adi iste gozukmek icin abartili seylere goz yumar hale geldiler. oysa avrupali biri de sunu sacmalik gorur.

ustelik rahatsizligini belirtmissin ve ona ragmen devam ediyor kadin. ne oldum delisi olmus biraz da. cok itici geldi bana o acidan da. mimar x hanim falan lol

o sozleri soylediginde, o kavgalar ciktiginda zaten ayrilmaliydin. 5 sene nedir ki. hic beklenmedik insanlar 25 yil sonra hic yere ayriliyorlar. iste o ayriliklar disariya "hic" gozukuyor.
ayril daha neyi dusunuyorsun yani. kadin ayrilan taraf olmak da istemiyor gibi geldi bana. hem onu hem kendini rahat birakmis olursun ayrilinca.
0
Kittie
(03.03.23)
bir yerde okumuştum, hayatınızdaki insanla çok badireler atlatmış, çok fedakarlıklar yapmış olabilirsiniz.

ancak biriniz diğerinden önce bir statü atladığında ve değiştiğinde, yanındaki kişi olarak siz ona hep o eski ezikliği, fakirliği, tecrübesizliği veya acizliği -artık yerine negatif ne koyarsanız fark etmez-, bunları hatırlatıyormuş. Yani sizin onu tüm o geçmişinizle bilip sevmeniz, kabul etmeniz bir anlam ifade etmiyor da onu sanki hep güçlü olarak tanıyıp bilenlerin olduğu ortam onu daha çok tatmin ediyor. bence çok suni bir mastürbasyon ama işte ne yaparsın..

neyse işte o yüzden de yeni girdiği ortamında kalmayı veya o ortamdaki kişilerle olmayı tercih ediyorlarmış. umarız bi aldatma falan olmasın o daha travmatik olur.

buradan tek kurtarış yolu sizin onun hipergamisini tekrar tetiklemeniz olabilir. onu merak etmeyin, darlamayın, başka bir şey ile meşgul olun, yeni arkadaşlar edinin, yeni bir uzmanlık edinin veya işinizde uzmanlaşın.

bir şekilde sizde hayranlık uyandıran bir şeyler yaratın. maddi olabilir, sosyal olabilir veya görünüşle ilgili de olabilir.

bu da bir şeyleri değiştirmez ise geçmişler olsun başta korkunc gelebilir ama ben de çok uzun yıllarımı bir insanla paylaşmış olsam da uzun birlikteliklerde insanlar değişiyor. siz de değişmiş olabilirdiniz. mevcut durumunuza uygun bir partner bulmak daha sağlıklı olacaktır.
0
ananiyimioguz
(03.03.23)
Sevgilinizin bir iki ayda bir iş arkadaşları ile yemeğe çıkması, eğlenmeye gitmesi neden problem oluyor?
Benim partnerim bunu problem etse benim de gözüme tüm negatif konular batmaya başlardı.

O kadar normal bir şeye takılmışsınız ki itmişsiniz kızı kendinizden. Tahminime göre de bu baskıcılığı biraz fazla abarttığınız için karşı taraf artık negatif görmeye başlamış tavırlarınızı.

Yani o kadar abzürt ki düşünceniz diyecek söz bulamıyorum. 1-2 ayda bir olan gece eğlenmesi de problem yapılmaz be kardeşim.
Bir de mesela yazdıklarınız arasında bazı çok saçma şeyler var mesela “ benimle geçirebileceği zamanı bu şekilde dışarıda geçirmesi” demişsiniz. Ayda bir olan buluşma için böyle düşünmek çok hastalıklı bir durum.
Ayrıca mesajlaşıyor demişsiniz, a değil b kişisi de olabilir mesajlaştığı. Arkadaşı olmuş artık, arkadaşıyla muhabbet ediyor yani ne var. İnternette gezmesinden bir farkı yok.
0
zimbirik
(03.03.23)
Ayrıl coco,
Öyle iş yemeği mi olurmuş gündüzün suyu mu çıkmış.
Herkesin kabul ettiği sınırlar farklıdır tabi ama ben ciddi ilişki içinde bunlara sorun çıkarırım.
sınır nerede olacak olmayacaksa niye ilişki var ortada sorumluluk niye var diye düşünürüm
0
kararsızataletfilozofu
(03.03.23)
Cinsiyet farketmez, saat ikiye kadar iş yemeği olmaz.
0
Coma
(03.03.23)
ben de genel kani itibariyle 'hobi ve zevklere dem vurma'(bahane uretimi), "mimar x hn" (hor gorme), ve iliskinin bittigi yonunde anladim. ozellikle 'seninle paylasamadiklarimi onlarla paylasabiliyorum' net bir kiskirtma.
0
kobretti
(08.03.23)
(1)

sosyal medya - dijital pazarlama alanında remote çalışabileceğim işler

stationary traveller
selamlar, bu alanlarla ilgili linkedin ve kariyernet hariç nerelerden iş arayışına geçebilirim? teşekkür ederim
selamlar, bu alanlarla ilgili linkedin ve kariyernet hariç nerelerden iş arayışına geçebilirim? teşekkür ederim
0
stationary traveller
(14.02.23)
ajans hayvanları fb grubu aktif sayılır bu konularda: www.facebook.com
0
the man with no name
(14.02.23)
(12)

iç dış araba yıkatma fiyat

9kuyruklukedi
en son ne zaman yıkattınız? hangi il? ne kadar ödediniz?ankara - yenimahalle 120 tl + 20 bahşiş
en son ne zaman yıkattınız? hangi il? ne kadar ödediniz?

ankara - yenimahalle 120 tl + 20 bahşiş
0
9kuyruklukedi
(16.01.23)
10 gün önce, ankara - yıldızevler 120₺ iç-dış + 10 bahşiş
0
malheiros
(16.01.23)
İki hafta önce, İstanbul - Bostancı iç dış yıkama 120 TL.
0
the man with no name
(16.01.23)
dış 90
iç dış 120
ankara yenimahalle.
0
tolgan
(16.01.23)
haftasonu
istanbul bostancı
iç-dış 180 TL (araç SUV)
0
prezarlatif
(16.01.23)
İstanbul - Kalamış Wyndham Hotel Otoparkı
İç dış - 180 TL
0
deadscream
(16.01.23)
oha
0
bir soru sorcam
(16.01.23)
En son iç dış toplam 80-90 gibi bir şey verdim diye hatırlıyorum. - Antep
0
ananiyimioguz
(16.01.23)
ankara opette dış yıkamaya 50 tl verdim, kuş pisliği var diye aceleden girmiştim.
50 tlye de saçımı kestirdim bugün, ne kadar malca fiyatlamalar var arkadaş anlayamıyorum.
0
gaza gelen
(16.01.23)
dün ankara - avm 190 tl :(
0
kendi helvasını kavuran zombi
(16.01.23)
İst. Maltepe iç dış 90. Sadece dış 30.
0
Mistyimage
(17.01.23)
köpük ve suyu jetonla veren makinelerden kendim yıkadım. toplam 14 tl yer ümraniye.
0
tantunisultansuleyman
(17.01.23)
sozum ona tanidik, ankara cankaya sadece ic-dis 210 tl
0
sweetoffice
(17.01.23)
(14)

remote calismaktan memnun musunuz

Kittie
hayatinizda neleri degistirdi olumlu/olumsuz?bence trafikte bogusmak ve sabah uyanma acisindan iyi ama ben biraz olumsuz hissediyorum artik.onceden kendime daha cok bakiyordum ornegin.simdi bazi gunler dustan cikip sacimi kurutmadan oylece toplayip calisiyorum mesela. eskiden fon mon derken aslinda
hayatinizda neleri degistirdi olumlu/olumsuz?

bence trafikte bogusmak ve sabah uyanma acisindan iyi ama ben biraz olumsuz hissediyorum artik.
onceden kendime daha cok bakiyordum ornegin.
simdi bazi gunler dustan cikip sacimi kurutmadan oylece toplayip calisiyorum mesela. eskiden fon mon derken aslinda daha yipranmasi gerekirken saclarim artik daha sonuk nedense.
ve artik pek ust bas alisverisi de yapmiyorum. eskiden hmmm sunla giyerim falan diye bi seyler alirdim illa. bi sey alasim da gelmiyor artik.

hareketsiz yasam da cabasi. bunun icin spor salonuna yazildim ki kapali alanda spor fikri hic sevmedigim bi seydir hala da alisamadim.

bi de ilk basta aa ne guzel saat 6da evdeyim hadi arkadaslarla bulusayim seklindeydim ama artik evden cikasim da gelmemeye basladi. kisin gelmesi degil meselea. yazin da vardi bu bende.

sizde durumlar nasil? genel olarak bu konuda dusunceleriniz neler?
*yorgunum biraz. erken uyumazsam tick atarim, yoksa sabaha
0
Kittie
(15.12.22)
her gün mesaili ofis zorunluğum olsaydı kesinlikle istanbul’da yaşamazdım hatta yurtdışına taşınırdım o kadar diyeyim.
hareketsizlik dışında hiç bir dezavantajı yok remoteun o da benim kendi tembelliğim. salon var havuz var gitmiyorum.
sosyalleşme vs istediğim zaman iş arkadaşlarımla buluşuyorum zaten. ki remote çalışmak beni daha sosyal yaptı, artık hem dışarıda hem arkadaşlarımla daha kaliteli zaman geçiriyorum. üst baş alışverişinde de iş için kıyafet masrafım olmadığı için artık daha kaliteli şeylere bakabiliyorum.

yani remote ya da hibrit forever diyorum allah bir daha ofise düşürmesin.
0
roket adam
(15.12.22)
Hayat kalitesinin bu kadar dusuk oldugu ulkede remote ya da hibrit forever +1, hatta mumkunse hibrit bile olmasin. Spor konusunda disiplinliyim, o konuda hic etkilenmedim; ofiste sevdigim uc-bes insani ofis disinda da goruyorum zaten. Sadece bagdas kurup oturarak calismaya alistigim icin dizlerim fena durumda, o kadar da olur.
0
argaladhel
(15.12.22)
normalde istanbul'da ikamet ediyordum vve hibrit bir işim vardı, bu pandemi mevzusu daha tam başlamadan yurtdışına taşındıktan sonra tabi tamamen remote oldu ve çok çok memnunum kesinlikle diğer türlüsü her tür zaman ve maddi kayıp, fiziksel yorgunluk da cabası oluyor ofise gitmek için verdiğin çaba kesinlikle gereksiz.. hareket kısmı da bence aynı sonuçta ofiste de 8 saat full oturuluyor bir değişiklik olmadığı gibi bir de lokasyona bağlı bir ton yol çekiliyor saatlerce.. evden çalışma kısmında bence kendinize zaman zaman sizi motive edecek mekan değişiklikleri yapın; örneğin haftada 2 cafe çalışacağım yada şu günün yarısı evden öğleden sonrası da şurada çalışacağım diye.. hangi şehirdesiniz bilmiyorum ancak her yerde pek çok cafe, kütüphane, ortak çalışma alanları mevcut hatta mesai sonrası için bulunduğunuz yerlere yakın etkinlikleri de kovalayıp kendinize plan yaparsınız.. belki bunlar o evden çıkamama durumunuza iyi gelecek küçük hap öneriler olabilir..
0
crackcodemood
(15.12.22)
Çok memnunum.
0
Amaranta ursula
(15.12.22)
Cok memnunum, her sabah sabahin korunde gunesten once kalkip dus alip fon cekip giyinip makyaj yapip 1 saat yol gitmeyi delilik olarak goruyorum.

Biyerlere giyinip hazirlanmak, aynada kendini guzel gormek guzel sey. Gecen remote bir etkinlikte kameralar acik olacak diye ceket filan giydim, sacima fon cektirdim, esim keske arada bir boyle calissan dedi sonra ahahah :D

Fakat bunlari yapmak icin ille de ofise gitmeye, hele hele her gun gitmeye kattiyen gerek yok. Insanlarla disarda da bulusuluyor neticede, bakima sarf edeceginiz eforu o zaman da sarf edebilirsiniz, ki benim icin ofise gitmekten cok daha iyi oluyor, daha guzel ozeniyorum.

Spor konusunda da tam tersini dusunuyorum, ben hayatimda spor yapmis insan degilim, salona git isin spor yap sogu esne dus al sac kurut geri gel vs bence asiri zaman alan bisey. ancak evden calistigim icin zaman konusunda cok daha esnegim, basit bi sekilde evde agirlik kaldirip indirebiliyorum mesela 30dk lik bir bosluk buldugumda, veya binanin etrafinda 3-5 tur kosup gelebiliyorum. ofiste boyle seyler yapamiyordum.
0
taurina
(15.12.22)
Aşırı memnunum, sırf 2 ayımı remote iş aramaya adadım ve nihayetinde şans yüzüme güldü: 3 aydır remote çalışıyorum.

Avantajları:
- İstediğim şehirde yaşayabilirim, İstanbul'un kaosuna mecbur değilim artık.
- Hergün 2 saatim trafikte gerginlikle geçmiyor, hayatıma 2 saat (ve hatta öğle arası ile 3) ekledim.
- Ofistekilerin boş muhabbetinden kurtuldum. (Bazı insanlar ofise gitmeye sosyalleşmek diyor ama benim için züldü)
- Masamı değiştirdim ve ayakta da çalışabildiğim yükseltilebilir bir masa aldım; boyun fıtığımın ağrılarından kurtuldum. Çalışma odamı keyfime göre düzenledim, ofiste cam açıp oksijen almak için bile kaç kişinin onayı gerekirdi...
- Ofisin sunduğu yemeklere ve hergün saat 12'de yemek yemeye mecbur değilim artık.
- Çalışırken müzik dinleyebiliyorum.

Dezavantajları:
- 404 not found
0
anx
(15.12.22)
Değilim. Hiç değilim. Sizin hissettiğiniz birebir aynı şeyleri hissediyorum.
Aynı evde çalışıp aynı evde yaşayınca çalışma alanı kavramını kaybettim. Bazen haftasonu da iş yapmam gerek hissine kapılıyorum. İş hayatımda daha büyük bir odak haline geldi. En olumsuz etkisi buydu.
Evde olduğum halde vücut olarak daha yorgun hissediyorum.
Daha bakımsız/özensiz oldum. Eski kıyafetlerim gözüme tuhaf gelmeye başladı. Hep çok rahat giysiler giymek istiyorum. Aklıma gelen etkileri bunlardı.
0
mysticriver
(16.12.22)
Haftada 5 gun erken kalkıp makyaj yapip giyinip yol çekip sabah 8-9da ofiste olmayi hedefleyen bir hayata dönemem gibi geliyor artik. Bazen ofistekilerle bulusup ofis gunu yapmak ya disardan calismak iyi oluyor. Is sonrası da gunu isten ayrimak icin fiziksel ya da sosyal bir aktivite ile kafa dağıtmak gerek.
0
passive aggressive
(16.12.22)
haftanın 5 günü istanbul'da trafik çekerek işe gidip geliyorum 9-18.30 arası çalışıyorum ve evden çalışanların şikayetini tam olarak anlayamıyorum. işe gidip gelmek sizi disipline sokuyor (şu saatte kalkacaksın, spora işten sonra şu saatte gideceksin vs. gibi) ama bunu kendiniz de yapabilirsiniz. kendinize haftalık plan yapın, 18.00de mi bitiyor iş, kapatın bilgisayarı çıkın dışarıya spora 18.30 da başlayın. sabah bakımsız mısınız, 30 dakika erken kalkın bir duş alın saçınıza şekil verin öyle oturun bilgisayar başına, bunu haftada 2-3 kere bile yapsanız yeter. sosyalleşemiyor musunuz, 18.00de kapatın bilgisayarı arkadaşınızla buluşun 18.30 da.
bence iş hayatının hayatımızı organize etmesine o kadar alışmışız ki kendimiz bu organizasyonu yapamıyoruz/zor buluyoruz. birileri bizim için yapsın istiyoruz. aslında her şey kendi elinizde.
0
wendyangelamoiradarling
(16.12.22)
wendy:ben de remote calismazken senin gibi dusunuyordum. asla anlayamiyordum sikayet edenleri
0
🌸Kittie
(16.12.22)
Ben haftanın 4 günü akşamları 10a kadar kursa yazıldım. Çok iyi geldi. Yoksa aynı şekilde hissediyordum kıyafet konusunda özellikle. Ama şimdi mesai bitiyor ben giyinip süslenip kursa gidiyorum çok iyi oluyor.
0
kaptan maydanoz
(16.12.22)
hibrit 3 gün ofis, 2 gün ev, onlar da pazartesi cuma. full ev olsa daha iyi olur benim için ama çalışanlar performans göstermiyor. ya da şöyle diyeyim, performans göstermeyen çalışanlar oluyor. keşke herkes sorumluluğunun bilincinde olsa. remote en iyisi aslında. kıyafet almamak, kendine bakmamak benim için geçerli değildi. anlayamıyorum nasıl böyle yapıyor insanlar.
0
gabe h coud
(16.12.22)
yaşadıklarınıza "goblin mode" tanımı yapıldı geçenlerde. ilgimi çok çekti çünkü ben de böyleyim. ve pandemi öncesindeki halime dönmeyi de reddediyorum. kalem etekler, stiletto ve fönlü saçlar, her gün makyajın anlamsızlığı yüzüme vuruyor. insanlarla sosyalleşirken yapay mıydım yoksa sığ insan mıydım diyorum şimdileri. bir de işten çıkıp gezerdim, o enerji şimdi nerede gibi sorular da var kafamda.
remote çalışma bitti bende maalesef. ofise döndüm. ve istanbul'da artık ofis hayatına devam edemeyeceğimi anlayıp, istanbul'u terk ettim. çalıştığım şirketin mersin şubesindeyim artık. deniz manzaralı evimden trafiksiz bir şehirde ofise gelişim 15 dk. bu şekilde çözüm bulabildim. öte yandan artık ofise spor ayakkabı, kot giyip makyajsız gidiyorum. bilmem o eski halime döner miyim.
0
lapetite
(16.12.22)
evden çalışmak çok güzel, seviyorum. ancak bir yerden sonra tam olarak anlattığınız hislerin duyumsandığı bir evre başlıyor. ben de özellikle evden ve semtten çıkmadığım dönemde bu konuları çok düşünüyorum. sonra biraz dışarı çıkınca rahat battığını anlayıp kendime geliyorum. :) bu bir lüks özellikle istanbul'da, olabildiğince korumak gerek. sadece çok yüksek maaş farkları ve kendi işi için vazgeçmeli insan bu lüksten, eğer zorunluluk yoksa tabii. yoksa her şeye alışıyor insan.
0
the man with no name
(16.12.22)
(5)

çalışma masası

fuurkan
çalışma masası önerilerinize açığım. 150cm den uzun olmamak şartıyla, kullanıp memnun kaldığınız masa var mı?
çalışma masası önerilerinize açığım. 150cm den uzun olmamak şartıyla, kullanıp memnun kaldığınız masa var mı?
0
fuurkan
(13.12.22)
Çekmeceli veya çekmecesiz belirtmemişsiniz ama Trendyol'da Bofigo isimli bir mağaza var. Onlardan çekmecesiz-rafsız dümdüz kare bir çalışma masası almıştık, gayet güzel çıktı. Montajını da düzgün yapınca memnun kaldık.
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(13.12.22)
İkea hemnes
0
baba553
(13.12.22)
www.ikea.com.tr


Şunu kullanıyorum. Tavsiye ederim.
0
ruhen hastayim ben
(13.12.22)
ben ersa'nın bu modelini kullanıyorum, çok memnunum. salona vs de çok uyumlu duruyor tasarım açısından da. shop.ersamobilya.com
0
the man with no name
(13.12.22)
@adam olmayacak çocuk'un attığını yemek masası olarak kullanıyorum ben. şu da yemek masası diye geçiyor ama çalışma masası olarak kullanıyorum: www.ikea.com.tr
0
inheritance
(13.12.22)
(10)

Kombi açık mı?

pavlis
Açıksa kaç derece?Hava soğuk muydu dün gece?Anadolu yakası
Açıksa kaç derece?
Hava soğuk muydu dün gece?
Anadolu yakası
0
pavlis
(09.12.22)
evden çalışıyorum, kasım 20'den beri açtım. 35 derecede açık şekilde yanıyor, o tarihten beri derecesine de hiç dokunmadım. gayet güzel sıcaklıkta benim için. evde orta kat ve yeni bir ev olduğu için sanırım ısınma problemi hissetmiyorum. daha fatura gelmedi, birkaç güne gelir.
0
the man with no name
(09.12.22)
40 derece ile açık.
Dün gece de soğuktu. Ara kat.
Ankara.
0
Amaranta ursula
(09.12.22)
ev 24 derece sabit
dışarısı 1 derece
eylül ortasından beri kombi açık
cluj-napoca, ara kat
0
rain when i die
(09.12.22)
Kocaeli'deyim Kasım ayından beri salondaki oda termostatı 22,2°C'ye ayarlı.
0
pispinti
(09.12.22)
2 haftadır açık, düşükten bir tık üstü sıcaklıkta çalışıyor. en üst kat, serin oluyor, özellikle akşamları.
0
bradshaw
(09.12.22)
Açmadık, daha hava açacak kadar soğumadıki. Ara kat, güney cephe, yalıtımlı yeni bina şuan şort tişört oturuyorum. İstanbul.
0
astronom bey
(09.12.22)
kasımın son haftasından beri 35 derecede açık.
akşamları serin oluyor.
izmir. ara kat.
0
juliette
(09.12.22)
gün içinde 10-12 saat kadar evde olmadığımız için ben açmıyorum. geldiğimde ev soğuksa en düşük derecede yatana kadar açıyorum. yatarken kapatıyorum. "abi sürekli yanacak, en tasarruflu öyle oluyor" dünyanın en büyük yalanı. denendi. ama tabii ki sürekli evdeyseniz sabit bir derecede sürekli yanması en ideali.

dün yakmadık. ara kat.
0
vaveylababa
(09.12.22)
istanbul 2 gün öncesine kadar açıktı havalar yine 15-16 derece olunca kapatıldı. henüz istanbul'da mont giymeye bile baslamadım.
0
koela
(09.12.22)
kombi değil de kaloriferler 22 derecede açık.
0
king lizard
(09.12.22)
(5)

İmplant fiyatları

Tisatiaşer
İthal ömür boyu garantili implant fiyatları ne civarlarda seyrediyor?
İthal ömür boyu garantili implant fiyatları ne civarlarda seyrediyor?
0
Tisatiaşer
(01.12.22)
Ömür boyu garantilimi bilmiyorum ama. tek diş 16 bin fiyat almıştım . geçen hafta ithal kore malı.

türk malı 7 bin...

türk malı yaptırmaya karar verdim ama her an cayabilirim .
0
ataman
(01.12.22)
tek dişe kore malı, kaplama dahil 10 bin tl fiyat aldım geçen hafta.
0
the man with no name
(01.12.22)
Hanıma sordum biz de klinik açmaya çalışıyoruz şu an. 1 aya açılmış olur tahminimce. Kaplaması ile 5 ve üzeri türk malı tutarmış, ithalde de 9 ve üzeri tutarmış.

Şu an Antep'teyiz ama buradaki fiyatları söyledim.
0
ananiyimioguz
(01.12.22)
Omur boyu garanti diyen yer kelime oyunu yapar. Insan sagliginda kimsin ki omur boyu garanti verebilirsin.

6 ve uzeri olur turk ve kore mali olan
Avrupa mensei dedin mi 500 eurodan baslar
En iyi marka diyebilecegimiz 700-750 eurodan baslar
0
bir ileti paylastim
(01.12.22)
Ömür boyu garanti diye bir şey yok. Bakımını düzgün yapmadığınız implant 5 sene bile dayanmaz.

Sorunuzun cevabı ise yerli 3500, alman 6500, Astra 12500. Üst protezi 1400. Konum: İstanbul
0
housedaki topal doktor
(01.12.22)
(9)

"Sahte doktor" mevzusu hakkında

magni
Son günlerde patlayan şu sahte doktorun hikayeleri malumunuz. Anlayamadığım bir kısım var.Oluşturulmuş sahte evraklarla kendini yalandan doktor diye yutturmak nasıl mümkün olabiliyor? İşe girişlerde kişinin gerçekten doktor olup olmadığının resmi olarak sorgulandığı bir veri tabanı falan yok mudur?
Son günlerde patlayan şu sahte doktorun hikayeleri malumunuz. Anlayamadığım bir kısım var.

Oluşturulmuş sahte evraklarla kendini yalandan doktor diye yutturmak nasıl mümkün olabiliyor?

İşe girişlerde kişinin gerçekten doktor olup olmadığının resmi olarak sorgulandığı bir veri tabanı falan yok mudur? Bunlar nasıl saçmalıklardır yahu.
0
magni
(29.11.22)
Bu olaydaki işe giriş gibi resmî bir şey değil. Doktorun sekneteri gibi bir çalışan aracılığıyla doktorla irtibat kurduğu için doktor kanıyor. Tecrübe kazanmak gibi bir talebe de haddi aşar bir olur veriyor doktor. Orası eğitim-araştırma hast olmadığından orada resmî bîr eğitim düzeni yok. Doktor iyi niyet ve saflığıyla olur demiş anlaşılan.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(29.11.22)
kız resmi olarak hekimlik yapmamış. ankarada ihtisası kazandım, göreve başlayana kadar burada sizinle takılarak gözlem yapıp tecrübe edineyim demiş. tıp işi göre göre yapa yapa öğrenilen bir nevi usta çırak ilişkisi olduğundan yeni mezunlarda hatta öğrencilerde yaygın bu olay. tabi bu işi belirli sınırlar dahilinde kendi fakültende ya da irtibatın olan seni tanıyan kişilerin yanında yapabilirsin, kafana göre değil. artık bu kızda nasıl bir özgüven ve iletişim becerisi varsa herkesi kafalayıp ameliyatlara girmiş, dikişler atmış hatta ifadesi doğruysa kaşesi bile varmış ki olaydaki en saçma kısım bence burası. açığa çıkması gereken yer birden fazla uzman hekimin hiç eğitim almamış birinin gerçekten doktor olup olmadığını o kadar sürede nasıl anlayamamış olduğu.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(29.11.22)
Evrak işini benim de aklım almıyor her seyin dijital kaydı oldugu gunumuzde bunun kaydı kuydu dijital ortamdan teyit edilmiyor mu sorusu geliyor aklima da bir diger mevzu da bu kadar insana doktorum diye yutturabilmesi ve caktirmamasi buyuk beceri ona takildim ben. Valla bravo:)
0
stavro
(29.11.22)
Birkaç güne ne olduğu tam olarak ortaya çıkar. Bu kızın arkadaşı da kendisini beyin cerrahı olarak tanıtmış. Her durumda garip ama çevresindeki doktorların bu kızın tıp eğitimi almadığını anlayamamaları. Tıbbi terimleri bilmiyordur. Hiç mi konu açılmadı acaba derslerden, ders kitaplarından. Kız gece nöbetlerine de kalmış.

Haberlerde kızın üniversite kimlik kartı gibi bir sürü sahte evrakları var.

m.sabah.com.tr
0
GoodMorningTeacher
(29.11.22)
kesin bilgi veriyorum: kızın resmî bir görevi yok. çevresine kendisini tıp okuyor/sonrasında da bitirmiş olarak tanıtıyor. ben de zamanında tıpta okuyan hiçbir arkadaşımı bizzat okulun içinde görmemiştim sonuçta, iyi yalan söyleyebilen biri bunu yapabilir.

bunun dışında, hastaneye gidip, kendisini medeni cesaret göstererek bir intörne tanıtmış, samimiyeti ilerletip, doktorlarla da tanışmış. kimse durduk yere "tıp bitirdim ben" diye dolaşmaz. prezantabl bir görüntüsü var sonuçta. bağcılar bebesi gibi dolaşsa şüphelenilirdi. ben de doktor olsam "demek buralarda takılmak istiyorsun, diplomanı göster" demezdim. bunu şöyle düşünün: bir ortamda tanıştığınız kişi size "mühendislik bitirdim, iş bakıyorum" diyor. aynı meslektenseniz tavsiye verir, yol gösterirsiniz, "çıkar diplomanı" demezsiniz.

ameliyata kızın girmiş olması normal değil, ama yeni mezunlara yapılan bir ayrıcalık. iş gösterme gibi düşün. fotoğraftaki dikiş pozu ise biraz uyduruk, fotoğraf için yapılmış. yaptığı kötü bir şey, ama kalp nakli de yapmıyor sonuçta. asistanlara bırakılan son dikiş kısmında bi göstermelik yardım etmiş gibi duruyor. elbette bunu onaylamıyorum, ama şu net: kız resmî bir iş yapmıyor, ameliyat da yapmamış. millete yeni mezun gibi davranmış, kadına yönelik pozitif ayrımcılığı ve iyi niyeti kullanmış. tabi iyi niyet salakça bir seviyede ve denetim sıkıntısı da olmuş.

bir ek, ben de özel bazı işyerlerinde, sigortasız çalışmıştım zamanında. doktor değilim, ama diplomamı istememişlerdi. fakat bu kız e-devlete girip oynama yapmadığı sürece zaten resmî bir başvuru ya da çalışma yapamaz devlette ya da özelde. mülakattaki diyaloglarda, en olmadı sigorta işlemleri sırasında belli olur.
0
lovemyself
(29.11.22)
@lovemyself'nin söylediklerine katılmıyorum.

Ben bir kişinin meslektaşım olup olmadığını ikinci muhabbette çözerim. Mesleği kenardan köşeden öğrenmiş olması hiç farketmez. İsterse çocukluğundan itibaren meslektaşlarımın yanında büyüsün.

Anlamamak için saf olmak lazım diye düşünüyorum.
0
Mirket
(30.11.22)
ama ben @Mirket'in söylediklerine katılıyorum :)
doktorların yaptığı saflık ayrı bir konu. sadece resmî olarak çalışmadan orada bulunmanın yolu olduğunu söyledim çünkü. doktorların bu kadınla birebir muhatap olduklarını pek düşünmüyorum, intörnler de koşuşturmaca halindeler, bilgialışverişi olmamış olabilir aralarında. bu arada evde epey tıp kitabı bulunmuş. altyapı çalışmaları uzun sürmüş. bunun yanında, yeni mezun olan kişi doktorların değil, intörnlerin yanında da pek konuşamaz zaten, gördüğüm en sıkı kast sistemi hastanelerdeydi :)
0
lovemyself
(30.11.22)
çerkezköy devlet ikinci basamak bir hastane olduğu için intörn veya asistan doktor bulunmaz. cerrahi bölümde yalnızca uzmanlar görev alır. üniversite hastanesi olsa hevesli bir öğrenci denilerek göz ardı edilmiş denilebilirdi fakat kız öğrenciyim bile dememiş direkt mezunum demiş. liseden geçen sene mezun olmuş 21 yaşında birinin doktor olup olmadığını anlamak için doktor olmaya bile gerek yok aslında. sağlık sektöründe bilgisi olan aklıselim (hatta yaşını da düşünürsek matematik bilen) herhangi biri de anlayabilir. tustan aldığını iddia ettiği puan da neredeyse rekor. tüm bunlara rağmen aylarca kimsenin bir şeyden şüphe duymamış olması çok ilginç. medyada bize aktarıldığı kadarıyla biliyoruz olayı, hastane çalışanlarının ifadelerini de görmek gerek.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(30.11.22)
bence kız aile baskısı yedim diyor ama tıp eğitimi yalanına başlayınca çevresinden edindiği algıdan müthiş keyif aldı. sonra işi çok hızlandırdı. biraz da ezikliğin verdiği hal ile doktorluk oyununu bir ego tatminine dönüştürdü.

hastanede de herkes iyi iletişim vs kuruyordur diye bahsetmiş ama bence mutlaka kur yapmakta iyi olan, oradaki ilgili kişilerle gönül ilişkisi kurmuş birisiydi de. bu kadar sorgulanmamasının başka açıklaması olamaz.
0
the man with no name
(30.11.22)
(4)

Hangi Çanta?

the man with no name
Çok sık kullanmamak üzere laptop ve ufak tefek ek şeyler için çanta alacağım, eleye eleye ikisi arasında kaldım. hp'ninki diğer pazaryerlerine göre epey indirimde. daha kaliteli sanırım. ama ön göz tasarımına ısınamadım. https://www.amazon.com.tr/gp/product/B06XVS873C/ref=ox_sc_act_title_1?smid=A1UN
Çok sık kullanmamak üzere laptop ve ufak tefek ek şeyler için çanta alacağım, eleye eleye ikisi arasında kaldım. hp'ninki diğer pazaryerlerine göre epey indirimde. daha kaliteli sanırım. ama ön göz tasarımına ısınamadım.

www.amazon.com.tr

www.amazon.com.tr
0
the man with no name
(12.11.22)
1
0
freebird5406_2
(12.11.22)
1
0
yeter ki tak denilmesin perdeleeer
(12.11.22)
1
0
balpolen
(12.11.22)
teşekkür ederim herkese, 1'i sipariş ettim.
0
🌸the man with no name
(12.11.22)
(17)

Su ana kadar kac sevgiliniz oldu?

lapaz
.
.
0
lapaz
(05.11.22)
9
0
ırene adler
(05.11.22)
olmadı
0
Erestor
(05.11.22)
0
0
hayalhayal
(05.11.22)
Iıeee şeyy... Sıfır.
0
huçi kuçi
(05.11.22)
Çift haneli :)

Sıfır diyenlere takıldım. Nasıl yani?
0
Mirket
(05.11.22)
@mirket: basbaya sıfır, flört bile hiç olmadı. Yaş 27.
0
Erestor
(05.11.22)
hiç bilinen anlamda sevgilim olmadı. hep açık ilişki yaşadım. birlikte olduğum kadın sayısı 50'yi bulmuştur. bir gün görüştüğüm de oldu, dört yıl görüştüğüm de, hala görüşmeye devam ettiğim de.
0
the man with no name
(05.11.22)
flort tarzi seyleri saymiyorum 3 eder. sizin sorular niye boyle dimdirek?? yas faktoru onemli degil mi mesela bu da eklenmeli bnc
28k
0
ala09
(05.11.22)
1
Onunla da evleniyorum
0
Hallegadola
(05.11.22)
7
39 e

3.5, 5.5, 2 senelik 3 sevgili, diğerleri 7 ay ve altında
0
gabe h coud
(05.11.22)
Anladıııım!

Siz, başınıza güzel bişey geldiğinde, o an yanınızda olmadığı ve o güzel anı onunla yaşayamadığınız için üzüldüğünüz kişileri sayıyosunuz.

O zaman ben 1 diyorum. Sadece 1.
0
Mirket
(05.11.22)
sıfır.
0
candide
(05.11.22)
hep aynı şehirde olmalı, aynı yerde yaşamalı sadece bir tane.

daha önce netten tanışıp 2-3 ayda bir görüşebildiğim sevgililerim olmuştu. "onlar daha az değerli ve özeldi" demiyorum, allah içün kalbim tamamen onlardaydı ve benim için çok çok özel tecrübeydi bunlar ama hayatımda ilk kez canım istediğinde çıkıp yanına gidebileceğim, kafasını gözünü öpebileceğim biriyle olunca ve onun tarafından terk edilince anladım ki bizim daha önce çektiğimiz acı değilmiş be.

ben sevgili olduğum insanların hepsine gerçekten gönlümü verdim, hepsini sevdim; o yüzden hepsini sayarak beş diyorum ama son ilişkimin bana yaşattıkları önceki dördünün toplamından fazlaydı sanırım.
0
mark greg sputnik
(05.11.22)
0 şaşırtıcı geldi. Dokuz diyen arkadaş seninle tanışmak isterim yeğenim. ırene adler
6. E
0
Cezcez
(05.11.22)
5.
0
zgrydn
(05.11.22)
8 tane. uzun kısa hepsini saydım.
0
ananiyimioguz
(06.11.22)
33E

Sağlıklı herhangi bir ilişkim olmadı. Hasbelkader internetten iki kişiyle tanıştım. İlki 25 yaşındayken. Sevdiğimden değildi. Zaten yolun ortasına çöp atan, estetik zevkleri olmayan, şive komedisine gülen insanı ne kadar sevebilirdim. Ama hiç kız arkadaşım olmadığı için o duyguyu tecrübe edebilmek adına arada yanına git gel yaptım, arada o geldi. 3 sene sonra ayrıldık.

İkincisi ile yurtdışındayken Tinder'dan tanışmıştım. Tanıştıktan 2 ay sonra Türkiye'ye döndüm. Yaş 29. Birkaç kez o Türkiye'ye geldi, bir kez ben gittim. Bir kez de bir aylığına başka bir ülkede tatil yaptık. Toplasan 4 yıldır totalde 5 ay belki görmüşümdür. Çeşitli nedenlerden dolayı bir araya gelebilecek gibi değiliz. Hala konuşuyoruz ama sırf başkasını bulamadığım için devam ediyorum. Muhtemelen onun da bu kadar uzakta biriyle görüşmeye devam etmesinin ardında bir sebep vardır. Sorgulamak istemedim bunu.

Bunlar dışında flört falan da olmadı. Üzülüyorum bu duruma. İnsan sevmek, sevilmek, sevdiğinin de yanında olmasını istiyor. Ama olmayınca olmuyor sanırım. Yurtdışında yalnız yaşıyorum. Muhtemelen böyle ölüp giderim.
0
kakaolu kremali biskuvi
(09.11.22)
(16)

İstanbul'da nasıl yaşıyorlar

NeinClein1
Buraya yeni geldim hayat gerçekten çok zor. Kendi başıma bir evde kalamıyorum fiyatlar çok pahalı. Amerika'ya gelmedim ki para kazanmak değerli olsun da milletle aynı evde odaları paylaşarak kalayım. Nasıl ev bulacağım burada tek yaşayanların min geliri 13 bin olması lazım. Bana ev lazım ve bulamıyo
Buraya yeni geldim hayat gerçekten çok zor. Kendi başıma bir evde kalamıyorum fiyatlar çok pahalı. Amerika'ya gelmedim ki para kazanmak değerli olsun da milletle aynı evde odaları paylaşarak kalayım.
Nasıl ev bulacağım burada tek yaşayanların min geliri 13 bin olması lazım. Bana ev lazım ve bulamıyorum.
0
NeinClein1
(08.10.22)
eskiden yaşadığı yerde devam edebilenler tek yaşamaya da devam ediyor. örnek ben. ancak evden çıkartılanların büyük çoğunluğunun artık tek yaşamaya gücü yetmediği çok açık. ya ücra köşelere taşınıyorlar ya da birkaç kişi kalıyor. ev sahibim olur da çık derse, tek yaşamam artık mümkün değil. daha bugün karşımdaki emlakçıya altı kişilik bir grubun geldiğini ve hep birlikte 20 bin tl'ye kiralık ilanı olan 3+1 bir eve bakmaya doğru gittiklerini gördüm. tek yaşayanlar için de yaşamayı isteyenler için de durum gerçekten iç açıcı değil.
0
the man with no name
(08.10.22)
Şimdi buraya gelip bunun çok normal oldugu, İstanbul dünya metropolu vs goygoyu yapanlar olacak. Değil abi, iki senede kiraların 4-5 kat artması normal değil. Bunu ancak tuzu kuru adam çok güzel, çok normal karsilar.

Nasıl yaşıyor? Ya 5-10 senesi dolmadigindan simdilik rahat, ya 3-4 kisi beraber yaşıyor ya da günde 3-4 saat ulaşım çekiyor. Ya da digerleri(iyi para kazananlar).

Ya paris'te bile gider kötü yerlerden saint denis'de yasarsin ama sehir merkezine 30dk varirsin. Buna ek bir de devlet kira desteği verir, ne bileyim az gelirlilere verilen evlerde yasarsin falan ama olur. İstanbul'da sehir merkezine 30 dkda varabilecegin ucuz bir yer kalmadi, devlet desteği vs zaten yok.

Hadi zengin falan etkilenmedi, bu adamlarin yemegini servis eden, tuvalet temizleyen adam nasıl kalacak İstanbul'da bilmiyorum.
0
logisticsmanager
(08.10.22)
Haklısınız. Şu an tek başına yaşamanın masrafı 15 bin. O da eski kiracıysanız. Daha altına nasıl yaşayıp bir de aile geçindiriyorlar onlara sormak lazım. İmkansız gibi bir şey.
0
ruhen hastayim ben
(08.10.22)
Bu yaşamak değil ki hayatta kalmak :) evet dünya genelinde metropoller bu şekilde. Beşiktaş'ta Kadıköy'de yaşamak istersen maliyet bu ama Esenyurt'ta Bağcılar'da Sultanbeyli'de yaşamak istersen farklı dünya genelinde metropollerde iyi yerler değerlidir.
0
beemaker
(08.10.22)
Eski kiraci oldugumdan yasiyorum diyebilirim. simdi ev tutmam gerekseydi nolurdu acaba gercekten cok kotu olurdu ya. Belki tutamazdim, baskasiyla yasamak zorunda kalabilirdim. O zaman da asiri mutsuz olurdum, neyse sonu iyi degil o senaryonun. umarim olmaz boyle bi sey.
0
summer timetable
(08.10.22)
Aslında İstanbul'da mevcut şartlarda M2 fiyatları hala cazip ve değerinin altında. Sorun şurada kiraları pahalı bulanlar (ki kendilerince haklılar) kira ücreti uygun olan yerlerde yaşamak istemiyorlar. Asgari ücretle maaş alan biri veya bir memur / maaşlı çalışan Beşiktaş'ta Kadıköy'de yaşayamaz. Eskidende değerli yerler vardı ama artık dahada değerleniyor çünkü talep görüyor bir de buradan ekonominin kötüye gittiği yorumunu çıkaranlar bile var talep olmasa bu fiyatlaraa kira olur mu hiç
0
beemaker
(08.10.22)
istanbul'da 2013-2020 arasında yaşanan arz bolluğu insanların algısını bozdu.
90lar ikibinlerde de kiralar yüksekti istanbulda, kadıköy, beşiktaş gibi merkezlerde oturmak memur, beyaz yakalı, hele öğrenci için hayal bile değildi.

fakat bahsettiğim o dönem özellikle kentsel dönüşümden gelen arz fazlalığından dolayı şehir merkezinde ev kiralamak nispeten çok uygun kaldı. şöyle biraz eli para gören beyaz yakalı erenköyden, caddebostandan ev kiralar olmuştu. kendi evini satıp kiraya geçenler bile oldu o dönem. meşhur "ev alan enayidir" döneminden bahsediyorum.

şimdi o arz bolluğu geride kaldı, üstüne milyonlarca mültecisi, ev alana vatandaşlık verilmesi ve rusyadan gelenler üzerine tuz biber ekti.

şu an evet kira fiyatları çok yüksek, mültecilerin ve rusların gitmesi ile rahatlama olur fakat bir daha o bahsettiğim çok uygun dönem gelmez, ona göre plan program yapılmalı.

sonucu şuraya bağlayacağım, hala bir çok kişide o dönemin getirdiği yanılsama var, kiralar bu kadar olmamalı algısı, ama maalesef gecici bir dönemdi.
0
nuisance
(08.10.22)
logistics manager guzel aciklamis.

metropoller oyle... gelmis gene. bakin burada kac kisi soyledi bi kere daha soyliyelim. istanbulla diger metropolleri bir tutamayiz. bi yer ulkenin en yogun sehri diye orasi gelismis bir metropol olmuyor. tipki paris 30 dk ornegindeki gibi hadi sultanbeyli de esenyurt da insan gibi yasamaya deger yerler olsun, hadi yolu da gectik tasinalim. istanbul o dediginizden degil yani. yok m2 cok dusukmus degerine gore. yok oyle bir sey. firsatcilikla fahis zamlar yapildi. cevap kisacasi tek yasanamaz artik. gecti o devir. ya ev arkadasLARI bulacak insanlar ya da istanbuldan gidecek. zaten istanbuldan tek yasayan yani aile kavramina uymayanlar(!) da basta olmak uzere belli bi kesim gitsin isteniyor. o yuzden bu hale geldik. emlakcilarin gaziyla ev sahiplerinin firsatciligi ekmege yag surdu...
bi de tabii siginmaci sorunun getirdigi nufus patlamasi da isi daha da berbat etti kiracilar acisindan
0
Kittie
(08.10.22)
Nuisance yazdıklarınıza katılıyorum ev fiyatları kısa bir dönem hariç hel yüksekti hatta şu an ki M2 fiyatları İstanbul için hala düşük fakat burada bir yanlışınız var yabancıların bu fiyatlanmadaki payı %2 civarında. Asıl mesele arz düşüklüğü.

Paristeki newyorkta ki o gettolari görseniz Sultanbeyliyi Esenyurt'u mumla ararsınız hep suç mahalleleri

Kittie evet İstanbul metropol ve dünyanın her metropolunde sistem bu şekilde Moskova'da da newyorkta da yeni delhide de aynı sistem o Türklerin Paris'te yaşadığı gettolar zaten güzel bir hayat süren elit parislilerin yaşamadığı burun kivirdigi yerler burada böyle yazmalarına bakmayın. İstanbul'un avantaji şu insanların burun kivirdigi yerler çok kısa sürede değişiyor 2-3 yılda bambaşka gelişmiş yerler oluyor. Geçmişte Kadıköy'ün bir çok yeri insanların gitmeye çekindiği yerlerdi bugün apayrı yerler mesela.

Kittie fırsatçılık tam zam yapılması diye bir şey yok fiyati piyasa belirler talep varsa fiyat oluşur
0
beemaker
(09.10.22)
Şu an bir memur sultanbeyli'de en ucuz evi tutsa (3000-3500 civarı) 1000 TL fatura ve aidat ek masrafı olur en az. 4000 TL de kişisel masraflar tutar. 500 yol desek en survival şekilde yaklaşık 9000 TL gerekiyor ki bu en low level hayat. Asgari ücretli bunu bile yaşayamıyor.

Ekonomi iyi kötü diye yorum yapmaya gerek yok. Kamudaki maaşlar belli. Özel sektör de hemen hemen benzer. Yüksek kiraları ödeyenler aileden zengin ya da döviz bazında geliri var veya Türk değil yabancı.

Şu ortama pahalı değil diyenin bir yerlerden menfaati vardır. İngiliz arkadaş siz bu pahalılıkta nasıl yaşıyorsunuz diyor. Bunu diyen kişinin sterlin geliri var. Onlara bile pahalı geliyor.

Soruya cevap olarak da; çok kötü yaşıyorlar diyebilirim. Bir asgari ücret zammı daha olunca birçok işletme kapanacak. Öğrenci ve işsiz artık yaşayamayacak. %25 zam olayı bittikten sonra istanbul'da 10 bin TL den aşağı ev olmayacak. İstanbul'dan birçok kişi ayrılmak zorunda kalacak. Hizmet sektörü arap, suriyeli, afgan vb kişilere kalacak
0
OrangeYellow
(09.10.22)
@beemaker; abi tamam her şeyi iyi bilirsin de fransa'yı da bize anlatma. Güzelce trolluk yap, al maaşı geç kenara. Bana gelmissin Türkleri yaşadığı yerleri anlatiyorsun. Hayatında ucakla Avrupa üstünden bile geçtiğini sanmam.

Benim yaşadığım yerde milletin kötü diye bahsettikleri mahalleleri Türkiye'de lüks yer diye satarlar. Milletin oturmadigi, kaçtığı yerler benim doğup büyüdüğüm yerlerinde yaninda monaco kalir. Sen insanlara gelmiş Avrupa'nın gettolari kötü diyorsun.

Neyse iyi ki duyuruya çok bütçe ayirmamislar da bir tane yollamislar. Sözlük gibi yüksek bütçeli olsaydi sabah akşam hayat görüşü a haber olanlari okur dururduk.
0
logisticsmanager
(09.10.22)
Çok merak edip baktım, bir asgari ücretli kişinin mantıken sehrin merkezlerine doğru bir yerde yaptığı is icin resmen bahçeşehir gibi yerlerde içinde insanın yaşaması imkansiz olan evler buldum. Bu evler de 2.5 falan. 2.5'a normal yerde ancak oda kalmis zaten. Daha yeme içme ısınma elektrik var. (Ne oda ne bir şey filtre koydum. Sadece kira filtresi ve istanbul. O kadar)

Anladığım asgari ücret birinin İstanbul'da çalışması için artık sabah 6'da evden çıkıp 8'de ise varmasi, aksam 6'da işten çıkıp 8'de eve varıp bir yemek yiyip 10'da yatıp tekrar kalkması lazım. Kısacası kişinin 24 saati 10 saati iste, 4 saati yolda, 8 saati uykuda geçecek. Geriye iki saat iste kalacak.

Bunu da normal buluyorlar iste. Biz tuzu kuru halimiz ile insanlara üzülüyoruz, millet dip dibe yaşadığı insanlara, emekli maasli yaslilara, ogrencilere Avrupa'da köpeği bağlamanın yasal olmayacağı yerleri "normal" görüyor, oralara gitsinler diyor. Sonra ağızlarından avrupa dusurmeyip tek dertleri avrupa/abd elestirmek oluyor.

Ülkenin yüzde 40'i asgari ücret alıyor, almayanlarin çoğu zaten bir tik üst alıyor. Sonra İstanbul çok ucuz. Tahminen şehrin yarısı asgari ücret kazaniyor. Daha bunun emeklileri vs var.

Neyse. Çok güzel ülkemiz. İstanbul çok ucuz. Multecilerin etkisi sıfır. En modern ve özgür dönemimiz. Avrupa/ABD olmuş bitmis, ic savaş cikacak. Ülkede pahalilik yok. Her şey ucuz, herkes mutlu.

Ps: bak ikinci kez yapiyorum, bu benden bedava. Ama digeri için ibani yolladim, ay sonu odemelerinde unutmasinlar.
0
logisticsmanager
(09.10.22)
Sanırım dünyanın hiçbir yerinde "asgari ücretli" müreffeh bir şekilde yasayamaz burada asgari ücreti baz almak doğru değildir. Asi üstünde asgari ücret ILO'nun standartlarına göre oluşturulmuş bir ücretlendirme şekli. Bu ücretle çalışanlarda Kadıköy, Beşiktaş gibi yerlerde değilde daha kırsal yerlerde yaşıyorlar benzer şekilde dünyanın heryerinde metropollerde durum bu. Ayrıca gayrimenkul sektörü gayet canlı insanlarda para var satın alıyorlar lüks konutları ozellikle yerli yatırımcı tercih ediyor. 20 milyon TL üzeri konutlarin hemen hepsi yerli yatırımcıya satılıyor yabancılar ise Esenyurt'ta 1-2 milyonluk ucuz çakma rezidans satın alıyor.
0
beemaker
(09.10.22)
Asgari ücretli dünyanın hiçbir yerinde rahat olmasa da sonu çta yaşayabildiği yerler var. Çalışan bir insanın kirasını ödemesi ve temel ihtiyaçlarını karşılayabilmesi gerekir. Bunları yapamıyorsa çalışmasına gerek yok. Olması gereken istanbul gibi pahalı bir yere öğretmenin memurun asgari ücretlinin gelmek ve çalışmak istememesi. Zaten yaşayamıyorsun bir de birilerini zengin ediyorsun ya da rahat ettiriyorsun
0
OrangeYellow
(09.10.22)
Ben şu kiraları gördükten sonra net olarak söyleyebilirim ki evde birileri kalanlar fakirdir. Net fakirdir yani istediği kadar Instagram foto atsın. Fakir oğlu fakirdir.
Bugün İstanbul merkezde tek yaşamayan çoğu kişi benim gözümde böyle.
Ama bu sehirde en az 1 yıl yasamam lazım. Amacım para biriktirmek değil ama en az 1 yıl yaşamam lazım. Sonraşina bakarım ama ev lazım. Birileri ile yaşayamam. Çünkü zaten bir amacım var ve onun için 1 yıl lazım. Birde özel hayatımı stres altına sokamam. O 1 yıl sonunda bir şey olmazsa evet ben de 3 oda 1 salon eve 3. Ev arkadaşı olarak giderim.
0
🌸NeinClein1
(09.10.22)
Umarım ev bulurum çok zor ama hala ufak bir umut var.
0
🌸NeinClein1
(09.10.22)
(8)

Apartman Yönetimi Sorusu

the man with no name
arkadaşlar apartmana haftada bir temizlikçi geliyor, ancak adam ek iş olarak yaptığı için sabit günlerde gelmiyor. ben de zorlamak istemiyorum şu gün geleceksin diye. ancak zaman zaman apartmandakiler temizlikçi gelmiyor mu diye soruyor.apartmanın girişine bir ajanda yapıp geldiği günü ve yaptığı iş
arkadaşlar apartmana haftada bir temizlikçi geliyor, ancak adam ek iş olarak yaptığı için sabit günlerde gelmiyor. ben de zorlamak istemiyorum şu gün geleceksin diye. ancak zaman zaman apartmandakiler temizlikçi gelmiyor mu diye soruyor.

apartmanın girişine bir ajanda yapıp geldiği günü ve yaptığı işlemleri işaretlemesi iyi olabilir diye düşündüm. hem herkes görür, hem de kendisi daha disiplinli gelebilir. Perşembe geldiyse, o günü işaretleyip otopark, apartman içi temizliği, ya da camlar, bahçe diye işaretlesin diyorum.

ama bunu nasıl yapabilirim çözemedim, her ay takvim oluşturup asmak ve eskisini almak çok saçma olacak gibi. benden sonraki yönetici de uğraşmak istemeyebilir.

düşüncem mantıksız da olabilir tabii.
0
the man with no name
(14.09.22)
WhatsApp grubuna yazabilirsiniz günleri bunun dışında belirttiğiniz gibi panoya yazılabilir apartman yöneticiliği için eğitim almanızı tavsiye ederim.

Bu arada temizlikçi muhtemelen sigortasız çalışıyordur eğer öyleyse temizlikçiye mutlaka sigorta yaptırın ilerde apartman olarak çok büyük ceza ve tazminat ödersiniz hemde yönetici olduğunuz için apartman sakinleri haklı olarak bu durumdan sizi sorumlu tutarlar bunlar yaşanan şeyler bazı avukatlar böyle sigortasız çalışan kişileri tespit edip tazminattan pay alma karşılığında dava aciyorlar.
0
beemaker
(14.09.22)
Sütunda ayın günleri,
Satırda yapılacak işleri adı.
Bir excel çıktısı asacaksınız. Adam yaptığı işleri tickleyip imzalayacak.
Kağıt da ayda bir değişecek.
Ne kadar zor olabilir ki?
Hem bir sonraki yönetici ne yaparsa yapsın. Onu düşünmek niye?
0
Mirket
(14.09.22)
@Mirket şu açıdan zor, cam her ay silinen bir şey değil ama en son ne zaman silindiği de bilinmesi gereken bir şey. her ay yapıştırılan şeylerden geçmiş bilgisi de yok olacak bu durumda. sanırım en mantıklısı kendim dijital olarak tutup paylaşmak.
0
🌸the man with no name
(14.09.22)
@the man

Çizelge işi gayet pratik ve kullanışlı bir fikir. AVM tuvaletlerinde olanları diyorum.
Geçmişe yönelik takip edebilmek için de her ay başında eski kağıdı alıp evde dosyaya koyacaksınız, yeni kağıdı yerleştireceksiniz.

Apartmandakilere o kadar da bilgi verip onları alıştırmayın, bir gün vaktiniz olmaz gönderemezsiniz, suçlu olursunuz.
Merak eden tabloya bakabilir dersiniz, isteyene geçen ayın çizelgesini de gösterirsiniz.
0
michael_knight
(14.09.22)
@aman üstüme geliyorlar cam örnek tabii, otopark alanı dışarıda olduğu için apartman çevresi çabuk kirleniyor bu yüzden bu tür sorular geliyor sakinlerden. bir arıza komşu da var. sürekli şurası temizlendi mi vs diyip duruyor. amaç hem temizlikçiyi haftayı geçirmeden gelmesini sağlamak, hem de şeffaflık.
0
🌸the man with no name
(14.09.22)
şu şu gün temizlik yapılacak diye belirtin o günler geleceksin deyin, sonuçta ücreti karşılığı iş yaptırıyorsunuz. zorlamak istemiyorum demek bence çok yanlış bir düşünce.

bizde çarşamba cumartesi temizlik günü. her günde akşam 8 çöp toplama saati. kafasına göre gelmiyor.
0
astronom bey
(14.09.22)
her yeni ay icin olan kagida bir onceki ayin son haftasini da dahil etseniz? boylelikle onceki ay ile takip saglanabilir.
0
65 derece
(14.09.22)
Apartman yöneticiliğini profesyonel olarak yapan şirketler var yerinizde olsaydım apartman sakinlerini ikna edip bu şekilde bir hizmet alırdım zira uğraşmaya değmez ayrıca yukarıda yazdığım gibi ileride karşılaşabileceğiniz muhtemel sorunlarıda yaşamazsınız.
0
beemaker
(15.09.22)
(14)

Evden çalışanlar

plutongezegendegilmi
Masanıza oturunca duvara mı bakıyorsunuz, yoksa odanın içine mi? Sırtınız nereye dönük?Yeni masa yaptım kendime de internetten örneklere bakıyordum fikir almak için, neredeyse herkes duvara bakıyormuş. Benim içim sıkıldı görüş açım 1 metreyle kısıtlanınca.
Masanıza oturunca duvara mı bakıyorsunuz, yoksa odanın içine mi? Sırtınız nereye dönük?

Yeni masa yaptım kendime de internetten örneklere bakıyordum fikir almak için, neredeyse herkes duvara bakıyormuş. Benim içim sıkıldı görüş açım 1 metreyle kısıtlanınca.
0
plutongezegendegilmi
(13.09.22)
pencere önünde müsait bir alanım vardı, pencere önüne koydum ben. panjur da indirebiliyorum çok güneş gelince.
0
the man with no name
(13.09.22)
İmkân varsa ve manzara iyiyse pencere önü. Bende manzara iyi olmadığı için ve odanın yapısı gereği masada oturunca duvara bakıyorum. Pencere solumda kalıyor.
0
Amaranta ursula
(13.09.22)
Sırtım duvara dönük, bulunduğum odaya bakıyorum hep, duvara bakınca içim daralıyor. Ev içerisinde zaten duvarlarda çerçevelerle bişeyler asılı ve ev bitki dolu, beni gören de dümdüz duvar görmüyor.
0
a7x
(13.09.22)
Duvara asla bakmazdım.
0
pispinti
(13.09.22)
aslinda dizayn fikirlerinde masa cam onune konuyor, ben hep oyle gordum. ama pratikte olmuyor o tasarim eger ev gunes goruyorsa. panjur is gorur de o zaman da oraya masayi cekme nedeni ortadan kalkmis oluyor. yine bi cesit duvara bakarsin cunku.

ben de sirtim duvara donuk odaya bakiyorum. cam sagimda.
0
Kittie
(13.09.22)
kışın pencere önü, yazın en çok rüzgar alan yer olarak belirledim ben. duvara bakmak can sıkıyor haklısınız, önlemek için duvar dekorasyonu yapmayın bence. insanı daha da bogabiliyor onlar. düz duvar hissiyatı daha dinlendirici
0
lapetite
(13.09.22)
Camdan dışarı bakıyorum.
0
peki madem
(13.09.22)
duvara bakiyorum. pencere hemen solumda. zaten buyuk cogunlukla ekrana baktigim icin duvara donuk olmak sikinti olmuyor benim icin. bir de calisma masam salonda oldugundan odaya donuk koysam daha fazla yer kaplamam gerekir, hos olmaz.

daha onceki evde yari pencereye, yari duvara bakiyordum. manzaram da guzeldi. simdiki manzaram guzel degil ne yazik ki.
0
lemmiwinks
(13.09.22)
Odaya bakiyorum. Arkam duvar, bir yanim mutfak bir yanım deniz. Nereye bakarsan bak ekrana baglisin ve sıkıcı nihayetinde.
0
passive aggressive
(13.09.22)
duvara bakıyorum. evin iç dizaynını değiştirmeden başka türlü koyacak yer yok.
0
inheritance
(13.09.22)
odanin icine bakiyorum sirtim duvara verilik.
0
hot potato
(13.09.22)
Benim manzaram yok dolayısıyla odaya bakıyorum, akvaryum kütüphane falan var görüş alanımda
0
mirty
(13.09.22)
karı koca biz dönüyoruz sürekli, bazen yan yana, bazen karşı karşıya, bazen duvara karşı, bazen balkondan dışarı, bazen kitaplığa, bazen ekranı tv'ye bağlayıp ekrana, bazen laptop masası ile kanapede...
0
halanne
(13.09.22)
Yüzüm duvara bakıyor hemen sağım ise pencere.
0
roket adam
(14.09.22)
(2)

İnstagram hesabı hakkında

hayalhayal
Merhabalar,Bir online mağazamız var, trendyol ve hepsiburada üzerinden satış yapıyoruz.Ben bu mağazada sattığımız ürünleri bir instagram hesabı açıp görünürlüğünü artırmak istiyorum. Amacım instagram üzerinden satış yapmak değil, ürünlerin fotoğrafını ekleyerek trendyol/hepsiburada linkine yönlendir
Merhabalar,
Bir online mağazamız var, trendyol ve hepsiburada üzerinden satış yapıyoruz.
Ben bu mağazada sattığımız ürünleri bir instagram hesabı açıp görünürlüğünü artırmak istiyorum. Amacım instagram üzerinden satış yapmak değil, ürünlerin fotoğrafını ekleyerek trendyol/hepsiburada linkine yönlendirmek.
Hesabı sıfırdan açacağım, satış yapmayacağımdan kişi olarak mı yoksa mağaza olarak mı açmam gerekir?
Ayrıca bu pazarlar bana herhangi bir sıkıntı çıkarır mı?
Ayrıyeten konuya ilişkin tecrübesi olanlar varsa tavsiyelerini almak isterim.
0
hayalhayal
(10.09.22)
önce bir facebook bussines manager işletme hesabı açmanızı, ardından yine işletme/mağaza ınstagram hesabınızı açıp facebook'taki işletme hesabınıza bağlamanızı öneririm. şu an bunlara gerek yokmuş gibi düşünseniz de ınstagram iletişimini sürdürdükçe bu adımların ihtiyaç olduğunu göreceksiniz. o yüzden doğru adımları atmanız faydalı olur. satış yapmasanız da facebook mağazasına ürünlerinizi eklemek, kullanıcıların bakması için daha iyi olur.
0
the man with no name
(10.09.22)
Mağaza olarak hesap oluştur sonra onu işletme hesabı olarak tanımla. instagram hesabı açtıktan sonra biraz paylaşıp yapıp daha sonra 15bin takipçi satın al. takipçi sayın 10binin altına düşmesin. 10bin altı takipçi sayısında storylere link koyulmuyor diye biliyorum. ayrıca instagram üzerinden havale ile sipariş de alabilirsin.

tüm sosyal medyalarını tek bir gmail üzerinden açarsan yönetmesi kolay olur.
0
durbidakka
(10.09.22)
(5)

alinmasi gereken ev aletleri

Coma
Arkadaslar, evimde hicbir sey yok ve alisveris yapacagim, evde olmasi gereken kücük ev aletleri, mutfak icin, temizlik icin vs. önerileriniz nedir? sizce gerekli, gereksiz olanlar.mesela airfryerdan, kahve makinasindan, bluetooth hoparlöre kadar..instagramda ceyiz listelerine bakiyorum ama daha cok
Arkadaslar,
evimde hicbir sey yok ve alisveris yapacagim, evde olmasi gereken kücük ev aletleri, mutfak icin, temizlik icin vs. önerileriniz nedir? sizce gerekli, gereksiz olanlar.
mesela airfryerdan, kahve makinasindan, bluetooth hoparlöre kadar..

instagramda ceyiz listelerine bakiyorum ama daha cok bardak tabak gibi bana biraz daha elektronik olmasi lazim.

tesekkürler..
0
Coma
(09.09.22)
küçük mutfak robotu (çırpıcı vs)
tost makinesi
kettle veya elektrik çaydanlık
yoksa fırın
temizlik için kova paspas vs
ütü
aklıma gelenler. geri kalan senin ihtiyaca kalmış. kahve makinesi ekstra bi ihtiyaç mesela.
0
jelly bear
(09.09.22)
mikrodalga, robot süpürge, nespresso, saç kurutma
0
selimcigimisik
(09.09.22)
yasam tarzina gore degisir. yemek yapmayan bekar evi duzuyorsan mutfak robotuna gerek yok mesela. ayni sekilde air fryer lazim mi diye soruyorsan lazim degildir, olsa bilirdin. mesela ben utu de yapmam. kettle ve elektrik çaydanlık'in ikisi birden alinmali diyorum.
yer ve butce varsa camasir kurutma makinesi. daha dogrusu ben ufak tefek bir suru esya yerine buna oncelik verirdim.
bluetooth hoparlor hediye geldi ama kullanmiyorum, kulaklik bana daha samimi geliyor hahah.
yoksa bulasik makinesi sart.
robot supurge alinca baska hicbir seye gerek kalmiyor mu emin degilim. hic kullanmadim. ustune bir de ufak bir elektrikli supurge eklenebilir.
0
hot potato
(09.09.22)
Kullaniminiza ve evde yer olup olmamasina gore degisir. Mesela bence espresso makinasi muhtesem bir alet, olsa kesin kullanirim, ama ne yerim ne de alacak param yok :D

Herseyi bir anda degil de ihtiyaclarinizin sekillenmesine gore alin derim.

Kettle hizli olmasi acisindan iyi, cok da elzem degil ama, ocakta da kayniyor su sonucta.

Cay seviyorsaniz elektrikli caydanliklar guzel aletler, su da kaynatiyorlar hem, belki kettle a alternatif olur, ikisini almaniza gerek kalmaz.

Kahve makinalari keza, manuel veya elektrikli olanlar, yuzlerce cesidi var (elektrikli cezve, turk kahvesi aletleri, filtre, espresso, nesspresso vs)

Pisiriciler:instant pot (fasulye vs icin, hizli pisiriyor), crock pot (30 saatte agir agir yemek pisireyim derseniz), airfrier (firinin kucugu (?) ), mikrodalga (herhes hizlica isinsin diye), ve tabii ki dogru duzgun ocak ile firin.

Kesici dograyicilar: Mutfak robotu (hic sevmem, kapasiteleri kucuk olur, araya bisey sikisir bicaklar donmez vs tam bir amelelik, iyi bir bicakla daha esit ve net dograniyor hersey bence, robot kullanan sef de gormedim hic), blender (bu guzel, corba vs icin), cirpici (kek vs icin iyi, blenderla birlikte gelenleri var, para sacayim diyorsaniz kitchen aid mikserlere bakabilirisniz), smoothie yapma aleti (kokteyl yaparken de ise yariyor, buz kirmasi fln iyi, bunda da para sacayim diyorsaniz vitamix)

Supurge: kesin lazim, dyson sarjli dikey supurgeler mukemmel, robotlarin da iyi olanlari iyi, hepsi degil.

Eglence: Hoparlor(ler, mesela her odaya wifi'a baglanan sonos'lardan koyup ortam yapabilirisniz, ne bileyim lavaboda klasik muzik, yatak odasinda jazz, mutfakta italyan folkor fln calar), phillips hue (renk degistiren, saatlik ayarlanabilen akilli ampuller, yine ortam yapmak icin ideal), phillips gunes gibi olan uyanma saatleri, buhardanlik (adi bu olmayabilir ama icindeki suya ucucu yag damlatip odaya soguk su buhari veren aletler, guzel kokabiliyor etraf), playstation/xbox, ipad, tv, bilgisayar

Yetmez ama evet: hava temizleyici (dyson), klima.
0
taurina
(09.09.22)
ben de sıfırdan ev düzdüm. ve tümünü ihtiyaçlarıma göre adım adım aldım. örneğin tost makinesi şart denir ancak ben tost meraklısı biri olmadığım ve mutfak küçük olduğu için bunu çok sonraya erteledim. sonunda da ocak üstü tost makinesi aldım ve mutfakta yer kaplamadan ve daha lezzetli şekilde tostlar yapabiliyorum. örneğin kettle da kullanmıyorum.

tecrübelerim doğrultusunda zevkinize, ihtiyacınıza göre temel ihtiyaçlardan yola çıkarak alışveriş yapın derim.
0
the man with no name
(10.09.22)
(2)

Instagram Reklamları ve Fatura

ManikD
Selamlar,Bir araştırma için instagram reklamı verdik. Instagram uygulaması üzerinden mevcut gönderilerden birini öne çıkardık. Normalde projenin insta hesabı ile face hesabı da ilişkili. Şimdi business sayfasına tarayıcıdan girdiğimde facebook faturaları çıkıyor hep. Bir türlü instanın uygulama üzer
Selamlar,

Bir araştırma için instagram reklamı verdik. Instagram uygulaması üzerinden mevcut gönderilerden birini öne çıkardık. Normalde projenin insta hesabı ile face hesabı da ilişkili. Şimdi business sayfasına tarayıcıdan girdiğimde facebook faturaları çıkıyor hep. Bir türlü instanın uygulama üzerinden verdiğim faturalara erişemedim.

Insta app üzerinden bir kaç faturaya ulaştım ama onlarda da adres bilgisi vs. değiştiremiyorum. Facebook reklam makbuzlarında girdiğim kurum adı-adres-vergi numaraları çıkıyor. Ama insta app üzerinden aldıklarıma bu bilgileri giremiyorum.

Nerede hata yapıyorum bu konuda bilgili ey dostlar?
0
ManikD
(05.08.22)
içerik özelinde faturalandırma olmuyor. faturalandırma düzeyine ulaştığınızda fb+ig reklamları toplam tutar olarak faturalandırılır. facebook tarafında reklam verdiğiniz reklam hesabı ile ınstagram'da ödeme yöntemi kısmında görünen reklam hesabı da farklı olabilir. bir de mobil app'te henüz o faturalandırmalar vs çok randımanlı çalışmıyor. o yüzden facebook reklam hesabına bağlı olarak app'ten reklam verildiğinden emin olunmalı.

karışık sistem olduğundan buradan anlatmak pek kolay değil bir de, bakmak gerek.
0
the man with no name
(05.08.22)
Zaten içerik özelinde değil de rakama ulaşınca çıkan faturaya eklemek istiyorum bilgileri. Tüm içerikler zaten proje için çıkan içerikler.

ig ve fb reklam hesabı kimlikleri farklı galiba. ig kimliği ile businuss sayfasından giriş yapamıyorum sorun orada başlıyor. Dediğiniz gibi app'te de fatura bilgisi girme kısmı çalışmıyor. Şu ana kadar girdiğim reklamlar mecbur o zaman cepten çıkmış olacak. Tüm reklamları durdurdum. Fb üzerinden yeniden çıkayım bari.
0
🌸ManikD
(06.08.22)
(13)

Bankaların şirketlere ödediği promosyon parası hk.

grabbing hands
Bu parayı en son ne zaman aldınız? Meblağ olarak ne kadar ödediler? Ben 300 kişilik bir firmada çalışıyorum. Sanırım yakın zamanda böyle bir para yatıracaklar fakat meblağ henüz belli değil. Haliyle merak konusu oldu.Bilgisi olan var mı?
Bu parayı en son ne zaman aldınız? Meblağ olarak ne kadar ödediler? Ben 300 kişilik bir firmada çalışıyorum. Sanırım yakın zamanda böyle bir para yatıracaklar fakat meblağ henüz belli değil. Haliyle merak konusu oldu.

Bilgisi olan var mı?
0
grabbing hands
(05.07.22)
Bir arkadaş 1500 lira civarı para yattığından bahsetmişti
0
limonlu eksi
(05.07.22)
1000 civarı almıştık 3 sene boyunca eylül ayında. Mevcut bankaya sözleşme bitti. Her seferinde 3 sene imzalanıyor. Ya mevcut bankayla ya da başka bir bankayla devam edeceğiz. Belli değil henüz.
0
put it in your appropriate place
(05.07.22)
maaşın %10'u + 350 lira mıydı neydi bizimki, bakalım bu sene n'olcak.

büdüt: her sene eylül ayında alınıyor. toplu ödeme yapanlar da varmış. bu kısım bankayla yapılan anlaşmaya göre değişiyor.
0
Improbable
(05.07.22)
en son Ocakta 5000 TL aldım, 3 yıllık maaş promosyonu olarak
0
MiraTaurus
(05.07.22)
Ben geçen sene 1 maaş almıştım. 4 yıllık anlaşmanın yenilenmesi sonucuydu. Benim çevremden duyduğum en iyi rakamlardan biriydi.
0
irene
(05.07.22)
2 sene boyunca senelik 1500 alıcam. geçen sene almıştım bu sene de yatacak.

çalışan sayısına göre vs değişiyor. bazı insanlar 3-5 yıllığına 20 bin falan alıyomuş. bizimki baya az.
0
jelly bear
(05.07.22)
300 kişiyse çalışan başına minimum 1.500 tl olur. Bunun üstü değişkenlere bağlı net bir yorum yapmamız zor.
0
iwasbornonamountainside
(05.07.22)
kardeşime bu ay 14.000 tl yattı, iki maaşına denk geliyor. çok şaşırdım duyunca, banka değişti, promosyon yattı dedi.
0
the man with no name
(05.07.22)
firmanın büyüklüğüyle beraber tamamen bu işlere bakan kişilerin becerisi ve keyfine bağlı. bu yılın başında 5 yıllığına 18.500 için anlaşan kamu kurumu oldu. bize geçen sene 3 yıllığına 3.600 vermişlerdi.

edit: rekor daha bugün kırılmış. eskişehirde 3 yıl için 31.100tl www.esgazete.com
0
nrmnm
(05.07.22)
2 ay önce aldım, aylık 189 tl olarak 22 ay sözleşme yapılmış bankayla. 4 bin küsür para yattı.
0
ayin yazari
(05.07.22)
Geçen sene sözleşme yenilenmiş. 3 sene için 1800 TL puan veriyor banka. Güncelleme yapmaya çalışıyor sanırım ilgili bölüm sözleşmeye rağmen.
0
zoque
(05.07.22)
Kişi sayısı kadar sözleşmenin kaç yıl için yapıldığıda önemli. Nisan ayında 4 yıl için 14.300TL aldık. (Kamu kurumu)
0
hayalhayal
(05.07.22)
geçen ay 8bin liradan bir tık fazla yattı.

3 senede bir alıyoruz bu parayı.
0
liberal
(05.07.22)
(8)

fren diski değişimi

the man with no name
geçenlerde periyodik bakım yaptırdım araca, 127 km'de. aracı çok az fren kullanarak kullanmışızdır şimdiye kadar. usta ön balata ve frend diski değişimi de gerekli, bitmiş dedi. araçta bir titreme ya da frene bastığımda bir ses de yoktu, şaşırdım. 2 bin tl fiyat verdiler, durumum olmadığı için yaptı
geçenlerde periyodik bakım yaptırdım araca, 127 km'de. aracı çok az fren kullanarak kullanmışızdır şimdiye kadar. usta ön balata ve frend diski değişimi de gerekli, bitmiş dedi. araçta bir titreme ya da frene bastığımda bir ses de yoktu, şaşırdım. 2 bin tl fiyat verdiler, durumum olmadığı için yaptırmadım.

bugün bir fren ustasına gösterdim, balatalar da disk de sağlam dedi, gönderdi beni. ikisi de dışarıdan kontrol etti. lastik söküp bakmadılar tabii.

sizce durumumu zorlayıp değiştireyim mi? yoksa başka bir servise daha mı göstereyim. balata ve disk bitse, araç uyarı veriyor mu, 2012 jetta?
0
the man with no name
(04.07.22)
Balata ve disk biterse (disk bitmez ama değişime ihtiyacı olabilir) araç uyarı vermez. Fren yaptığında ses çıkmaya başlar ama fren balatasının bittiğini sen de az çok anlarsın. Onun için lastik sökmeye gerek yok.

www.ototasarruf.com
2.bp.blogspot.com

Eğer böyle 2-3 mm kaldıysa en azından balataları değiştirmekte, diskleri de bir tornalatmakta fayda var. Yok 4-5 mm falan varsa balatalarda, şimdilik devam.
0
himmet dayi
(04.07.22)
lastigi sökmeden balata bitmemiş diyene inanmayın, aynısı bende oldu, arabdan ses geliyordu balatalardan değil falan dediler, oysaki balata bitmiş.

disklerde durum ilkinde zımpara yaptırdım ben. zımpara ile idare edilebilir seviyedeyse zımpara ama değilse disk değişmesi normal.
127. bindeki arabanın diski çoktan değişmiş bu ikincisi olabilir.
0
liberal
(04.07.22)
@libera ben aracı 90 binde almıştım, ondan sonra değişmedi de öncesinden emin değilim. dediğiniz gibi değişmiş olabilir.
0
🌸the man with no name
(04.07.22)
öncelikle bu durum lastiği sökmeden anlaşılacak bir şey değil. Bir fikir verebilir ama anlaşılmaz. 127 binde disk büyük ihtimalle değişmiştir. Kaldı ki disk öyle hemen de değişmeyebilir, duruma göre torna yapılır bir müddet daha kullanılabilir.
0
giovanne
(04.07.22)
@giovanne iki usta da şöyle bir bakıp biri bitmiş, biri bitmemiş dedi. hatta ilki listeye de rapor etti, bitmiş diye. desenize birisi masraf çıksın diye, birisi de yoğunluktan uğraşmamak için baştan savdı. başka birine daha göstereyim en iyisi.
0
🌸the man with no name
(04.07.22)
Balata, disk özetle fren için servise ya da normal tamirciye gidilmez. Frenciye sormakta iyi etmişsiniz ama ona da güvenmemişsiniz.

Jant kol aralıkları geniş bir model ise, lastik sökmeden de pek ala balata ve disk gözlemlenebilir. Eski bir sürücü olarak görüş varsa ben kendim disk ve balata hakkında kesin karara varıyorum.

Bence frenciye güvenmelisiniz, adam para kazandıracak işi niye başından savsın?
0
John Bloor
(04.07.22)
Disk kolay kolay degismez, pahali oldugu icin tornaya sokulur kurtarmazsa degisime gidilir.

Zaten usta gerek yok diyorsa cok kotu degildir.
0
divit
(04.07.22)
şöyle bi tecrübem oldu paylaşmak isterim. Gaza bastıkça tuhaf bir ses gelmeye başladı araçtan kar yağdığı zaman. Acaba yokuşta falan mı zorladık derken yakında bir yere götürdük, çocuk motor kulağının değişmesi lazım siz de bakın falan dedi. Bakıyorum ama anlamıyorum tabi :) fiyat verdi falan, tabi kimseye güvenimiz kalmamış ya alternatif fiyat soralım derken, telefonda sorduğum diğer usta gelin bakalım dedi. Götürdüm hiçbir şey yok kulakta, merak etme bir şey olmaz buna dedi. Tekrar tekrar sormama rağmen. Aradan 2 hafta geçti, yolda giderken tak bir şey oldu. Gaza bastıkça anası ağlıyor aracın. İndim bir de ne göreyim. Motor yere düşmüş, bir şey olmaz buna dediği kulak kırılmış. Çekici mekici götürdük, motoru tutan 3 takoz yerine 2 adet takoz varmış meğer bizim araçta, birini de kaynak yaptırıp takmış cimri sahibi. Kıssadan hisse şunu demek istiyorum; gönül hep 'merak etme hiçbir şey yok bunda' diyenden yana, amma velakin her zaman haklı değiller.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(04.07.22)
(11)

Aracınızın bakımını en son ne zaman yaptırdınız ve ne kadar ödediniz?

Cesario
Yağ, su, filtreler vs toplam ne kadar tuttu ve en son ne zaman yaptırdınız?
Yağ, su, filtreler vs toplam ne kadar tuttu ve en son ne zaman yaptırdınız?
0
Cesario
(29.06.22)
Gecen ay 550 tl odedim. 2011 focus dizel.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(29.06.22)
2016 fabia 1.2 tsi. 650tl’ye hallettim geçen ay, tanıdık usta sağolsun.
0
avianthem
(29.06.22)
2021'de aldığım Hyundai i20'nin birinci yıl bakımına on gün önce 1600 TL aldılar.
0
pro9it9is9
(29.06.22)
1 yıl (30 bin km) bakımı 2400 lira. corolla.
0
unalub
(29.06.22)
bugün yaptırdım, bosch marka filtreler ve mobil 1 yağ ile. jetta 2012 model. 1.150 TL verdim. parça sitelerinde de maliyet 700-800 arasındaydı, kurumsal bir servis ağına gidip yaptırdım.
0
the man with no name
(29.06.22)
2020 clio yıllık bakım 1850. Çok ama garanti bozulmasın diye gidiyoruz mecbur
0
efruz
(29.06.22)
Tam 1 sene once yetkili servise 2500 verdim.
0
divit
(29.06.22)
Bakım + boya koruma + motor temizliği + silecek değişimi 3000 küsur tuttu Şubat ayında .
0
inheritance
(30.06.22)
Geçen Hafta 2017 1.5 dci

5 Lt 5W30 Mobil Yağ 320 TL
Mazot+ Hava+ Polen+ Yağ Filtre seti 120 TL
İşçilik 150 TL

Toplam: 590 TL
0
paudi
(30.06.22)
nisan başında 2100 TL ödedim. toyota chr hybrid.
0
teritori
(30.06.22)
2018 audi a3, 60000 bakımı, geçen yıl ağustosta 2986 tl vermişim.
0
roket adam
(30.06.22)
(8)

Dating app'ten konuştuğunuz birini hiç direkt eve davet ettiniz mi?

magni
Ekşi Sözlük'teki türlü dating app'lerin başlıklarında denk geliyorum bu eve çağırma mevzusuna. Kadınların bu kadar hızlı olunmasından şikayet ettiği entryler görüyorum.Hemcinsim olan erkeklere sorum şu. Dating app'ten konuştuğu birini hiç direkt evine davet etmişliği olan var mı aramızda? (Öncesinde
Ekşi Sözlük'teki türlü dating app'lerin başlıklarında denk geliyorum bu eve çağırma mevzusuna. Kadınların bu kadar hızlı olunmasından şikayet ettiği entryler görüyorum.

Hemcinsim olan erkeklere sorum şu. Dating app'ten konuştuğu birini hiç direkt evine davet etmişliği olan var mı aramızda? (Öncesinde dışarıda hiçbir şekilde görüşme olmadan) Varsa teklifinize ne tür bir cevap aldınız?

Veya direkt sizi evine çağıran oldu mu? Olduysa ne cevap verdiniz?

Teşekkürler.
0
magni
(27.05.22)
Çağıran oldu, gittim. Fakat kimseyi tanımadan evime çağırmadım. Bugünkü aklım olsaydı kesinlikle böyle bir şey yapmazdım. Ters bir şey olmadı, fakat yaptığım salakça ve tehlikeliydi.
0
anneterligi
(27.05.22)
Sözlük'ten evet. Dating app'ten hayır. Sözlük'te yazdıklarından biraz fikrin oluyor.

App'ten beni direkt evine çağıran oldu, no dedim, dışarıda kahveye veya yürüyüşe davet ettim.
0
gabe h coud
(27.05.22)
beni doğrudan evine çağıran kadınlar oldu ve gittim
ama öncesinde bir süre mesajlaştık ettik tabi
0
dafuq
(28.05.22)
birçok kez eve de gittim, eve de çağırdım. burada mesele birkaç diyalog bile olsa sanalda bir etkileşim yakalayabilmek ve doğru yaklaşımda bulunabilmek. bu iki faktör mevcutsa, davetler yabancı gelmiyor. elbette tr standartları başta aksini söylüyor ama yaklaşım ve etkileşim daha belirleyici bir etken.
0
the man with no name
(28.05.22)
Çağıran kadın oldu ve gittim, ben de çağırdım. App'den bunun dışında bir şey çıkma ihtimali düşük zaten. Diğer türlüsü için gerçek yaşamda alternatif daha çok.
0
nvidia
(28.05.22)
Evime gelen de oldu, benim evine gittiğim de oldu.

Öncesinde yürütülen güzel bir iletişim sürecinin üzerine bu olayın heyecanı aşırı güzel bir şey. O kapıdan ilk girişteki tatlı heyecanlar, ilk karşılaşma anı ve günün devamı... Severim :)
0
norules
(29.05.22)
Dating app ve sonrasında diğer mecralar üzerinde ne kadar ve nasıl bir muhabbet döndüğü ile alakalı.

gece tanıştığım kişiyi 2 saat sonra eve davet ettim 5 aydır beraberiz.

davet eden taraf, davet ettiği kişiyi yeterince heyecanlandırırsa davet edilen kişi bundan şikayet etmez aksine heyecanlanır.

şikayet edenlerde sorun yok, ben davet ederim gelmez, sen davet edersin işini gücünü hasta yatağını bırakır gelir.
0
selam
(30.05.22)
Çağırmadım. Bir sefer sözlükten davet edildim, gittim ama zaten ortak arkadaşlarımıza bilinen biriydi. Flört olası olmadığını gördük, yıllardır arkadaşız.

Diğer dating uygulamalarında olmadım zaten.
0
kaptankedi
(02.06.22)
(14)

bumble eslesme

alexaalexa
cok yakin ve cok mukemmel ozelliklere sahip bir erkek arkadasim istedigi halde bir iliski bulamiyor. ornegin, bumble indirdi ve premium uyelik aldi. herkesi saga kaydiriyor ve sonuna kadar geliyor, yani daha fazla kiz kalmiyor. buna ragmen cok cok az kizla eslesiyor, onlar da ya konusup bulusmuyor,
cok yakin ve cok mukemmel ozelliklere sahip bir erkek arkadasim istedigi halde bir iliski bulamiyor. ornegin, bumble indirdi ve premium uyelik aldi. herkesi saga kaydiriyor ve sonuna kadar geliyor, yani daha fazla kiz kalmiyor. buna ragmen cok cok az kizla eslesiyor, onlar da ya konusup bulusmuyor, ya da biraz konusup unmatch yapiyor. en iyi fotograflarini koyduk. tanidigim en zeki insan. akademik olarak da cok basarili. neden boyle oluyor? ne yapmak gerek? tesekkurler!
0
alexaalexa
(20.05.22)
Demek ki fotolar yeterince iyi degil. Zeka akademi gibi konularin ilgisini anlayamadim.
0
floydian
(20.05.22)
gerçekten ilişki isteyen biri yakın çevresinden ya da günlük hayattan zaten rahat bulabilir.
0
nvidia
(20.05.22)
bumbleda bir iki hafta takilmistim. herkes basketci trekkingci, dalisci vs hobi olarak. asil meslegi de babasinin bilmem ne sirketinde bilmem neci. londrada okumus sonra trde babasinin sirketi icin donmus, luks semtlerde evler ve yalan da degil tanistim cunku. oyle guclu profiller vardi ki, fiziksel olarak da, nitelik olarak da turkiyede miyiz diye dusundum. gorgusuz de degiller.
ps:kadinim
0
ala09
(20.05.22)
Saçma salak işler. Bumble ve Tinder dan toplasanız 10 kere match almışımdır. Tinder da gold almıştım üstelik elimin altında dursun diye. Andro bot ayarlayıp gün boyu like attırıyordum bir ara.

tabudeviren +1000 diyorum. Sadece 1 kız la sohbet ettim o da beşiktaş ta evim var sen gelsene muhabbetine çevirdi. Unlike edip, sildim.

Hipergaminin de ötesinde olan psikolojisi 2 otobus durağının ötesini kaldırmayacak insanlar kullanıyor bunları. İyiler de vardır elbet ama böyle tekdüze yerlerde zor iş.

Ortamda sözünü ettiğiniz arkadaşınızın işi çok kolay zaten. Buralarda heyecan aramasına gerek yok. Speech özellikli uygulamada kendini daha çok gösterebilir mesela.

Son 12 ayda 12 nin üzerinde güzel kız tanıdım. Face to face de böyleyken oradaki gerçek dışı şişirmeliklerle olacak iş değil anlayacağınız. Herkes model, herkes zengin mercedes sahibi. Aynen piyasada sokakta olanlar da o uygulamarda değil zaten.

+1 de Ala09 a da katılıyorum bu arada. Aralarında iyiler de var ama o kadar. Zaten arkadaşınız iyi birine gelse de direkten dönebilir yada tam tersi. Ama demek istediğim şansını live denesin.
0
baldan kaymak
(20.05.22)
dating app'ler türkiye'de efektif çalışmıyor. gerçek hayata odaklanın.
0
zgrydn
(20.05.22)
Sosyal statü ve maddi durum maalesef. Bunlar daha öncelikli.
0
gabe h coud
(20.05.22)
dating app'lerde kadının seni sağa kaydırabilmesi için hayatını özetleyen fotoğraflar lazım, ne yapmayı seviyorsa onu yaparken ki fotoğraflar.

tabii dating app'lerin algoritması da etkili, herkesi sağa kaydırıp hiç eşleşme durumu olmazsa puanını düşürüyor falan ancak tüm bunlar öz güvenle, bilinçli yapılırsa aşılır. hatta kullanmaya gerek kalmaz.


Zeki insanların en büyük iki sorunu var, kendilerini yeterince değerli görmüyorlar, kadınları ise çok değerli görüyorlar.

Bu iki sorun öz güven eksikliğine ve flört etmeyi unutan birine dönüştürüyor.

flört etmenin birinci kuralı eğlenebilmektir, kendisiyle, karşısındakiyle, kediyle, ne olursa. böyle olduğunda etrafındaki insanları da eğlendirecektir.

komedyenleri düşünün, röportajlarında hep biz sahnede çok eğleniyoruz derler. onlar eğlendiği onlar güldüğü için sende gülüyorsun, eğleniyorsun, sitcom dizilerindeki yapay kahkaha bile gülümsetiyor insanı, iyi bir konserde sahnedekiler eğlenmeli ki izleyiciyi de eğlendirsin. müzikleri ne kadar güzel olursa olsun sahnede sığır gibilerse pek bişi olmuyor o gruptan, kaybolup gidiyorlar.

tip, para, kariyer bunlar kadınları etkilemenin yerine göre ikinci veya birinci nedeni olabiliyor, bu biraz kadının gerçektende "o andaki" haline bağlı, bir an için yakışıklı diye adamın dibine düşerken ertesi gün çok daha yakışıklı biri ilgisini çekmiyor. ancak ilgisini çektikten sonra nasıl konuştuğu, ne ifade ettiği ve nasıl ifade ettiği işte kadınları asıl ilgilendiren bu. diğerleri yok olup gidebilir, zenginlik gider, ev araba para pul, kariyer her şey kaybolur gider, bunlar kaybolursa erkeğin nasıl biri olabileceği (kaba saba birine mi dönüşecek, akıl sağlığını mı yitirecek, yıkılacak mı vs.) flört aşamasında anlaşılır. aynı şeyler elbette kadın içinde geçerlidir. erkekte kadının etkileyiciliğinin dışındaki niteliklerine dikkat eder.

Flört aslında tavla oyununa benzer, şans ve doğru hamleler ile oynanır ve oyun her zaman devam eder.

kısacası, arkadaşınız nasıl flört edileceğini unutmuş. Eğer şu an içinde bulunduğu durumu çözülmesi gereken bir konu olarak görüyor ise nasıl flört edileceğine dair eğitimler veren kişiler var, kitaplar var, filmler var, youtube videoları var, suç değil, utanılacak bir şey değil.

çözülmesi gereken bir mesele değil ise yapılacak bir şey yok. böyle devam. hayat elbet bir gün aynı şeyleri yaşamaktan bıkmadın mı sorusunu sorduracaktır.
0
selam
(20.05.22)
dating app'lerinden bir çıkarım yapmak yanlış olur. aşırı yakışıklı bi herif bile olsa fotoğrafları vs yanlışsa zaten match olmaz, çok normal yani.

ama genel olarak istediği halde bir ilişki bulamıyorsa demek ki çok mükemmel özelliklere sahip biri değilmiş, bunu kabul edip hata aramakla başlaması lazım. birinin çok zeki, akademik olarak başarılı olması falan sence yeterli mi?
0
roket adam
(20.05.22)
bumble dinamikleri çok farklı, yıllardır okcupid'de süper insanlarla tanışma ve hikayeler yaşamışken bumble'a üye olduğumda neredeyse hiçkimseden dönüş alamadım. @selam'ın söylediği gibi fotoğrafların çok havalı, dövmeli filan olması lazım. bir de orada hetero ilişkilerden çok diğer alternatifler de çok tercih ediliyor, neredeyse herkes biseksüel.
0
the man with no name
(20.05.22)
Benim gördüğüm kadarıyla bir şeyler ısmarlansın, yeyip içeyim arayışı var. Sevgili falan arayışı yok. Yüksek bir zamanına denk gelirsen +seks olabilir. Onun dışında odak noktası cüzdanı sağlam adam arayışı. Böyle böyle günü geçirmeye çalışıyolar. Bizim gibi ülkelerde bundan ötesi olmaz. İstisnalar dışında tabi.
0
Cruyff
(20.05.22)
Ben bu olayı sosyalleşmek için kullanmadım. Çok fazla seçenek olduğundan insanları birbirini ciddiye almıyor. Ben maddi durumunu gösterenleri hiç seçmedim. Doğal fotoğraf koysun:))benim gibi avarage bir tip istiyorsa.
0
geçerkenugradım
(20.05.22)
cunku sumo gurescisini kickbox turnuvasina yazdirmanin bir mantigi yok.

hatun bulmak icin zekasini ve akademik gecmisini one surebilecegi bir kitap kulubune falan girsin, yanlis yerde ava cikmis.
0
cooperr
(20.05.22)
öncelikle herkesi sağa atan adam mükemmel falan değildir, o kadar mükemmel olsaydı seçici olurdu, önüne geleni beğenmezdi. mükemmel olmamayı geçtim, belki ancak sadece "çok da vasat değil"dir. o kısmı bi geçelim. zaten yine aynı mükemmellikteki biri app'e de ihtiyaç duymaz. gerçek hayatta yalnız bırakmazlar onu. bu hayal dünyasından çıkması gerek. siz de çıkmalısınız, zira belli ki boş hayallerle dolduruyorsunuz arkadaşınızı. akademik başarıyla dating app'te başarı arasında bi neden sonuç ilişkisi olmadığını da görmüşsünüz. vitrin gibi bi yerde kim ne yapsın adamın doktorasını, masterını, 3.7 gpa'ni. saçma. buradan demek ki aslında sandığınız kadar zeki biri olmadığı sonucunu da çıkarabiliriz. konuşup siliyorlarsa da muhtemelen epey bayağı bi sohbeti var. azıcık renklendirebilir konuştuğu şeyleri. nasıl renklendireceğini de akademik yetenekleriyle araştırabilir. vaktiyle bu appleri deneyimlemiş biri olarak önerim bu kadar kasmaması. çünkü bu kadar kasanlar kendilerini çok belli ediyor. ben profili deli gibi dolu olanları direkt sola atıyordum. niye? çünkü kimse o kadar yıkık, muhtaç olmamalı. öyle bi yıkıklık ki dating app'teki profiline acayip özeniyor adam, cv doldurur gibi dolduruyor. binbir çeşit foto koyuyor. dağdan atlarken, at binerken, yelkenliyle açılırken, şarap içerken, arabayla, spor salonunda vs vs. bu kadar dolu bi hayat yaşayan birinin app'te işi yok. illüzyon yaratmaya çalışmayın yani. yıkık ve komik duruyor. sahip olduğu şeyleri göze sokmaya çalışan değil de cool rahat eğlenceli biri gibi olduğu 2 maks 3 tane fotoğraf koysun. esprili orta uzunlukta bi bio yazsın (espri laf sokmak demek değil), birazcık soru cevaplasın. herkesi sağa atmasın. bence en azından şu andan daha iyi sonuçlar elde eder. etmeyebilir de gerçi. bilemeyiz ama her topal satıcının bi kör alıcısı vardır. bu çirkin atasözünün da uyduğu tek yer bu appler. neyse, sonuç olarak, daha az muhtaç davrandığı an işlerin daha iyi gideceğini düşünüyorum.
0
jen
(20.05.22)
Benim aklima gelen tek sey muhtemelen sohbetinin cok iyi olmamasi. Benzer bir arkadasim var, cok yakisikli, fit, bayagi komik bir adam. Doktora yapmis, cok kitap okur vs. ama herhangi bir rahatsizligi falan olmamasina ragmen cok yavas konusuyor. Ne kadar ilginc bir sey anlatirsa anlatsin dinleme degil de tahammul etmeye donusuyor durum. Yeni tanisiyor olsaydim kendisiyle ve video chat falan yapsaydik muhtemelen ben de kendisiyle sohbeti ilerletmekten veya vakit gecirmekten cekinirdim.

Yine benzer ozelliklerde bir arkadasim var daha genc. O da yakisikli, iyi kariyeri olan falan bir adam. Ama berbat sohbeti var, anlatamam. Bir olay anlatip fikrini sorsaniz “hmm gercekten hic bilmiyorum” diyor. Her seye “hmm, tabii, olabilir, kötüymüş, değişik” falan gibi yorumlar. Bgun ne yapmak istersin deseniz fark etmez diyor. Coook iyi bir insan ama yine, arkadası değil de flörtü olarak tanısmıs olsaydım muhtemelen hiç sarmazdı.

Tabii en iyi fotoğraflarını koymanız da o fotoğrafların iyi olduğu anlamına gelmiyor. Kendisinin en iyisi olabilir de… kıyafetleri falan gariptir belki. Yani Sydney Opera House onunde motorsikletiyle fotoğraf çekilmiştir de terliğinin içine uzun beyaz çorap giymiştir, gören kişi bunu önemsiyordur falan filan.
0
sopiro
(21.05.22)
(4)

İstanbul Caddebostan - Baltalimanı Gidiş Yol Tarifi Sorusu

anyelios
Merhaba, cumartesi günü öğlen caddebostan'dan Baltalimanına gitmem gerekiyor en hızlı ve kolay ne şekilde gidebilirim?
Merhaba, cumartesi günü öğlen caddebostan'dan Baltalimanına gitmem gerekiyor en hızlı ve kolay ne şekilde gidebilirim?
0
anyelios
(10.05.22)
Karayolu ile 2 ya da 3 aktarmalı seçenekler var, ortalama 1 saat. Şuradan bakılabilir;

nasilgiderim.iett.gov.tr

Kadıköy'den Beşiktaş'a vapurla geçilip süre kısalır mı ona da bakmak lazım.
0
John Bloor
(10.05.22)
Caddebostan > Kadıköy > Beşiktaş > baltalimani olur gibi.
0
hububrad
(10.05.22)
Beşiktaş'tan Emirgan vapuruna binebilirsiniz.
0
fotrsapka
(10.05.22)
saat kaçta gideceksiniz bilmiyorum ama trafiğe takılmamak adına marmaray ile yenikapı'ya oradan da hacıosman metrosu ile 4'ncü Levent'te inebilirsiniz. 4. Levent'ten EL2 otobüsler var trafiksiz yoldan 30 dakikada bir Baltalimanı Hastanesi ve Emirgan Korusu son durağa kadar gidiyor. Yine metro çıkışında son durağı Baltalimanı Hastanesi olan minübüsler de kalkıyor otobüs beklemezseniz. ortalama 1 saat sürer ama daha az yorucu olur.
0
the man with no name
(10.05.22)
(6)

Bagaja Sığar mı?

the man with no name
arkadaşlar, sizce bu ürün sedan araç bagajına sığar mı? ona göre gidip almayı düşünüyorum da karar veremedim bir türlü? araç jetta. https://www.ikea.com.tr/urun-katalogu/kitapliklar-ve-raflar/acik-raf-sistemleri/acik-raf-uniteleri/30377242/flysta-acik-raf-unitesi.aspx
arkadaşlar, sizce bu ürün sedan araç bagajına sığar mı? ona göre gidip almayı düşünüyorum da karar veremedim bir türlü? araç jetta.

www.ikea.com.tr
0
the man with no name
(03.05.22)
kurulu hali bile çok rahat sığar aynı ürünün kurulu halini koltuk yatırarak passat ile taşıdım.
0
alp9900
(03.05.22)
1 serisiyle kocaman 2 metrelik gardrop taşıdım fakat benim arka koltuklarım katlanabiliyordu. sizin de arka koltuklar katlanıyorsa çok zorluk çekmezsiniz bence.
0
false pretension
(03.05.22)
132 cm. arka koltuğa bile sığar.
0
dr doofenshmirtz
(03.05.22)
Hele de Jetta bagajı. Kesin sığar
0
primetime
(03.05.22)
şurada kutusu gorunuyor
www.youtube.com

arka koltuga bile sigar. arka koltuklar yatiriliyorsa rahatlikla bagajdan yuklersiniz
0
exlibris
(03.05.22)
sonuç bilgisi: bagaja sığmadı, ne çapraz ne de düz. ön koltuğu tamamen yatırdım o şekilde içeriye sığdı.
0
🌸the man with no name
(04.05.22)
(19)

Bir ev sahibi - kira sorusu daha

gmzo
Geçen sene Mayıs ayında şu an oturduğumuz eve taşındık, kiramız 3600, eşim de ben de devlet memuruyuz (dolayısıyla aldığımız zam belli). Şu an çevredeki kiralar iki katına çıktı. Yasal zam oranı yaklaşık %30 dersek 1080 lira yapıyor, dolayısıyla kira 4680 TL oluyor.Bugün ev sahibi eşimi aramış, %100
Geçen sene Mayıs ayında şu an oturduğumuz eve taşındık, kiramız 3600, eşim de ben de devlet memuruyuz (dolayısıyla aldığımız zam belli). Şu an çevredeki kiralar iki katına çıktı. Yasal zam oranı yaklaşık %30 dersek 1080 lira yapıyor, dolayısıyla kira 4680 TL oluyor.

Bugün ev sahibi eşimi aramış, %100 zam yapın demeyiz, öyle insanlar değiliz ama bu kirayı annem maaş gibi kullanıyor, para pula döndü, kirayı 5500 TL yapmayı düşünüyoruz demiş. Eşim de eşimle konuşup size döneyim demiş.

Şimdi biz evden, konumundan, bulunduğu siteden çok memnunuz. Dolayısıyla orta yol bulmak mantıklı gibi, 5500 yapmayız yasal oranda yapacağız diye tuttursak, farklı şekillerde canımız sıkılabilir diye düşünüyorum. Evden çıksak 5500'e aynı nitelikte ev bulamayız. Ama 5500 yapınca da kiranın maaşımıza oranı artmış oluyor, o kadar zam almadık. Eve çok iyi bakıyoruz, kirayı aksatmıyoruz. 5000 TL yapalım demeyi düşündük ama, makul mu sizce? İlla 5500 olacak derlerse kabul mu etmeli? Siz olsanız ne yapardınız?
0
gmzo
(19.04.22)
bu işlerde orta yolda buluşulur. 5000'de anlaşın bence.
0
teritori
(19.04.22)
Kesin bi dille diyeceksiniz ki eğer bu para senin ananın maaşı kadar kaldıysa sen de ananın maaşı kadar kira geliri elde edeceksin demektir.
0
mg3929
(19.04.22)
Lutfen tufe'nin uzerinde zam yapmayin.
0
ahmet oturum cerezi
(19.04.22)
5 yıl sonra ancak kira tespit davası açıp bölgedeki emsal kira oranlarına göre kira oranı talep edebilir. mahkemeye ver desen mahkeme 5 yıl sonra gel der mal sahibine.
4680 hukuken ödemeniz gereken ha kafam ağrımasın diyorsan 5 yap. ama hukuken hiç bişi yapamaz.
0
jamswety
(19.04.22)
5000 de anlaşmaya bakın. İlla 5500 diyorsa da kabul edin.
0
Cruyff
(19.04.22)
"Biliyorsunuz, memuruz ve çok zam almadık.
Yasal orana göre kira 4680 ediyor. Ayşe Teyze'nin de sıkıntı çekmesini isteyemeyiz ama kirayı ancak 4800'e kadar yükseltebiliriz. Sizin için de uygunsa 4800 olarak göndereyim kirayı" (kabul etmezse 4680 olarak gönderirsiniz)
Karşı taraf biraz daha bir şeyler derse o zaman 5000 ödemeyi düşünün derim.

İlk adımda 5000 teklif ederseniz 5500'e anlaşırsınız sonra :)
4600 küsürlü rakamı telaffuz etmeniz de önemli.
0
michael_knight
(19.04.22)
Yasal değer neyse onu yapıp geçin, maaşlı çalışanı kimse düşünmüyor. Gerçekten ev gecindermeye çalışan insanların benden farklı yazacağını sanmam
0
mirty
(19.04.22)
@mg3929 hocam yanlış anladınız, kirayı annesi kullanıyor yaşam giderleri için yani o anlamda diyor :)

@ahmet oturum cerezi teoride haklısınız tabii de pratikte öyle yürümüyor maalesef.
0
🌸gmzo
(19.04.22)
Pratikte evet, huzurumuz bozulmasın ve yeni eve çıksak bu fiyata bulamayız diye orta yolu bulmak istiyorsunuz anlıyorum ben de öyle yaparım.

Ama @michael +1. 4800 teklif edin. Olmadı 5000de el sıkışın bence.

100% zam yapmayız biz öyle insan değiliz demeleri hoş değil. 100% zam sanki haklarıymış da, lütfeder gibi 5500 teklif edemezler.

Haklarınızı bildiğinizi vurgulayarak ifade eden.

Bu sene 5500 e okey dersiniz ,seneye bunlar kabul etti deyip daha rahat artırabilirler.
0
ceketimi alip cikcam
(19.04.22)
%30 nisan ayı oranı. Mayıs ayında muhtemele %35 civarı olabilir. Öyle olsa 4860 ediyor zaten. Çok bir fark kalmıyor zaten Civardaki kiralardan hala çok düşük kalıyorsa kafanızı ağrıtmayın. Temmuzda muhtemelen %30 civarı zam gelecek memur maaşlarına zaten
0
efruz
(19.04.22)
michael_knight +1 demeye geldim, yüzde yüz artış yapacak insanlar değiliz deyip 2.000 lira kira artışı istemek de... sizin başınız ağrıyacaksa onların da ağrıyacak. benim ev sahibim hali vakti yerinde bir insan ve bana istersen hiç yapma demişti, ona rağmen ben yapmıştım. size nasıl tavır gösteriliyorsa, siz de göstermelisiniz bence.
0
the man with no name
(19.04.22)
merhaba, mayıs ayında sözleşme yaptığınız için nisan 12 aylık tüfe oranında zam yapılabilir. 1 yıllık kiracıya tüfe üzerinde zam yapamaz kirayı ve aidatı düzgün ödüyorsanız sizi evde çıkartamaz. %29,88 1075,68= 4675.68tl ödemeniz gereken tutar. Avukatla görüşün mutlaka ama ev sahibinin teklifini kabul etmeyin.
0
hayalleredogruyolculuk
(19.04.22)
yasal oranı geçmeyin en fazla küsüratı yukarı yuvarlayın, memurlara da yasal oranda zam yapılıyor herkesin şartı eşit
annesi için vicdan yapmanıza da gerek yok
0
mantık
(19.04.22)
Yasal orandan fazlasını yapmayın ne olur. Yapacağınız her lira zam, sonraki senelerde size ekstra maliyet olarak dönecek. Daha bismillah ilk senede böyle yapıyorsa, ileride çekeceğiniz var. Baştan tavrınız net olsun. Çıkarmak için uğraşsın dursun gerekirse. Memura ev mi yok?
0
Arthur Dayne
(19.04.22)
Kiraya verirken ogretmene memura veriyorum diyen ev sahipleri var. Eger ki size de o sartta verdiyse zaten bi gram ustune cikmayin.
0
sen nasıl bir insansın
(19.04.22)
Yasal orandan fazlasını yapmanıza gerek yok ve yapmayın da. Bir ev sahibi olarak söylüyorum. 5. senenize kadar bu şekilde rahat rahat oturursunuz.
0
roket adam
(19.04.22)
ayşe teyze evi satıp faizini maaş gibi kullansın. yok hem kira getirsin hem orada mal dursun diyorlarsa tüfedir max limit. ev bir insanın en temel ihtiyacı olan barınma ihtiyacını karşılayan bir şey. üzerinden başkasının ettiği karın azalması kirada yaşayan birinin umurunda olmamalı.
0
floydian
(19.04.22)
Inatla yazmaya devam edelim yasal oranin uzerinde yapmayin.
Bunu duzgun dille anlatabilirsiniz, kavga etmenize gerek yok haklisiniz. her seyin bir fiyati var bu evin sizin icin fiyati da mevcut kira+yasal zam. Fiyat bu yani fazlasini istemesinin bir anlami yok.

bunun memur olmakla yada issiz olmakla falan ilgisi de yok, Euro ile kazanip %50 zam bile almis olsaniz hakkiniz bu sizin. Niye bedavadan fazla para veriyorsunuz baskasina? Bakkaldan kola aldiginizda her seferinde 10 lira fazla mi vereceksiniz bakkal surat yapiyor diye? Para kolay kazanilmiyor.
0
wallcan
(20.04.22)
kimse dememiş ama yasal orandan fazla yapmayın :)

hadi jest yapıp 4800 yaptınız diyelim. 5500 ödeseydiniz 12x700=8400 tl, seneye 5.500 üzerinden zamlanacak, aylık fark 700 olacak 1000 yani yıllık 12000, sonraki sene 17000 sonraki sene 25000. 4 senede fazladan ödeyeceğin kira toplamı 62 bin tl.

fakirden zengine sermaye transferi böyle minik hesaplarla oluyor.
0
gabe h coud
(20.04.22)
(4)

Pamuklu Giysilerin Pamuklanması

the man with no name
selamlar, yüzde yüz pamuklu giysilerin ve hatta çarşafın pamuklanmasının sebebi ne, çok rahatsız ediyor. daha geçen bir şort aldım hemen pamuklanmış önlerden.kalitesiz pamuk kullanılmasından ötürü mü böyle oluyor, mesela bir çarşafım pamuklanmazken bir çarşafım pamuklanmış, uyuyunca sürtünme seviyes
selamlar, yüzde yüz pamuklu giysilerin ve hatta çarşafın pamuklanmasının sebebi ne, çok rahatsız ediyor. daha geçen bir şort aldım hemen pamuklanmış önlerden.

kalitesiz pamuk kullanılmasından ötürü mü böyle oluyor, mesela bir çarşafım pamuklanmazken bir çarşafım pamuklanmış, uyuyunca sürtünme seviyesine gelmiş artık. bir şey yüzde yüz pamuk ama ucuzsa bile kalite farkı oluyor sanırım, öyle mi?
0
the man with no name
(09.04.22)
yıkama derecelerine dikkat ediyor musunuz?
0
exitmusic
(09.04.22)
30 derken, 40 derecede yıkıyorum genelde. bu direkt etki eder mi?
0
🌸the man with no name
(09.04.22)
Öyle. Aynı şey yün için de geçerli. Fine cotton veya ipek keten diye bişey var mesela.
Çok çok eskiden nevresimlik pamuk, donluk pamuk neblim çanta, masa örtüsü, ev tekstilinde kullanılacak pamuk türleri ayrıydı ama kötü ekonomi, kapitalizm vs dediğiniz gibi her şey her şeyden üretilebiliyor.

Ayrıca aşırı yüksek dereceler de (90 veya üzeri) pamuğun bir anlamda lif/dokumalarını gevşettiği için yapısını bozuyor.
0
rewlack
(09.04.22)
@the man with no name

tabi ki eder. makineye attıklarınız arasında bir tane bile 30 yazan kıyafet varsa, hepsini 30 ile yıkayın. 30 diğerlerine zarar vermez ama 40 sizin kıyafeti yer.
0
exitmusic
(09.04.22)
(5)

etiler iett sorunu

pikap
şişli veya kabataş'tan bu bölgeye giden iett'lere baktığımda (59n, 59a, 59r, 43r gibi) numaralarda hata olabilir hatirladigimi yaziyorum, sadece akşam seferi gözüküyor gidiş yönünde. mesela kabataş veya sisli'den 21.00 den falan basliyor seferler hafta içi bile. normal ve gerçek bir bilgi mi bu. kis
şişli veya kabataş'tan bu bölgeye giden iett'lere baktığımda (59n, 59a, 59r, 43r gibi) numaralarda hata olabilir hatirladigimi yaziyorum, sadece akşam seferi gözüküyor gidiş yönünde. mesela kabataş veya sisli'den 21.00 den falan basliyor seferler hafta içi bile. normal ve gerçek bir bilgi mi bu. kisitlamasiz bir iett var mi bildiğiniz.
0
pikap
(29.03.22)
Yoğunluk ve ihtiyaca göre bazı bölgelerin otobüs seferleri bu şekilde olabiliyor.

Bir yönden öğleden önce, diğer yönden öğleden sonra seferler olabiliyor. Yolcusu yoksa koca otobüsün boş sefer yapmasını mantıklı bulmuyor iett sanırım.

Rumeli hisar üstüne metro yok mu? o işe yaramıyor mu?

Yalnız ilginç, 43R hisarüstünden sabah başlayıp akşama kadar 10 dakikada bir sefer var, kabataşdan sadece akşam 3-4 sefer var.

Edit:

"HATTIMIZ RİNG OLARAK HİZMET VERİR."

demek ki hisarüstü kalkan araba gidip geri dönüyor, durakta beklemiyor, o yüzden kabataş kalkışlı saat yok.

Bundan şunu anlıyorum, kabataştan da 10 dakikada bir araba geçiyor o zaman geri dönüşe.
0
John Bloor
(29.03.22)
nasilgiderim.iett.gov.tr

Buradan ilgili duraklar arası sefer yapan otobüslere ulaşabilirsin. Bahsettiğin hatların bilgileri gerçek. iş saatlerine göre sefer saatleri akşam başlıyor.
0
himmet dayi
(29.03.22)
@John Bloor en kötü ihtimal metro kullanacağim. mustafa kemal kültür merkezine gideceğim de ulaşimi çözemedim. direkt beşiktaş'tan geçmek için özellikle iett arastirdim.
0
🌸pikap
(29.03.22)
bence hata var o bilgide. akm önünden geçen 59a diğerlerine göre saatte bir gibi geçebilir, ama 43r filan 15-20 dakikada bir var. en kötü trafik dolayısıyla daha seyrek olabilir ama 21.00'den sonra filan başlaması mümkün değil.
0
the man with no name
(29.03.22)
MKM merkezi ise sadece etiler değil de armutlu otobüsleri de geçiyor olabilir mi oradan acaba?
0
John Bloor
(29.03.22)
(1)

Facebook-İnstagram

bahçedekisandal
Facebook reklamı ile instagram reklam boyutu aynı mı oluyor?
Facebook reklamı ile instagram reklam boyutu aynı mı oluyor?
0
bahçedekisandal
(23.02.22)
evet, genelde öyle kullanılıyor. esasen 1200*627 Facebook'ta, özellikle Mobil görünümde daha iyi duruyor ancak post ölçüsü olarak 1080*1080 tercih ediliyor.
0
the man with no name
(23.02.22)
(10)

Sinemanın Altın Çağı

Kaleci Saçlı Forvet
Doksanlı yıllar bana sinemanın altın çağı gibi geliyor, yani her kategoride en iyi filmler sanki doksanlı yıllarda çevrilmiş gibi, belki 2000'li yılların başları da bu şekilde ama sonrasında baya bozuyor, yani bilimkurgu filmlerini geçiyorum adamlar normal filmleri bile yeşil perde önünde çekiyor gi
Doksanlı yıllar bana sinemanın altın çağı gibi geliyor, yani her kategoride en iyi filmler sanki doksanlı yıllarda çevrilmiş gibi, belki 2000'li yılların başları da bu şekilde ama sonrasında baya bozuyor, yani bilimkurgu filmlerini geçiyorum adamlar normal filmleri bile yeşil perde önünde çekiyor gibi sanki berbat bi anlayış hakim olmuş sektöre. Haksız mıyım? Teşekkür ederim.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(20.02.22)
haklısın. aynısını müzik ve spor için de düşünüyorum.
doksanlar altın çağ, 2000lerin başı zirve, bir kaç sene sonra sert düşüş
0
dafuq
(20.02.22)
ben de bu konuda fikirlerimi dağınık olarak yazayım

hollywood ve ana akım sinema için dediğin doğru, bir de zaten her şeyin filmi çekildi yeni bir şey çekilmez dedikleri yere geldik sanırım çünkü "yeni" bir şey izlediğimizde 18 yaşındaki gence çok güzel ve etkileyici gelen bir film bizde ya bunu ve benzerini daha önce kaç kere gördük hissi yaratıyor, duygulara ve olaylara bir doymuşluk var

farklı şeyler izlemek isteyenler art house ve bağımsız türlere kayıyor, klasik giriş gelişme sonuca uymayan daha deneysel filmlere yöneliyor
0
freebird5406_2
(20.02.22)
Valla ben daha çok bilim kurgu ve fantastik türden filmler sevdiğim için aslında bu zamanlar bu tür filmler için en süper zamanlar gibi geliyor bana. CGI sağolsun çok süper evrenler, neredeyse birebir şekilde oluşturulabiliyor. Bu da süper bir seyir zevki yaşatıyor.

Bana göre tek sıkıntı ise şu günümüzdeki sjw ve political correctness olaylarının abartılmasi yüzünden bazı evrenlerin mahvedilmesi.
0
j r r tolkien hayrani
(20.02.22)
CGI işi bence çok abartılıyor ya. Yani illa kullan ama örnek vermesi için söylüyorum mesela Yüzüklerin Efendisi çekilirken adamlar Miğferdibi'nin maketini yapıp sahneyi perspektif tekniğiyle çekiyorlar, bu benim için daha gerçekçi bir ortam yaratıyor ama filmi bugün çekseler kimse uğraşmaz bunun yeşil perdede çekip geçer, o da artık bi noktadan sonra acayip sentetik bir hava yaratıyor benim için, hatta iş neredeyse çizgi film izliyormuşum noktasına geliyor. Benim sıkıntım biraz bu.
0
🌸Kaleci Saçlı Forvet
(20.02.22)
@freebird5406_2 +1

geçmişte sinema ile yaşamak, öğrenmek, sinema filmi ile hissetmek, içselleştirmek gibi şeyler vardı. o yüzden değerli sinemacıların bakış açıları ortaya güzel işler çıkartıyordu. ve belki de para kazanmak bu kadar önemsenen bir mevzu değildi. şimdi ise her şey çok teknik bir yapıda ilerliyor gibi. ben yeni filmlerde eski sahici hisleri bulamıyorum. 90'lar ve 60'lar bence sinemanın en iyi çağlarıydı. belki de her şeyin bu kadar göz önünde olmasının negatif etkisidir, film çıkmadan film hakkında her şeyi bilmek. film çıktıktan sonra bir repliğinin, sahnesinin binlerce kez paylaşılması... belki de bunlar sahicilikten uzaklaştırıyordur insanı.

şimdi bazı dizilerde sinema tadı bulmak mümkün ama. better call soul, fargo... bu gibi dizilerin her bir bölümü başka bir sinematografik karakter içeriyor, sinemasal haz veriyor bana. sinema filmlerinden alınamayan tatları dizilerde bulmak mümkün.
0
the man with no name
(20.02.22)
teknoloji ile sinemanın harmanlanması açısından doğru, 90'lar ve 2000'lerin başı altın çağ denebilir.

ama sinemanın asıl altın çağı 1940-1960 arası dönemdir. zaten classic/golden age hollywood dedikleri dönem bu döneme denk geliyor. onun dışında italyada neorealist, fransada yeni dalga gibi akımlar var. uzakdoğuda kurosawa, naruse, kobayashi gibi isimler, avrupada dreyer, bergman gibi isimler hep bu döneme denk geliyor. sinemanın altın çağ kuşağı esasen bu isimlerden oluşuyor. bugünün veya 90'ların sinemasıyla karşılaştırılamaz bile.
0
lesmiserables
(20.02.22)
Bir sanat eserinin değerinin ortaya çıkması için üstünden belirli zaman geçmesi gerekiyor. Bunu hem zamana karşı ayakta durabilmek açısından hem de bir değerinin olabildiğince çok insan tarafından uzun süre içinde filtrelene filtrelene günümüze ulaşması açısından değerlendirebiliriz.

Haliyle bu hep böyle olmuştur, 2000'ler başında da 80'ler filmleri sinemanın altın çağı olarak kabul edilebilirdi. Benzer şekilde 20 sene sonra 2010'lara aynısını diyebiliriz.
Şimdi diyemiyoruz çünkü yeterli filtrelemeden geçmedi. Zamanla mücadeleye girmediler henüz, dönem olarak geniş perspektiften değerlendirilmediler. Bu aşamalar sonrasında daha net karşılaştırabiliriz 90'larla.


Tabii altın çağı diyince işin içine çok kıstas giriyor, ben şahsen sinemada bir dönemi altın çağ nitelendirebilecek kadar sinema tarihine hakim görmüyorum kendimi. 50'lerin çığır açan filmleri, 70'lerin sektörü günümüzdeki haline gelmesini sağlayan gelişmelerini düşünürsek altın çağ demek için ortaya çok fazla kriter çıkıyor.
Mesela sen hollywood ve sinema "endüstrisi" açısından bakmışsın olaya, işin "sanatsal" boyutundan bakınca, benim tarafımdan böyle görünüyor.

İlla bir yorum yapacak olursam; 2000'lerden itibaren - teknolojinin de gelişmesi sayesinde- bir sürü ilk film başarıları ortaya çıktı. Sinemanın gelişmesi açısından bakarsak son 10-15 yılın sinema tarihinin en iyi ilk filmlerinin yapıldığı bir altın çağ olarak gösterebiliriz.
0
Bruce
(20.02.22)
90'lar benim de favori dönemimdir sinema için.
müzik konusunda da sevdiğim bir dönem.

evet görsel olarak belki bu dönem daha çok tatmin edici, ki bence pek değil ama genel için konuşuyorum, yine de bazen başlayan, gelişen ve sonu olan bir takım insan hikâyeleri izlemek istiyorum.
90'larda en azından "konusu" olan filmler izleyebiliyorduk.
ve bunun illa sanat filmi ya da bağımsız sinema olmasına gerek yok, normal bildiğimiz hollywood filmlerinin de hikâyeleri vardı.
0
blatta hiberna
(20.02.22)
bence yanlış. türk sineması için bir nebze doğru. her ülkenin sinemasının altın yılları var. hollywood için bu 70'ler. italya sineması için 40'lar, fransa için 60-70'ler diye değişiyor.

90'lar siz gidip italyan sinemasının çağ atladığı zamanlarla kendinizi bağdaştıramayıp o filmleri sıkıcı bulduğunuz için size iyi geliyor. gerçekten çok film izlemiş olmak lazım bu ayrımı yapabilmek için. gidip 40'ların hollywood stüdyo filmlerini de izleyeceksin, 60'ların yeni dalga filmlerini de. her filmi dönemine göre değerlendirebilme yeteneğine sahip olduktan sonra gelip bence bu böyle diyeceksin.

ek olarak günümüzde çekilen göz önündeki filmler dediğiniz gibi ama bağımsız filmler öyle değil. her zaman izlenecek bir şeyler bulunabilir. önemli olan film aramayı bilmek.
0
bohr atom modeli
(20.02.22)
Bence oyle değil. 90larin filmlerinden zamanında efsane film dedigim filmler bugun tekrar izledigimde bana cok tirt geliyor. Gunumuz filmlerinin kalitesi yok, hem senaryo hem de prodüksiyon olarak.

He günümüz filmerinden 30filmden bir tanesi kaliteli cikiyor en fazla bana sorarsan ama muhtmelen o yıllarda da böyleydi bu.

Bir de bu izlediği film turune de bağlı biraz insanin. Bazı turler kendini tekrar etmeye basladi.
0
stavro
(20.02.22)
(10)

Babamla baglarimizi koparalim mi?

Olric
Çok uzun bir hikayesi var tabii ki fakat kısaca özet geçeceğim daha önce de babamla ilgili birçok soru sormuştum buraya. Şimdi şöyle biz iki kardeşiz, babamla zaten hiçbir zaman iyi bir iletişimimiz olmadı. Biz küçükken o hem çok çalıştı hem de başkalarıyla harcamayı tercih etti parasını. Babamın ka
Çok uzun bir hikayesi var tabii ki fakat kısaca özet geçeceğim daha önce de babamla ilgili birçok soru sormuştum buraya. Şimdi şöyle biz iki kardeşiz, babamla zaten hiçbir zaman iyi bir iletişimimiz olmadı. Biz küçükken o hem çok çalıştı hem de başkalarıyla harcamayı tercih etti parasını. Babamın karakteri çok sorunlu, alkolik, bencil, düşüncesiz, sinirli bir insan bir de bipolar bozukluğu var. Ama hastalığını kabul etmiyor ve tedavi olmuyor, daha önce bir süre hastanede yattı ama bir katkısı olmadı. Annemi aldattı, dövdü, bize sadece maddi olarak destek oldu. Buraya kadar nasıl bir insan olduğu zaten belli olmuştur.

Biz üniversiteye başladığımızda annem babamdan ayrıldı boşanmadılar ama o zamandan beri ayrı yaşıyorlar. Annemle ayrıldıklarında annemi senelerce taciz, tehdit etti, evini bile bastı. benimle de kavga etti bana etmediği küfür kalmadı, öldürmekle bile tehdit etti ve biz 6-7 ay küs kaldık ama sonra bir şekilde iletişime geçtik ve normale döndük. Fakat şimdi babam iki senedir siroz, geçen sene hastanede yattı tedavi gördü ama alkol almaya devam ediyor.

Şu ana gelecek olursak normalde annem eskişehirde yaşıyor, babam yalovada, biz kardeşimle istanbulda. 2021 Haziran‘da babam yürüyememeye başladı ve bizim yanımıza geldi. Bizim hayatımız altüst oldu, tüm hayatımız değişti, dediğim gibi bencil olduğu için hiçbir şeyi istediğimiz gibi yapamıyoruz, dokuz aydır ne istediğimiz şeyi yiyebiliyoruz ne istediğimizi giyebiliyoruz, istediğimiz gibi eve girip çıkamıyoruz, arkadaslarımızla sevgilimizle görüşemiyoruz. Evde sürekli gergin bir hava var. Hem bize yaşattığı travmalardan dolayı biz sürekli bir olay çıkacak diye çok korkuyoruz hem de herkesle kavga ediyor bütün gün. Biz her dediğini yapmaya çalışıyoruz ama yapamadığımız en küçük bir şeyde kızıyor olay çıkarıyor. Neyse çekilmez bir insan yani kısacası ve hayatımız tamamen alt üst oldu. Daha da bir sür şey var da anlatıp okumayı zorlaştırmak istemiyorum.

Neyse hastalığına gelirsek hazirandan beri bir sürü doktora gittik, önceleri neden yürüyemediği bulunamadı. Fakat geçtiğimiz hafta kalçasının kırık olduğunu ve ameliyat olması gerektiğini öğrendik. En son olay şu şekilde çıktı, babam yürüyemediği halde bazı akşamları içmek için dışarı çıkmak istiyor, bizim evimizde asansörlü ama asansöre kadar merdiven var, çıktığımızda biz kız kardeşimle kaldırarak yukarı çıkartıyoruz. Dün tekrar dışarı çıkmak istedi ben de eve çıkarmanın zor olduğunu söyledim. Sonra kavga başladı. Babamın tartışma anlayışı da olmadığı için o saatlerce mesaj attı biz cevap vermedik. Yani bu olaydan girip daha önce içinde biriktirdiği her şeyi söylüyor çok kindar bir insan. Biz ona bu kadar zamandır bakıyoruz bir teşekkür bile etmiyor en küçük olayda ağzına geleni söylüyor. Biz bu olayin uzerine dun aksam eve gitmedik ve daha da kuruldu tabi ki

Şimdi biz bu adamla bir daha görüşmek istemiyoruz bağlarımızı koparmak istiyoruz ama hem çok zor bir süreç hem de çok korkuyoruz. Çünkü daha önce de bu süreçleri yaşadığımız için yine yaşayacağımız şeyler belli. Rahatsız bir tip olduğu için sürekli taciz, tehdit edecek. Biz evimizi değiştirsek annem ananemle kalıyor gidip onu rahatsız edecek. Kardesim benden daha cesaretli gorusmeyelim diyor ama babam zaten beni daha cok muhatap aldigi icin bu surecte ben daha cok yipranacagim. Ama bunu yapmasam da cok yipraniyorum zaten, 9 aydir hayattan hic keyif almiyorum, antidepresan kullaniyorum, terapi aliyorum ama nafile. Simdi burda bir daha gorusme bir sey yapamaz diyecek destege ihtiyacim oldugu icin yaziyorum sanirim. Ama tabi her goruse acigim.

Ayrica babama bakacak baska kimse de yok. Kardesleri var, halam bakar aslinda ama onlarin hepsiyle de kavgali onlarla da gorusmuyor. Herkese boyle davrandigi icin yapayalniz kaliyor zaten. Ben de ne yapacagim bilmiyorum
0
Olric
(17.02.22)
Annenin babana hiçbir vefa borcu yok ama tehdit küfür bikaç kavga dışında babana karşı sen ve kardeşinin hissettiği sorumluluk geriye kalan sevgiden mi yoksa sizi buna mecbur bıraktı da üstünüze mi kaldı bu iş bunu anlamak lazım. Terkedin gitsin demek anlattığın şeylerden sonra çok kolay ama işin vicdani boyutu var ve sadece sen yüzleşeceksin bununla.

Duymak istediğin sadece "korkma baban bir şey yapamaz" ise eğer baban bu durumuyla ancak kendine bela olur. Kimse böyle birinin kahrını çekmez. Ya yola gelir ya da muhtaç duruma düşer.

Korkutabilirsiniz. Ya kendine çeki düzen ver ya da bu evden git dersiniz. Ya da "biz bu evden gideriz" hangisi daha uygunsa artık.
0
IncredibleMau
(17.02.22)
sizi çok iyi anlıyorum. ilk paragrafta anlattığınız karakter birebir babam... kendileri bizim onları düşündüğümüz kadar bizleri düşünmemiştir ve düşünmüyordur da. bence yaşattıkları onca şeyden sonra yüzüne bile bakmamak gerek. ebeveynlik böyle bir şey değil. bizler iyi olduğumuz sürece onlar bizlere daha kötü olmaya devam edecek ki ediyor da. düşmanlık besliyorlar sadece. hastalık durumu sizi bağlıyor olmalı, bunun için farklı bir alternatif bulunabilir belki, bakıcı vs gibi. nasıl olur bilmiyorum ama mümkün olduğunca uzak olmanızı öneririm. bu tavırlara o kadar nefretle doluyum ki acıma duygumu yitirdim bu tavırları gösterenlere.
0
the man with no name
(17.02.22)
Ne kadar erken o kadar iyi
0
freebird5406_2
(17.02.22)
Ben olsam ne yapardım diye düşündüm okurken.
Önce annemin hattını ve ev anahtarlarını değiştirirdim.
Sonra babamın eşyalarını toplayıp şöförlü bir araç ayarlar onu evine gönderirdim.

Anladığım kadarıyla kendisine hiçbir borcunuz yok, sokakta bırakmayın o ayrı.Ama madem evi var, madem gidip içecek kadar da enerjisi var, gitsin evinde yaşasın. Gerçekten alkol almaya gidebilecek kadar yürüyebilen ve kendisini taşımadığınız için kavga eden bir canlıyı çekmek zorunda değilsiniz. Çok isterse bakıcı tutarsınız, ya da her akşam yemek gönderirsiniz. olur biter.
0
lcha
(17.02.22)
@incredible Sevgi hissetmiyoruz kesinlikle ama ben vicdan azabı hisaediyorum biraz hiç hak etmediği halde. Ona ya düzelirsin ya da biz gideriz demek hiç etki etmez. Çünkü adam kendini çok iyi görüyor. Ona göre o iyi bi kötüyüz. Zaten öyle oturulup konusulcak bi insan değil

Geliri var biraz. Bakıcı huzur evi bizim ayarlamamızla olacak bir şey değil malesef. Çok değişik bir insan ya anlatamam. Huzur evinde hayatta kalmaz mesela. Yaşı da çok değil daha 55 yaşında. Yani biz bağları koparıp o ne yaparsa yapsın diyeceğiz ona alternatif üretmektense.

Ama işte asla yakamızı bırakmaz o yüzden çok korkuyorum
0
🌸Olric
(17.02.22)
Gerçekten aşırı zor bir durum. Bahsettiğiniz ilk paragraf tam benim babam. Ama neyseki biz yetişkin olduktan sonra biraz yola geldi, yüz yüze bakabilir seviyede kaldık.

Ben olsam evine gitmesini söylerim. Bir bakıcı ayarlarım ona, ilk ay maaşını da ben verirdim. Sonra gönderirdim gitsin. Zaten ilk başta evinize kabul etmeniz çok yanlış olmuş. Burada biraz mantıklı davranılabilseydi babanınız hastaneden çıktığı anda bakıcısı ayarlanır evine gönderilirdi.

Bu işler karşılıklı aslında. Babanınız sizinle olan ilişkisine, sevgisine, saygısına hiç yatırım yapmamış gençliğinde, şuanda da meyvesini toplayamıyor bu nedenle. İlgi, bakım beklemesi tam bencillik, vefa değil yani.

Bana adamın kendine hayrı yok gibi geliyor. Yakanızı bırakmaması için sağlığının biraz daha iyi olması lazım gibi. Gerekirse verirsiniz savcılığa, uzaklaştırma kararı vs çıkartırsınız, bilemedim. Ondan sonra hala iletişime geçmeye devam eder mi o haliyle?
0
zimbirik
(17.02.22)
Kendiniz için bir rahatlık olması adına, net (ve belki sertçe);

— Bak böyle davranacaksan kendi başına kalacaksın biz bu oyunda yokuz. Aması, fakatı, esnetmesi yok. Ya adam gibi saygılı olacaksın ya da bu oyun burda biter. Tek yanlışında çeker gideriz, senin eziyetini çeken insanlara böyle davranamazsın.

şeklinde kendinizi ifade edin. Elbet sizi konuşturmayacak, sesini yükseltmeye çalışacak bilmem ne. Siz de sesinizi yükseltirsiniz gerekirse. Ama net ve açık olarak kendinizi ifade etmelisiniz.

Kendi iç dünyanız için böyle bir kapanış daha rahat olabilir.

"Ha tamam o zaman ben biraz düzgün davranayım" derse ve sonra yeniden zıvanadan çıkarsa da kesinlikle göz yummayın.
0
kaptankedi
(17.02.22)
@zimbirik biz hiç bu kadar kalacağını tahmin etmedik. En fazla birkaç ay kalır gider diye düşündük ama tedavi olamadı. Olsaydı da gider miydi bilmiyorum.

Kendine hayrı yok şu an yürüyemiyor zaten ama o bizi rahatsız etmek için saçma sapan arkadaşlarına kendini taşıtır kapımıza dayanır. Daha önce annem ve bizi tehdit ettiğinde uzaklaştırma kararı almıştık ama onun da sürekliliği yok malesef. O polisler gelince hiçbir şey yapmamış gibi davranıyor polisler gidince kavga gürültü. Bize ulaşamayıp anname gitmesinden ve annemin ona bir şey yapmasından da korkuyorum açıkcası. Babama bir şey oldugundan degil de annem için
0
🌸Olric
(17.02.22)
polisi çağırmak dahi çözüm olmadıysa aile büyükleriyle konuşmak da bi çözüm olmaz diye varsayıyorum. bu işi tatlı bi şekilde çözmenin yolu yok belli ki. teselli ya da cesaret arıyorsanız eğer bu zahmete bugün ya da yarın gireceksiniz. o sizin canınızı mı sıkacak, siz de öyle yapın. vakit kaybetmeden başlamak en iyisi. olabilecek şeylerden korkmanız normal. korkuya teslim olmak da doğal bir şey. ama rasyonel düşünüp bu gerekli ve yapılması gerekiyor diyerek her ne yapacaksanız yapın.
0
IncredibleMau
(17.02.22)
@incredible evet aile büyüklerini falan bırakın dinlemeyi adam kimseyle görüşmüyor zaten tam sorunlu bir tip yani.

Herkese destekleri için çok tesşekkürler. Bugun de gitmeyeceğiz eve bakalım neler olacak. Umarım bu süreç bizim için kolay geçer ve başarabiliriz.
0
🌸Olric
(17.02.22)
(7)

İstanbul'da aylık kaç parayla geçinmek mümkün? (kira vs hariç)

rpmcmurphy
Kirayı, faturaları, borçları vb çıkardıktan sonra tek başına İstanbul'da yaşayan bir insan aşağı yukarı kaç para harcayarak sorun yaşamadan geçinebilir sizce?
Kirayı, faturaları, borçları vb çıkardıktan sonra tek başına İstanbul'da yaşayan bir insan aşağı yukarı kaç para harcayarak sorun yaşamadan geçinebilir sizce?
0
rpmcmurphy
(11.02.22)
bu sorunun yanıtı ne kadar sosyal olduğunla ve içki-sigara durumuna göre çok değişebilir. ben yalnız yaşıyorum, sigara içki olmadan ayda minimum 1.500 TL mutfağa gidiyor ki sürekli evde kendim yapıyorum yemeği. sosyalliği de dahil edersek ayda 4-5 bin tl gayet güzel yaşatır bahsettiğiniz masraflar dışında.
0
the man with no name
(11.02.22)
Sadece evde yeyip içeceksen 3000-3500.
0
garylineker
(11.02.22)
ulaşım yemek vs min 3 bin diyorum.

alkol-sigara girerse iş değişir. hobi etkinlik vs eklersek de artar.
0
jelly bear
(11.02.22)
Kira hariç tek başına yaşıyorsan, içki sigara vb yoksa 3000 liraya geçinebilirsin bence.
0
hayirsiz
(11.02.22)
dışarıda yemek yiyorsa 8-9 bin. konsere, sinemaya, arkadaşlarla içmeye, sevgilisi varsa hediyeye, çiçeğe çok para gider.

adam hesaplamış.

64.media.tumblr.com
0
gabe h coud
(11.02.22)
Kirasız aylık 15 bin civarı gidiyor. Bundan birkaç ay önce 7-8 bin civarı gidiyordu. Alkol var ama onun haricinde öyle pahalı zevklere tutkun biri değilim.

istanbul'da para su gibi akıyor.
0
msb
(11.02.22)
Ha buna faturalar da dahil bu arada belirtmeyi unuttum pardon.
0
msb
(11.02.22)
(9)

Dating applerden konuştuğunuz kişilerle kolay anlaşabiliyor musunuz?

jonas
Buradaki kasıt; görüşme öncesi/iş görüşme evresine gelene kadar yürütülen ön iletişim süreci. Soruma kendi cevabım olarak da ben eşleştiğim kadınlarla sıklıkla anlaşamıyorum, hakikaten elektriğim çok zor tutuyor birileriyle. Yazı dili zaten yapısı gereği soğuk olan bir şeydir, üzerine bir de hep soğ
Buradaki kasıt; görüşme öncesi/iş görüşme evresine gelene kadar yürütülen ön iletişim süreci. Soruma kendi cevabım olarak da ben eşleştiğim kadınlarla sıklıkla anlaşamıyorum, hakikaten elektriğim çok zor tutuyor birileriyle.

Yazı dili zaten yapısı gereği soğuk olan bir şeydir, üzerine bir de hep soğuk tavırlı, zorla konuşur gibi insanlara denk gelince direkt düşüyorum. İnsanlar mutsuz ve agresif.

Bende durumlar pek parlak gitmiyor yani. Siz bu tür mecralardan konuştuğunuz kişilerle kolay uyum/anlaşma denk getirebiliyor musunuz peki?
0
jonas
(07.02.22)
Bu gibi aplikasyonların amacı zaten belli; flört+seks ve insanlar da bunu ihtiyaç üzere kullanır.

Size zoraki yazan birinin bu işlerde gözü olmadığı apaçık veya çok mıymıntı biri olduğu bariz biçimde ortada, neticede Türkiye'de bu işler hep böyle.

Mükemmel uyum diye de bir şey yok, bazı şeyler aylar içersinde de gelişebiliyor.
0
Avoiding The Puddle
(07.02.22)
Hayır. Nadir. 10’da 1 hatta.
0
ruhen hastayim ben
(07.02.22)
-mış gibi yapmak gerekir. Neşeli heyecanlı sıcak tavırlı gibi davran. Başlarda zorlanmak normal. Güzel oyun kur, randevuyu kopar daha sonra yüzyüze farklı olur. Kadınlara yazan onlarca erkek olduğunu da unutma, bu tavırlar normal.
0
hepbiarayisicinde
(07.02.22)
@hepbiarayisicinde "Neşeli heyecanlı sıcak tavırlı gibi davran" demişsin ama sen istediğin kadar sıcak davran, pozitif tarzda mesajlar gönder; karşındaki insan sürekli şekilde buz gibi kısacık geri dönüşler yapınca manası olmuyor yani. Lanet olsun flörtüne de, osuna da busuna da noktasına geliyorum bildiğin, çok sıklıkla.

Yani @ruhen hastayim ben'in de dediği gibi; o "10'da 1 kişisini" denk getirebilme uğraşı fazlasıyla yorucu oluyor gerçekten.
0
🌸jonas
(07.02.22)
Kadınlarla eşleştiğim için bu taraftan bakınca iletişim problemleri olduğunu ve kaba olduklarını düşünüyorum dediğin gibi konuşma ilerlemiyor sanki zorla eşleşmişiz gibi
0
freebird5406_2
(07.02.22)
yani herkesle anlaşmak imkansız böyle applerde ama 5'te 1' falan iyi bir olan bence :D
0
passion rules the game
(07.02.22)
Binbir cesit insan var dating uygulamalarinda, dolayisiyla birkac basit algoritma sayesinde karsiniza cikan rastgele bir insanla anlasma ihtimalinizin dusuk olmasi gayet normal.
Karsidaki sizinle zorla konusuyor gibi hissettiriyorsa, bir nevi lutfeder gibi bir tavri varsa zaten o muhabbetten bir sey cikmaz, uzatmadan sonraki kisiye gecmeli. Bir de, bence kendi vaktinizin kiymeti acisindan mesajla cok muhabbet etmeyip kisa surede bulusmak en mantiklisi. Siz duyuruda her ne kadar mesajdaki tavirlardan sikayetci olsaniz da biriyle guzel guzel mesajlasiyor olmak gorusunce ayni etkilesimi alamadiktan sonra bir sey ifade etmiyor.
0
pike
(07.02.22)
yedi sekiz yıldır aralıklı dating app'leri kullanan biri olarak hiçbir dönemde şu dönemdeki kadar iletişim zorluğu yaşamadım. herkesin online süreç ile yaşayacağını yaşadığını ve artık çok kimsenin bu app'leri yılgınlıkla kullandığını düşünüyorum. bu sebeple de eşleşme olsa dahi yoğun bir eşleşme sonrası sohbete epeydir ulaşamıyorum.

ancak straight arayışlar dışındaki hareketler şu dönemde epey canlı. örneğin biseksüel biri için hemcinsiyle ilişki ve iletişim kurmak, ya da üçüncü birini arayan bir çift için...
0
the man with no name
(07.02.22)
Hayir. Ben "bu is reelden olur" kafasindayim. Online date isi is degil.
0
stavro
(07.02.22)
(7)

Komşular

the man with no name
Komşularınızın hayatı ne seviyede ilgi çekiyor? Evden çalıştığım ve sürekli evde olduğum için etraftaki hareket çok ilgimi çekiyor. Örneğin karşı apartmanın giriş kapısı çalışma masama bakıyor, insanların hallerini, kimin kimle yaşadığını, hangi dairede kaç kişi kaldığını filan düşünürken buluyorum
Komşularınızın hayatı ne seviyede ilgi çekiyor? Evden çalıştığım ve sürekli evde olduğum için etraftaki hareket çok ilgimi çekiyor. Örneğin karşı apartmanın giriş kapısı çalışma masama bakıyor, insanların hallerini, kimin kimle yaşadığını, hangi dairede kaç kişi kaldığını filan düşünürken buluyorum kendimi bazen. örneğin iki aracı olan bir daire, bir aracını kaldırımda ikinci araç park edemeyecek şekilde bırakıyor, akşam işten gelince diğer aracını da park ediyor. bu gibi ayrıntıları takip ediyorum istemsiz olarak. mesela dul bir kadın var, gündüzleri çalışmadığına eminim, haftada birkaç gece çok şık bir şekilde dışarı çıkıyor, belli bir yerin taksisi geliyor. acaba nereye gidiyor diye tahmin yürütüyorum kendimce. ayrıntılara hayatın her alanında dikkat eden biri olarak sizce ilgimi çeken bu gibi noktalar normal mi? yoksa gözetlemeye mi girer? oturduğum koltuktan sokak net şekilde görülüyor, evde tv de yok, hareket çok dikkatimi çekiyor. panjur indirmem lazım bakmamak için.
0
the man with no name
(02.02.22)
sıfır. sorun yaşamadan devam edebilirsem ne ala. komşular ne yaparlarsa yapsınlar
0
paintov
(02.02.22)
Oturduğunuz yerden dışarı bakarı bakarken komşuların ya da başkalarının hayatlarını merak etmek onları izlemek anormal değil.

Ama dışarı bakarken onlara mı rastlıyorsunuz yoksa onları gözetleyebilmek dileğiyle mi dışarı bakıyorsunuz orası önemli bence.

Ben de mesela sitede komşuların arabalarını nasıl park ettiklerine bakarım. Arada kazma gibi park eden var, arabasını ısrarla ters park eden var vs. onlar dikkatimi çeker ama özellikle ilgimi onlara yöneltmem.
0
pispinti
(02.02.22)
@pispinti bakarken rastlıyorum elbette, sürekli birilerini takip ediyor gibi değil. ama bu rastlantılar da sürekli olunca ister istemez bir görüş tecrübesine dönüşüyor.
0
🌸the man with no name
(02.02.22)
Tam babaanne işi. Hiç ilgimi çekmiyor
0
westblack
(02.02.22)
Genç güzel birkaç kıx yoksa kim oldukları umurumda bile olmaz. Genç kadınlar da güzel olduğu için arada sırada binaya girerken, pencereden bakarken denk gelirse kafamı çevirip belki birkaç saniye ekstradan bakarım, onun ötesinde pek ilgimi çekmez ne yapıp ettikleri. Perde açık parti falan yapıyorlarsa biraz izleyebilirim ama.

Onun dışında evli çiftler, yaşlılar, erkekler, çoluk çocuk bunları görmüyorum bile zaten
0
amsterdam otlu sigarası
(02.02.22)
Merakınız masum. Evde çığlık çığlığa kavga ettiğimde biri beni evde kesiyor mu diye sormayan kapı komşum var.
Belki şiddet görüyorum.
Çevreyi izlemekten zarar gelmez bu yüzden
0
photo85
(02.02.22)
Ben de evden çalışıyorum sizinki kadar hareketli bir manzaram ve komşularım yok.

Mesela karşı apartmanda biri var sürekli balkonun ışığını açık bırakıyordu bir ara akşamları. Akşam eşimle birbirimize yine açık bıraktı bak ışığı falan diyorduk. Bir süredir yapmıyor :)

Başka bir komşu da astığı çarşafları vs. haftalarca toplamıyor, yağmur yağıyor, geri kuruyor, bir daha ıslanıyordu çamaşırlar. O evin de sürekli bizden taraftaki odalarının ışığı 24 saat yanıyor mesela. Örgüt evi falan olduğunu düşünüyorum oranın da :D

Kısaca bu kadar merakta bir sakınca yok bence. Kendini eğlendiriyorsun kimseye bir zararın yok. He ısrarla oraya bakarsın, karşı tarafı tedirgin/rahatsız edersin o röntgenciliğe giriyor tabi. Bizim kapıcı üst kattaki boş dairelerden birine çıkıp karşı apartmanda bir kadını izliyormuş mesela. Dağ gibi bir oğlu var kadının tek eliyle boğar adamı haberini bekliyorum.
0
chicha_v2
(03.02.22)
(2)

fotoğraf bastırmalık kalite yer

eksisozlukokuryazari
arkadaşlar amatör bir fotoğrafçıyım. bana çok güzel gelen bazı fotoğraflarım var. bana hani neredeyse sergi kalitesinde basım yapabilecek bir yer lazım. hani mümkünse online alışveriş yapabileceğim eve gönderebilecek bir yer olursa daha iyi olur ama öbür türlü klasik alışverişe de açığım.önerebilece
arkadaşlar amatör bir fotoğrafçıyım. bana çok güzel gelen bazı fotoğraflarım var. bana hani neredeyse sergi kalitesinde basım yapabilecek bir yer lazım. hani mümkünse online alışveriş yapabileceğim eve gönderebilecek bir yer olursa daha iyi olur ama öbür türlü klasik alışverişe de açığım.

önerebileceğiniz bir yer var mıdır?

eğer online olmayacaksa istanbul avrupa yakasında bir yer önerebilirsiniz.
0
eksisozlukokuryazari
(16.01.22)
bu işin merkezi sirkeci, ben analog fotoğraflarımı sirkeci'de kristal color'da bastırıyorum.
0
the man with no name
(16.01.22)
Ugurvarli da bastırabilirsiniz
0
oligomer
(16.01.22)
(5)

Aşı Randevusunu Kaçırma

Kardeşimin yarın akşam için 3. doz aşı randevusu var ama yetişememe ihtimali var, eğer kaçırırsa ve öncesinde iptal edip yeni randevu almazsa ne oluyor bilen var mı? Hakkı ileri tarihler için devam ediyor mu? Yetişebilme ihtimali olduğundan şimdiden iptal etmek istemiyor.
Kardeşimin yarın akşam için 3. doz aşı randevusu var ama yetişememe ihtimali var, eğer kaçırırsa ve öncesinde iptal edip yeni randevu almazsa ne oluyor bilen var mı? Hakkı ileri tarihler için devam ediyor mu? Yetişebilme ihtimali olduğundan şimdiden iptal etmek istemiyor.
0
(25.12.21)
Çok da dakikalık bir durum değildi ben gittiğimde, mesainin son saatleri değilse ve de sakin bir hastane değilse mutlaka kendi randevusundaki 6 kişi içinde olmasa da bir sonrakine sokarlar.
0
John Bloor
(25.12.21)
Cevap icin teşekkür ederim ama kastettiğim gec kalma degil tamamen kacirma,sadece şimdiden durum net değil.
0
🌸
(25.12.21)
annem salı günü olan randevusuna geç kalmıştı, hastane kapanmıştı. hemen yakınındaki hastaneden perşembe gününe randevu aldım. ve anneme yeni aldığım randevudaki hastanenin hala çalıştığını, gidip bir şansını denemesi gerektiğini söyledim dışarı çıkmışken. hemen gidip orada vuruldu. perşembe'ye aldığım randevusuyla.
0
the man with no name
(25.12.21)
Aşı hakkı iptal olmaz. Zaten vatandaş aşı olsun diye herşey yapılıyor. İstediği zaman randevusuz bile gitse yoğunluk yoksa aşı olabilir. Ben her iki aşımı da randevusuz oldum.
0
zaxurani
(25.12.21)
geçen 3.doz 3 aya indirildiği gününün ertesi günü devlet hastanesine gittim. çok aşırı kuyruk vardı hava da soğuktu kayıt yapan elemanın yanına gittim, işim var yarın gelsem sıkıntı olur mu dedim yok olmaz dedi, yani sorun olmuyor yeter ki aşı takvimine girmiş olun.
0
surprise
(26.12.21)
(19)

Para Durumları

the man with no name
Arkadaşlar bu dolar mevzuları sonrası Ekşi Sözlük'te neredeyse herkesin belli bir birikimi olduğunu gözlemledim. Cumartesi akşamları evde oturmayıp, bu kadar sosyal olan sözlükçüler nasıl bu kadar birikime sahip?ben on yıllık çalışanım ama kazandığım hep bir şeylere gidiyor, hiç müsrif biri olmamama
Arkadaşlar bu dolar mevzuları sonrası Ekşi Sözlük'te neredeyse herkesin belli bir birikimi olduğunu gözlemledim. Cumartesi akşamları evde oturmayıp, bu kadar sosyal olan sözlükçüler nasıl bu kadar birikime sahip?

ben on yıllık çalışanım ama kazandığım hep bir şeylere gidiyor, hiç müsrif biri olmamama rağmen tek birikimim arabam.

ya herkes evli ve çift maaş giriyor eve, ya da kimse yalnız yaşamıyor. benim tek çıkarımım bu. ya da birçoğu yalan. kafamı kurcalıyordu, bende mi sorun var acaba diye düşünüyorum kaçtır. ya da ekşi sözlük hiç çevremi yansıtmıyor :)
0
the man with no name
(24.12.21)
hocam araban var daha ne olsun. benim şu an hesabımda 5k var. 17 liradan dolar alacaktım az kalsın, iyi ki almamışım.
0
sec guard
(24.12.21)
herkesin birikimi yok, sadece birikimi olanlar bundan bahsettikleri icin oyle bir izlenim olusuyor sende.
0
hot potato
(24.12.21)
hocam sayısını bilmiyorum da binlerce yazar var ekşi'de. başlıkta doğal olarak birikimi olanlar yazınca sanki geneli yansıtıyor gibi görünüyor.
0
lazpalle
(24.12.21)
@halk, mutsuz değilim elbette, sadece gözlemimi paylaşıp fikir almak istedim.
0
🌸the man with no name
(24.12.21)
Para konulu başlıklara parası ve yaptığı işlemler üzerinden beklentileri olanlar yazıyor zaten.
Başlık altındaki entry sahiplerini, aynı meslek koluna mensup kimselerin aynı işyerinde bulunması gibi düşün.
Ekonomik yönlü olumsuz bir durumda da herkesin maddi kayıp konusunda söyleyeceği olduğundan aniden bir araya gelmeleri başlık altında toplanmaları zor olmuyor.

İnsan psikolojisi böyledir herkes kendi gibi hisseden düşünen birilerine yakındır.
Hastayı en iyi anlayan yine hasta olan diğer kişidir.
0
Erva
(24.12.21)
yani bu birazda eldeki nakiti nasıl değerlendirdiğinle ilgili, bende nakit sende araba var, sendeki araba belki kartal şahin, bendeki nakit belki 3 bin tl.

o başlıklarda milyon doları olanda yazıyor 4 bin lirası olanda kimde ne var bilemeyiz, bilmemeliyiz.

tabii birde benzer durumda olanların bir araya gelmesi de var bir nevi dayanışma grubu gibi.

erva +1
0
selam
(24.12.21)
Niyeyse internet ortaminda zengin gorunce insanlar bunu inkar etmek istiyor.
Sadece turkiye'de degil reddit'de de aynisi var.
Birisi zengin oldugunu ima ederse once yalanlaniyor sonra linc ediliyor.
Ekside rolex basligina bak cogu kisi bu saate sahip mesela.
Adam 300-500 bini koluna takip dolasabiliyor.
Ben duyuruda rolex sorusu sordugumda da babalar gununde babasina hediye alan vs 3-5 tane rolexi olan kisiler cikmisti.

Yani etrafimizda bol bol zengin var.
Sokaktaki siradan bir bakkalin bankada en az 2 milyon lirasi var.

Ki senin bahsettiklerin zengin de degil. Sadece maas birikimini kenara atmis adamlar, sen 1 araba almissin o da 1 araba almis 1 araba da bankaya koymus.

Direkt net ornek vereyim.
10 senedir calisan arkadasim var.
Maasi 2binle basladi, senelerce 3bin aldi. su an en fazla 9 aliyordur.

1 istanbul evi, 1 yazligi, 1 otomatik fiestasi var.
Sadece yazligin kredisini oduyor digerlerinin borcunu bitirdi.
Bu arada 10 senedir evli ve cocuklu.
Karisi da ortalama maas aliyor.
0
divit
(24.12.21)
valla ben de anlamıyorum. ben 9 seneye kadar çift maaşlıydım, hiç bir zaman kenara para koyamadım hep bir borcum vardı. ya bu insanlar çok zengin ya da hiç bir şey yapmayıp para biriktiriyorlar.
0
mikahakkinen
(24.12.21)
@divit işte benim de kafamı kurcalayan şey bu, bu maaşlarla nasıl bu birikimleri yapabiliyorlar... şaşırtıcı benim için bu durum.
0
🌸the man with no name
(24.12.21)
Masraf yapmıyorum, dışarıda kahve veya yemek işlerine bulaşmıyorum. Ailemle yaşıyorum. Maaşım vardı biriktirdim, kendi işim var biriktiriyorum. Borsaya yatırım yapıyorum yıllardır. Mouse bozuldu tamir ettirdim. Taksi kullanmıyorum. Yürüyorum, minibüs-otobüs-metro vs kullanıyorum. Böyle böyle artıyor. Asıl kenarda parası olmayanları anlamıyorum. Sürekli harcıyorlar, sigara, kahve bilmem ne derken milletin parası dikkatlerini çekiyor. Asıl düşünülmesi gereken bence ben nasıl yapabilirim demek olmalı.
0
Amory Lorch
(24.12.21)
adse +1

2000'li yıllarda borsadan batan çok insan olmuştu. Hatta tiyatro oyunu bile var. Bana Bir Şeyhler Oluyor.

Bugün aynı olay coin'e döndü. Parasını batırıp intihar eden çok insan var.

Aslında o yatırım yatırım diyenlerin hiçbiri zengin değil. 5 bin lirası olan da yatırım yapıyor, 10 milyon lirası olan da.

Bu kişilerin çoğunun yatırım dediği 100 bin lirayı geçmez.

Gerçekten durumu iyi olan insanın Ekşi'de işi olmaz. Sitede zaman harcamaz. Ben ucuza patates almak için kamyonla il değiştiren market sahibi biliyorum. Bunu düşünen adam Ekşi'de bir saat dolar entry'si yazıp sonuna ytd ekler mi.
0
dissendium
(24.12.21)
@the man with no name

Kendi adima konusayim netflix 54 oldu galiba gecen ay.
Bastim iptal ettim.
Zaten actigim yoktu yeni icerik eklemiyordu.

Senede 650 lira ediyor.
2 tane uyelik iptal etsen 1300 tl.
Youtube vanced reklamsiz zaten.

Iphone istesem en iyisini alirim, ortalama bir android isimi goruyor.
Hoop en az 10bin kardasin.

Qled tv 13bin, normal led alsan 6bin.
Bu sene 2 kere tv almam gerekti.

Bu ay 2 tane izeltas anahtar aldim. Bir musluk degisimi, avize degisimi derken 300 tl kar.

Bak suradaki hesapla 1 tane tofas sahin aldim bile.
0
divit
(24.12.21)
sadece parası olanlar para hakkında yazıp çizdiği için geriye kalan binlercesinin sayısı hakkında fikriniz olmuyor. ama asıl çoğunluk bizler gibi 5 kuruşsuzlar :) sizde sorun yok ülkede ekonomi kötü :) netflixe 54 tl vermek lüks olmamalı. hiç kimse okumak istediği kitabı almaktan vazgeçerek birikim yapmak zorunda bırakılmamalı. yılda bir kez adam gibi tatil, zeytinyağlı etli sebzeli düzgün yemekler, ısınan kombisi yanan bir ev, adam gibi üst baş, hobilere kitaplara spora ayrılabilecek insanca bir bütçe lüks olmamalı ve tüm bunlardan kısarak birikim yapmak zorunda kalınıyorsa sorun emin olun sizde değil asla.

oturduğum muhitte en ucuz kira 4500 tl. eski püskü dökük evler için. 1000 tl yakıt. yoksulluk sınırı seviyesinde beslenecek olsak 4 kişi için 4000 tl mutfak gideri olur. 500 de faturalar gelsin. etti mi 10.000 TL

yahu bu ülkede kaç milyon kişi ayda 10.000 kazanıyor da bunun neresinden birikim yapacak?
0
photo85
(24.12.21)
Amerikanlara tasarruf dediğinde ilk akıllarına gelen kablolu tv’yi iptal etmek oluyor. Onun için netflix’e para vermemek çok akıllıca. Ben başkasının hesabını kullanıyorum, o da olmasa para vermem. Maçlara Ülker link ile giriyorum ama tenis dersine ayda 2–3 bin lira veririm. Eğitim için yılda 30-40 bin harcarım.

Zenginler kendilerine gelir ya da beceri getirecek şeylere para verir. Araba almaz, araba verecek şirkette çalışır ya da arabasını şirketine gider yazar.

10 bin liralarla tabii ciddi birikim yapılmaz. Çalışanların çoğu asgari ücret ama bak bakalım kaç kişi C level, kaç kişi kendi işinden para kazanıyor. Benim sitede biriyle tanıştım, danışmanlık yapıyor kendi şirketi var, en kötü ay 80-100 bin kazanıyor. Doktorlara 8-10 bin kazanıyor diye atar yapanlar, işini bilen doktorun ayda bir kaç yüz bin kazandığını aklına bile getirmiyor. Big4 şirketlerinin her birinin yüzün üzerinde partner’ı var, yılda milyon dolar kazanıyorlar. Bunlar sözlükte yazmaz mı, emin olun yazar.
0
gabe h coud
(24.12.21)
öncelikle "bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir".

kendi açımdan ise ailemizin bir evi vardı onu satıp altın hesabında koymuştuk 2 yıl önce. iyi bir semtte istediğim özellikte ev denk gelirse yeni bir konut almayı düşünüyordum. kasım ayının sonlarında başlayan dolar artışıyla birlikte takip ettiğim evler de her gün yükselmeye başladı. şu an takibimdeki evler kasım ayındaki fiyatından %30 zamlı şekilde satışa devam ediyor. dolar 16-17ye çıktığında o evleri alabiliyordum ama elimdeki para %30 düşmesine rağmen evler hala aynı fiyatta.
0
jepa
(24.12.21)
2014 yılında 2.700tl maaşla çalışırken 1 yılda 20.000tl biriktirmiştim. Haftada birkaç kere dışarıda yiyordum. Kiram 300tl idi. Tek yaşıyordum.
2014 yılı için asgari ücret 1.071tl imiş.
Günün koşullarına bakarak konuşmak lazım. Asgari ücretten fazla alan biri istese kenara para atar diyorum. Ama İstanbul'da kirada oturuyorsa atamayabilir.
0
ganbatte
(24.12.21)
çoğu troll. doğru olsa bile hava atmak için yazıyor hepsi. ekşide böyle tiplerden çok var. en ufak fırsatta kazandığı parayla, okuduğu okulla, fiziksel özellikleriyle hava atan tipler.
0
nothing in my way
(24.12.21)
istanbul'da yaşamayanlar daha kolay birikim yapıyorlar. ayrıca sosyallikten de ödün vermelerine gerek olmuyor.

Aileden zengin olanlar da var. Türkiye'de sıfırdan zengin sayısı azdır. Bunun dışında torpille bir yere gelenler de oluyor.

Bir de evlenen kişiler daha kolay birikim yapıyorlar.
0
garylineker
(24.12.21)
burda da çok var, çoğu kesinlikle yalan, bildiğin hastalık hatta.

adam maaş karşılaştırması yapıyor 16500 vs 19bin artı bilmem ne diye, yalan

geçen birisi bi duyuru açmıştı 10 bin lira pasif gelirim var koinden, bilmem neyden, gene de iş bulup çalışayım mı diye sormuş, hemen gelmişler 10 bin lirayı boklamışlar 10 bin lira ile geçinilir mi, yok 10 bin lira çok azmış, öyle gelir olur muymuş, ağzım açık okudum.

ya ciddi bir ruhsal sıkıntı ya da yüzde 1 zengin kısım sürekli bizi buluyor. adam 10 bin liraya üstelik evden kazanılan bir para bu, yetmez diyor, aklımı kaçırıcam.
0
sanguine
(24.12.21)
(9)

Sabah erken kalkabilenler bunu nasıl yapıyorsunuz?

The colors of my sea perfect color me
En geç 11'de yatağa giriyor 12'den önce uyumuş oluyorum. Ama sabah 7'de kalkamıyorum.Iş gibi bir zorunluluk yok ama kendi içsel zorunluluğum var yetmiyor kalkmak için.Uyumadan önce su da içiyorum. Ama tuvalete gidip geldikten sonra geri uyuyorum. Akşam uyumadan önce perdeleri açıyorum. Sabah 7'de gü
En geç 11'de yatağa giriyor 12'den önce uyumuş oluyorum. Ama sabah 7'de kalkamıyorum.

Iş gibi bir zorunluluk yok ama kendi içsel zorunluluğum var yetmiyor kalkmak için.

Uyumadan önce su da içiyorum. Ama tuvalete gidip geldikten sonra geri uyuyorum.

Akşam uyumadan önce perdeleri açıyorum. Sabah 7'de gün ufaktan doğmuş oluyor ama kalkmama yetmiyor.

Telefonun alarmı da var+ akıllı bileklik titreşimi de var, artık kapatıp uyuyorum.

Matematiksel hesap yaptıran alarm uygulamalarını da denedim. Işe yaramıyor.

Havaların soğumasıyla daha zor oldu, yatak sıcak olunca çıkmak işkence.

Çok uyumayı sevmiyorum bu durumdan hiç memnun değilim buna rağmen erken kalkamıyorum.

Annem babam da aynı saatte uyuyor ama onlar 6-6:30'da kalkıp namaz+ kuran okuyorlar. Bende niye olmuyor?

Teşekkürler.
0
The colors of my sea perfect color me
(16.11.21)
Bir zorunluluk olduğunda uyanabiliyor musunuz? Mesela okul, iş, bir randevu, kalkacak uçak vb.?

Eğer onlar için direkt uyanabiliyorsunuz siz her ne kadar erken kalkmak isteseniz de zihniniz kalkmak uyanmak zorunda olmadığını bildiğinden uyanmanızı zorlaştırıyor. Bundan da kendinizi daha da zorlayarak, hatta birinin sizi bir süre zorlamasını sağlayarak kurtulabilirsiniz belki.
0
salihdt
(16.11.21)
@salihdt
Evet zorunluluk olunca kalkabiliyorum ama kendimi zorlayınca ise yaramıyor. Başkası da ne kadar süre yapabilir ki.
0
🌸The colors of my sea perfect color me
(16.11.21)
bence yanıt, sabahı sevmekte. sabah saatlerinde seveceğin ayrıntılar ve seni mutlu edecek şeyler bulmazsan zor. ben sabah saatlerini, günün aydınlanma anlarını, o sessizliği ve o sessizliğin usulca yerini harekete bırakmasını ve giderek hızlanmasını seviyorum. bir de sabah kalkıp hemen duş alınca harika hissediyorum. yıllardır bu hiç değişmedi.
0
the man with no name
(16.11.21)
@the man with no name

Sabahı çok seviyorum, bir ara uyanıp güne günlük yazarak başlıyordum. 1 ay önce 6'da yataktan çıkarken şimdi havalar soğuyunca her şey tersine döndü.
0
🌸The colors of my sea perfect color me
(16.11.21)
biyolojik saatim seiko, asla şaşmaz, ne kadar yorgun olduğum önemli değil.

3 saat bile saat kurup uyusam saat çalmadan 5 dakika önce uyanırım. yapı meselesi.
0
killerbee
(16.11.21)
bende de bu olay var. yazın kolayca erken kalkabiliyorum, ama kışın hayır. sebebi de havanın hala karanlık olması. vücut ulan daha sabah olmamış ki melatonini vereyim amaan diyor. kaçta yatarsam kaç saat uyursam uyuyayım fark etmiyor kışın hava aydınlanmadan kalkamıyorum ben. bence siz de gece biraz daha geç yatıp en azından yapacaklarınızı geceye kaydırabilirsiniz. böylece makul sürede uyumuş olursunuz, istediğiniz saatte de kalkarsınız.
0
pide
(16.11.21)
Daha önce yazıldı mı bilmiyorum ama Ferritin seviyenize baktırın.
0
komando kani var bende
(16.11.21)
Ben de aynı durumdayım. Ancak sabah randevu, iş, yolculuk vs zorunluluk varsa kalkabiliyorum. Zorunluluk olmayınca galiba beyine uyanmaya gerek yok mesajı gidiyor.
Gerçi ben pandemi sonrası geç yatar oldum. Bunu düzeltmeye çalışıyorum. Saat 1'i fazla geçmemeye çalışıyorum. 8 saat yeterli gelir ve erken uyanmaya bir şekilde alışkanlık kazanmak gerek.

Siz erken yatıp 9 saatten fazla uyuyorsanız bunun da zararları var. Evdekilere söyleyin bence uyandırmaya çabalasınlar sabahları. Yatağa geri dönmemek için uyku açacak bir şeylerle uğraşmalısınız.
0
nerthus_
(16.11.21)
Bende de tam tersi. İstesem de geç kalkamıyorum. 12 gibi yatıyorum. Hafta içi 6 gibi uyanıp dönüp duruyorum. Hafta sonu 8-9dan sonra uyuduğum nadirdir.
0
inheritance
(16.11.21)
(5)

diş taşı temizliği ortalama fiyat

swalloww
bir klinikten randevu aldım ama telefonda fiyat veremiyorlarmıs, yalnızca muayene 150tl imis islemi yaptırırsam yalnızca islem ücretini oduyormusum. ben max 350-400 olacagını dusunuyorum bu islemin, ama orda soka girmek istemiyorum bu yüzden son zamanlrda dis tası temizligi yaptıranlardan ortlaama b
bir klinikten randevu aldım ama telefonda fiyat veremiyorlarmıs, yalnızca muayene 150tl imis islemi yaptırırsam yalnızca islem ücretini oduyormusum. ben max 350-400 olacagını dusunuyorum bu islemin, ama orda soka girmek istemiyorum bu yüzden son zamanlrda dis tası temizligi yaptıranlardan ortlaama bir fiyat bilgisi alabilir miyim? cok luks bir klinik degil.
0
swalloww
(15.11.21)
acıbadem'de de bu aralıktaydı fiyatlar 3 ay önce gittim.
0
anten
(15.11.21)
max 500 tl olur.
250-500 arasında değişiyor.
0
jelly bear
(15.11.21)
ben bugün Bostancı'da yaptıracağım, 300 TL diye yazdılar.
0
the man with no name
(15.11.21)
ben mayısta gitmiştim herhalde 250 tl idi. ama bu en uygun fiyat, 250 aşağısına kolay kolay bulamazsınız.
0
rose parks
(15.11.21)
Şişli'de yaptıracağım, telefonda 300-500 TL arası olur dediler.
5 yıl önce Ankara cukurambar'da bir yere 500 vermisligim de var:/
0
ya volna
(15.11.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.